404 Page Not Found
Aradığınız sayfa bulunamadı. 



Anasayfaya Dönmek İçin Tıklayınız
Kedilerde tüy dökülmesi

Kedi hastalıkları 

Kedilerde tüy dökülmesi  147

Kedilerde tüy dökülmesi

Görünen o ki, kedilerin tüylerinin dökülmesinin tek nedeni yaz havası değil. Kedilerin neden tüy döktüğünü, ne kadar tüy döktüğünü ve kedinizin tüy dökülmesinin olağandışı olup olmadığını nasıl anlayacağınızı öğrenmek için okumaya devam edin. Ne Kadar Dökülme Normaldir?Temel bilgilerle başlayalım: kediler tüy döker. Bu, vücut işlevlerinin normal, doğal bir parçasıdır.  Araştırmalar kapalı alanda kedilerin yıl boyunca düşük seviyelerde tüy döktüğünü, açık hava kedilerinin ise ilkbaharın sonlarında ve sonbaharın sonlarında ağır tüy dökme döngülerinden geçebileceğini açıklıyor.Tüm kediler tüy dökerken, bazı cinsler diğerlerinden daha fazla tüy döker. İran Kedileri , Mavi Rus ve Maine Coon’ları fazladan tüy dökmeleriyle bilinir. Ve Amerikan kısa tüylü kedileri, hepsinin en büyük tüy dökücüleri arasındadır. Kedinizin Çok Fazla Tüy Döktüğünü Nasıl Anlayabilirsiniz?Çoğu kedi için bir miktar dökülme normaldir. Ancak aşırı tüy dökülmesi sağlık sorunlarının bir işareti olabilir. Peki, dökülmenin anormal olup olmadığını nasıl anlarsınız?Kedinizi en iyi siz tanırsınız. Onlara yakın bir yerde yaşadıktan sonra, muhtemelen ne kadar saçın normal olduğunu anlarsınız ve dökülmedeki mevsimsel değişikliklere uyum sağlarsınız. Eğer normalden daha fazla tüy döküldüğünü görüyorsanız bu bir ipucudur. Başka bir ipucu: aşırı bakım.Kediler uyanık oldukları sürenin yarısına kadar kendilerini tımar ederler. Ancak, kedinizin diğer aktivitelerden daha çok tımar etmekle ilgilenecek kadar normalden daha fazla kendini yaladığını veya kaşındığını fark ederseniz, bir şeylerin ters gittiğini anlayabilirsiniz. Son olarak, kedinizin çok fazla tüy kaybettiğinin en büyük işaretlerinden biri, kedi alopesi olarak bilinen aşırı veya kalıcı tüy dökülmesi geliştirmesidir . Kedilerde Tüy Dökülmesinin Nedenleri Çoğu zaman, kedilerde aşırı dökülme ciddi değildir. Kedilerde tüy dökülmesinin beş ana nedeni vardır ve bunların tümü veteriner bakımıyla tedavi edilebilir: 1. AlerjilerDeri, yiyecek veya çevresel alerjiler, kedilerin çok kaşınmasına ve kaşınmasına neden olarak tüy dökülmesine neden olabilir.  Bir kedi çok kaşındığında ve tımarlandığında saçlarını kaybedebilir ve hatta ikincil bir cilt enfeksiyonu geliştirebilir. Alerjiler %100 tedavi edilemese de ilaç ve diyetle kontrol altına alınabilirler. 2. PirelerKel noktalara ve yaralara yol açabilecek parazitler olarak bilinen pire, akar, bit ve kenelerden bahsedebiliriz. Pireleriniz varsa, bilirsiniz: Bunlar büyük bir ağrıdır, kabuklu kırmızı şişliklere, yoğun kaşıntıya ve kedilerde tüy dökülmesine neden olur. Kedinizin pire olduğundan şüpheleniyorsanız, veterinerinizle güvenli ve etkili tedavi hakkında konuşun . 3. SaçkıranSaçkıran gerçek bir solucan değil, pullu bir kayıp saç halkasına neden olan bir mantar enfeksiyonudur. Ağrısızdır, ancak kediler, köpekler ve insanlar arasında çok bulaşıcıdır. Veteriner hekiminiz saçkıran tedavisi için özel şampuanlar ve kremler reçete edebilir. Kediler mantar tedavisi için tıklayınız 4. Metabolik hastalıkBöbrek hastalığı ve hipertiroidizm gibi metabolik bozukluklar kedilerde tüy dökülmesine neden olabilir. Bu bozukluklar tedavi edilemez, ancak erken yakalandığında bir süre tedavi edilebilir. 5. Stres veya can sıkıntısıVeteriner hekimler stresten kaynaklanan tüy dökülmesini “ psikojenik alopesi ” olarak adlandırır. Kediler ekstra stresli olduklarında, kendilerini takıntılı bir şekilde tımar edebilirler ve bu da kel yamalar ve/veya cilt tahrişine yol açabilir. Psikojenik alopesi tedavisi, stres azaltma ve zenginleştirmeye odaklanır. Kedilerde Tüy Dökülmesi Nasıl Tedavi EdilirNeyse ki, kedilerde aşırı tüy dökülmesinin çoğu nedeni kolayca tedavi edilebilir. Ve elbette, bazı dökülmeler kaçınılmazdır. Bir kedinin tüy dökmesini tamamen durdurmak mümkün olmasa da, dağınıklığı kontrol etmenin yolları vardır. Kedinizi fırçalamak ölü tüyleri ve tüyleri temizlemeye yardımcı olur ve hatta kedinizin çıkardığı tüy yumağı sayısını azaltabilir. Ayrıca, Günlük fırçalama, evde dolaşan gevşek saç ve kedi tüyü miktarını önemli ölçüde azaltacaktır.” Alerjisi olanlar için bu iyi haber! Diyet , dökülmeyi kontrol etmenin başka bir yoludur. Tam hayvansal protein açısından yüksek diyetler ve uygun omega-3 ve omega-6 yağ asitleri dengesi kedinizin tüylerini ve cildini sağlıklı tutmaya yardımcı olacaktır.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 01:14:06

Kedi Eğitimi

Genel 

Kedi Eğitimi  121

Kedi Eğitimi

Kedi Eğitimi Her ne kadar eğitim ve kedi birbirine zıt kavramlar gibi gözükse de, mutlu bir birliktelik için şansımızı denemekte fayda var.Her ne kadar eğitim ve kedi birbirine zıt kavramlar gibi gözükse de, mutlu bir birliktelik için şansımızı denemekte fayda var. Kediyi diğer evcil hayvanlardan ayıran ve bizi kendilerine hayran bırakan en önemli özelliği bağımsızlığı olsa da, bu onu eğitmemize engel değildir. Tabi ki eğitim derken köpekte olduğu gibi otur, kalk, getir gibi komutları kedimizin yerine getirmesini beklemek saflık olacaktır. Kedi eğitiminde temel amacımız, ona bir şeyler yaptırmak değil olası kötü alışkanlıkların önüne geçmek olacaktır. Bunu sağlamak içinse, bir aslan terbiyecisinden daha fazla sabra, zamana ve şansa ihtiyacımız olacaktır. Sabır, zaman tamam da şans nedir diye soracak olursanız, her kuşun eti yenmediği gibi her kedinin eğitilemeyeceği gerçeğini bilmeniz gerekir. Sadece siz istiyorsunuz diye kedinizi eğitemezsiniz. En az sizin kadar kedinizin de buna istekli olması gerekir. Böyle kedi var mı diye sorduğunuzu duyar gibiyim ama her şeye rağmen, başta söylediğim gibi şansınızı denemekte fayda var fakat garantisi yok.  1. Tuvalet EğitimiYavru kedicilerin gözünü korkutmamak için, kedi eğitimi gibi zor bir konuya en kolayından başlamakta fayda var. Aslında birçoğumuzun bildiği gibi böyle bir eğitime kedimizin ihtiyacı yoktur. Kediler bu eğitimi, doğumlarını takiben maksimum 6-7 hafta içinde annelerinden alırlar ve bize yapacak bir şey kalmaz. Zaten kedici olmayan normal insanlar için, kediyi tercih etmemizin en mantıklı nedeni de budur. Bu sözümden kedilere bakmamız için başka mantıklı neden yokmuş gibi bir anlam çıkabilir ama gerçek sevgide mantık aranmaz.İşin felsefi kısmını başka sayılara bırakmak üzere biz asıl konumuza dönelim. Nadir olsa da bazı kediler tuvalet eğitimini almamış olabilirler. Bunun temel nedeni annelerinden çok küçük yaşta ayrılmış olmalarıdır. Böyle bir durumla karşılaştığınızda ilk yapacağınız şey, ona kedi kumunu koyduğumuz tuvalet kabının yerini göstermek olmalıdır. Bu mekanı bir kez belirleyin ve yerini zorunlu olmadıkça değiştirmeyin. Burası çok göz önünde olmamalıdır. Kedilerde bizim gibi bu ihtiyaçlarını giderirken yalnız olmak isterler. Kediniz kumla ilk karşılaştığında elinizle kumu eşeleme hareketi yaparak ona burayı tuvalet için kullanması gerektiğinin işaretini verebilirsiniz. Çoğunlukla bir kez denemeyle bu eğitim tamamlanmış olacaktır. Sonrasında kumunun günlük temizliği ve kum kabının haftalık dezenfeksiyonunu yapmak dışında özel bir işleme gerek kalmayacaktır. Kediler yine bizim gibi, bu özel yerin her zaman temiz olmasını beklerler. Birden fazla kedimiz varsa her biri için ayrı kap kullanmakta fayda vardır. Bu konuda kediler çoğu şeyde olduğu gibi paylaşımcı değildir.Kullandığınız kumun markasını da değiştirmemenizde fayda olacaktır.Birçok kedi bundan hoşlanmaz. Zorunlu kalırsak eski ile yeniyi karıştırarak bu geçiş dönemini sorunsuz atlatabiliriz. Son olarak bazı kediler vardır ki gerçekten çoğu insan gibi, insanlar için dizayn edilmiş tuvaletleri kusursuz kullanabilirler. Askerliğini yapmış bir çok Türk erkeği için, bu çoğu insan gibi kelimesi fazla iyimser gelebilir ama bazı kediler bu konuda inanılmaz derecede yetenekliler. Bunun eğitimini nasıl aldıklarını tam olarak çözemedimse de, bu akıllı kedilerin sahiplerini taklit ettiklerini düşünmekteyim. Bu özel anınızı kedinizle paylaşmayı göze alırsanız onu bu şekilde eğitme şansınız olabilir. Ancak unutmayınız her zaman isteğiniz yere ihtiyacını yapmayabilir. Özellikle lavabo ve küvetler de bu iş için kedilerce kullanılabiliyor. Çok hijyenik olmasa da bu eğitim sizi hatırı sayılır kum masrafından kurtaracaktır. 2. Tüy Bakım Eğitimiİlk bakışta tüy bakımının eğitimi olur mu diye düşünmeyin. Bir kediye hele uzun tüylü ise öğretilmesi gereken en önemli şey tüylerinin taranmasıdır. Kediler genellikle kendi kendilerine yeten hayvanlar olarak bilinmesine rağmen tüylerinin bakımları için bizim yardımımıza ihtiyaçları vardır. Ancak çoğu kedicinin bildiği gibi kediler vücutlarının bazı bölgelerinin ellenmesinden bile hoşlanmazlar. Biz bırakın severek okşamayı, kedimizintamamı tüylerle kaplı tüm vücudunu fırçalamamıza alıştırmak zorundayız.Ama neden diye soracak olursanız gereklilikleri şöyle sıralayabiliriz. Tüyleri belli oranda dökülen kedimizde bunlar fırçalanarak uzaklaştırılmaz ise kendini yalama sonucu yutulacak ve midede tüy yumaklarına (hair ball) neden olacaktır. Bu durum en basiti kusmadan, operatif müdahale gerektirecek komplikasyonlara kadar problemlere sebep olabilir. Özellikle uzun ve orta uzunluktaki kedi cinsleri taranmazlar ise tüyleri keçeleşecektir. Sonrasında açılması ve temizlenmesi çok zahmetli olan bu keçeler kedimizin derisinin hava almasını engelleyecek ve birçok deri problemine zemin hazırlayacaktır. Bu durumun düzeltilmesi için tüylerinin tamamının traş edilmesi gerekecektir. Bir çok kedi bu işlem için senede birkaç kez gereksiz yere genel anestezi almaktadır. Fırçalayarak kedimizin tüylerinin ve tüm vücudunun temizliğini de yapmış oluruz. Bu şekilde bizim çok önermediğimiz onların da hiç sevmedikleri yıkanmalarına gerek kalmayacaktır. Bu işlemle ölü tüyler uzaklaştırıldığı ve tüy diplerine masaj yapılarak tüy dökülmesi azaltıldığı için evimizin ve bizim daha az tüye maruz kalmamız sağlanmış olur. Düzenli olarak tüy bakımını yaparsanız kedimizin derisinde veya vücudundaki olası problemleri de zamanında fark edersiniz. Erken teşhis her zaman için faydalıdır. Son olarak başlangıçta uyum sorunu yaşanacak olsa da kedimizle yakınlaşmamızı kolaylaştıracak, aramızda oluşan iletişimi güçlendirecek ve onun bundan zevk almasını sağlayacaktır. Yukarıda anlattıklarımız sizi bu işlemi yapmaya ikna ettiyse sırada kedimiz var. İşin zor kısmı şimdi başlıyor. Öncelikle kedimizi fırçalamaya küçük yaşta başlamalıyız. Hatta evimize geldiği ilk günden itibaren, kaç haftalık olursa olsun bu işleme alıştırmakta büyük fayda var. Bunun için doktorunuz veya pet shoplar kedinizin tüyleri için en uygun fırçayı size önerecektir. Fırçalarken canını acıtmamaya ve mümkün olduğunca yavaş hareket etmeye özen gösterin. Kedinizin yaşı ilerledikçe başarı şansınız azalacaktır. Bu işlemi günde en az 2-3 kez sıkılmasına fırsat vermeden kısa aralıklarla yapmalıyız. Eğer kuyruğunu hızla ve ritmik olarak sallamaya başlarsa mola zamanı geldi demektir. Onu bir şeye alıştırırken çok sabırlı olmalı ve nefret ettirmemeliyiz. Yoksa kaş yapalım derken o bizim gözümüzü çıkarır(tamam abarttım ama en azından tırmalar). Ve sonsuza kadar tüylerini bir daha bize elletmez. Uslu durduğu zamanlar da kedimize çok sevdiği bir yiyeceği ödül olarak vermelisiniz. Kediler köpekler gibi asla aferin ile yetinmezler. Fırçalamayı vücudun tümüne uygulamalıyız. En sık yapılan hata sadece sırt bölgesinin taranması, diğer yerlerin birazda zorluğundan dolayı es geçilmesidir. Özellikle uzun tüylü kediler önerdiğimiz şekilde taranmazlar ise, çok kısa süre içinde tüyleri keçeleşir. Keçeler özellikle kulak arkaları, koltuk altları ve karında oluşur. Bunları uzaklaştırmak için kesinlikle makas kullanmayın. Bu yüzden inanılmaz büyüklükte kesiklere yol açabilirsiniz. Yetişkin ve tüy bakım eğitimi almamış kediler için profesyonel destek almak en iyisi. 3. Tırnak Kesim Eğitimi Evde yaşayan kediler için yapılması zorunlu işlemlerden birisi de tırnakların kesilmesidir. Kedilerin tırnakları özellikle törpüleme imkanları yok ise can sıkıcı sorunlara neden olur. Öncelikle kıvrılarak patilerine batabilir. Bu yaşlı kedilerde daha sık gözlemlenir. Sonra uzun ve sivri tırnaklar biz kediciler içinde istenmeyen yaralanmalara sebep olur. Son olarak en sık şikayete konu olan mobilyaların kedilerce paralanması bu yolla olur. Tüm bunların engellenmesi için en az ayda bir kez kedinizin tırnaklarını kesmelisiniz. Söylemesi kolay yapması zor bu işlem için sabırla şu adımları izlemelisiniz. İşe başlamadan önce kedinizin tırnak anatomisini bilmenizde fayda var. Bunu incelemek için kedinizi bizzat kullanabilirsiniz. Tabiî ki yine sabır ve şevkat ile. Birinci adımda kedinizi kucağınıza aldınız yavaş yavaş önce ayakları sonra patilerini seviyoruz. Ürkütmeden tırnakların üstüne gelin ve onları hafifçe aşağı bastırın. Kedimizin içeri doğru çekik olan tırnağı bu işlemden sonra ortaya çıkacaktır. Artık gizlenmiş tırnakları inceleyebiliriz. Özellikle canlı olan pembe dokuyu görmeye çalışın. Bu kısım, kesme aşamasına geldiğimizde çok dikkat etmemiz gereken bölgedir.Bu işlemi kedinizi huylandırmadan diğer pati ve tırnaklarına yapın. Bundan sonraki aşama doktorunuzun önerdiği bir tırnak makasına (benim tercihim giyotin makaslar) kedimizi alıştırmak olacaktır. Makası önce kedinize gösterin yanına koyun, sonra vücuduna ve patilerine temas ettirin. Dikkat ederseniz daha kesin demedim. Kedi eğitiminde sabır gerçekten çok önemlidir. Yapılacak küçük bir hata bütün her şeyi mahvedebilir. Bu süreç en az birkaç gün sürmeli ve kesinlikle aceleci davranmıyoruz. Siz tırnağın anatomisini öğrendiniz, kedinizde tırnak makasına alıştı. Artık büyük an geldi tırnağı kesebiliriz. Önce en kolay çıkan ve büyük olan işaret parmağını kesin. Acemilik dönemimizde daha önce sözü geçen pembe dokuya çok yaklaşmadan ucundan azıcık kesiyoruz. Kesme bir hamlede ve hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Sonrasında bir şey olmamış gibi kedinizi sevin ve onu ödüllendirin. Bu işlem kedimiz hafif uykulu iken daha rahat icra edilebilir. Tüm tırnakları aynı gün (özellikle yeni başlayanlar için) kesmek gerekmez. Arka ayak tırnakları daha az uzadığı için 2-3 ayda bir kesilebilir. Kedimizin tırnağını keserken canını acıtır, hatta tırnağını kanatırsak bundan sonra tırnak kesimi tam bir kabusa dönüşecektir.Biz hastanemizde en komplike operasyonları 3 kişi yapabilirken, basit olarak görülen bir tırnak kesimine 4-5 personelin yardımı gerekebiliyor.Bazen tek kedi onca insanı alt edebiliyor. Onun için tırnakların usulüne uygun ve kedimizi incitmeden kesilmesi çok önemli.Son olarak yukarıda anlattığımız tüm eğitim çalışmalarını tek başına kimseden yardım almadan yapmalıyız. Kedi eğitiminin temeli güvene dayanır ve bunda kargaşaya yer yoktur. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-24 00:20:37

Yavru kedi aşı takvimi

Kedi hastalıkları 

Yavru kedi aşı takvimi  124

Yavru kedi aşı takvimi

Yeni yavru kediniz hayattaki en iyi başlangıcı hak ediyor. Bu, büyümesi ve sağlıklı kalması için ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlamak anlamına gelir. Aşılar, yavru kedinizin sağlık bakım planının önemli bir parçasıdır. Yavru kedinizin hastalanmasını ve hastalığın yayılmasını önlemek için temel aşılar gereklidir. Yavru Kedinizi Neden Aşılamalısınız? Yavru kediler doğduğunda bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmemiştir ve hastalıklarla kendi başlarına savaşamazlar. Neyse ki, annelerinden bir miktar koruma alabiliyorlar. Emziren anneler, kolostrum adı verilen antikor açısından zengin süt sağlar. Bu maternal antikorlar, yavru kedilere hastalığa karşı geçici bağışıklık sağlar. Bu bağışıklığın uzunluğu yavru kediden kediye değişir. Maternal antikorlardan korunma genellikle sekiz ila 18 hafta arasında bir yerde kaybolur. Bir yavru kedinin belirli bir hastalığa karşı savunmasız olduğunu tam olarak bilmenin kolay bir yolu yoktur. Yavru kedileri hastalıklardan stratejik olarak korumak için veteriner hekimler stratejik aralıklarla aşılama yaparlar. Bir aşı , bir bağışıklık tepkisini tetiklemek ve bu hastalıktan gelecekteki enfeksiyonu önlemek için tasarlanmıştır.Tüm yavru kedilerin, en tehlikeli ve yaygın hastalıklara karşı bağışıklık sağlayan belirli temel aşılara ihtiyacı vardır. Çekirdek aşılar, çoğu coğrafi bölgede yavru kediler için gerekli kabul edilir. Bulunduğunuz yere ve yavru kedinizin ortamına bağlı olarak, bazı temel olmayan aşılar da önerilebilir. Yavru kedinizin bu hastalıklara maruz kalma riski hakkında veterinerinizle konuşun. Yavru Kedi Aşıları Nasıl Çalışır?Yavru kediler, 6 ila 8 haftalıkken başlayan 12 ila 16 haftalık bir süre boyunca bir dizi aşı alırlar.  Bazı aşılar, bir kombinasyon aşısı olarak adlandırılan tek bir enjeksiyon birlikte verilebilir. Veteriner bir aşı takvimi yanı sıra bağırsak kurtlarına ve parazit önleme başlayan gibi diğer tedaviler, tartışacağız.Aşı enjeksiyonunun kendisi tipik olarak ağrılı değildir. Yavru kediniz biraz çimdik veya acı hissedebilir, ancak çoğu hiç tepki vermez.İlk aşı ziyaretinde, veterineriniz yavru kedinizi aşılamadan önce bir muayene yapacaktır . Ateşi olan veya hastalığı olan bir yavru kediye aşı etkili olmayacağı için kesinlikle aşı yapılmamalıdır. Hasta bir yavru kediye aşı vermek aslında onu daha da kötü hissettirebilir.  Bir aşı uygulandıktan sonra, bağışıklık hemen oluşmaz. Etkili hale gelmesi yaklaşık beş ila 10 gün sürer. Bununla birlikte, bu hastalığa karşı maternal antikorları kalan yavru kediler aşıdan etkilenmeyecektir. Bir yavru kedinin hala anne antikorlarına sahip olup olmadığından emin olmanın bir yolu yoktur, bu nedenle takviyeler gereklidir. Gerçek bağışıklık, yaklaşık 16 ila 18 haftalık olana kadar veya tüm yavru kedi takviyeleri tamamlanana kadar belirsizdir. Tüm aşıları yapılana kadar yavru kedinizi tanımadığınız hayvanlara maruz bırakmaktan kaçının.  Yavru Kediler İçin Aşı Çeşitleri Kuduz , insanları olduğu kadar kedileri de etkileyebilen ölümcül bir virüstür. 1  Bu genellikle çünkü bu hastalığın ne kadar ciddi olduğunun yasa gereği bir çekirdek aşısıdır. Tüm yavru kediler ve yetişkin kediler kuduza karşı aşılanmalıdır .FVRCP , kedi viral rinotracheitis , calicivirus ve panleukopenia anlamına gelir. Bu, tüm yavru kediler için gerekli olduğu düşünülen temel bir aşıdır. Calicivirus ve rinotracheitis , kedilerde üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinen yaygın kedi virüsleridir . Panleukopeni , yaygın olarak kedi hastalığı olarak adlandırılan, bağırsaklar, kemik iliği ve gelişmekte olan fetüs gibi hızla büyüyen ve bölünen hücrelere saldıran, oldukça bulaşıcı ve sıklıkla ölümcül bir hastalıktır.FeLV  veya kedi lösemi virüsü, kedilerde çekirdek olmayan olarak kabul edilen bir aşıdır. Ancak, tüm yavru kediler için şiddetle tavsiye edilir. Açık havada vakit geçirecek yetişkin kedilere bu aşıyı her yıl tekrarlatmanız gerekir. Kedi lösemisi kedilerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklardan biridir. En yaygın olarak ısırık yaraları veya enfekte kedilerle uzun süreli yakın temas yoluyla yayılır. FeLV, kanser ve bağışıklık sistemi bozuklukları dahil olmak üzere kedilerde çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir.FIV , en yaygın olarak ısırık yaralarıyla yayılan yaygın bir kedi virüsü olan kedi immün yetmezlik virüsü anlamına gelir . Bu aşı temel değildir ve yalnızca FIV’e maruz kalma riski çok yüksek olan kediler için önerilir. Birçok FIV pozitif kedi normal bir hayat yaşayabilse de, olumsuz etkilenenler, bağışıklık sistemi işlev bozukluğu nedeniyle çeşitli hastalıklardan muzdarip olacaktır. Örnek Yavru Kedi Aşı TakvimiYaşÇekirdek AşılarTemel Olmayan AşılarDiğer Olası Prosedürler6-8 haftaFVRCP doktor muayenesiFeLV/FIV testisolucan9-11 haftaFVRCP güçlendirici*FeLV, FIV güçlendiricilerçiğneme, kalp kurdu/pire önlemeye başla12-14 haftaFVRCP güçlendirici*FeLV, FIV güçlendiricilersolucan15-17 haftaFVRCP nihai güçlendirici, KuduzFeLV/FIV testidışkı muayenesi*Temel olmayan aşıların tavsiyesi, coğrafi konumunuza ve yavru kedinizin ortamına bağlıdır. Veterinerinizle yavru kedinizin potansiyel maruziyeti hakkında konuşun.Her veterinerin muayeneler, solucanlardan arındırma ve test etme gibi ek prosedürlerin sırası ve sıklığı konusunda belirli tercihleri ​​vardır. Kediniz için en iyi program hakkında veterinerinizle konuşun Aşılamanın Riskleri Aşılarla ilgili bazı riskler olmasına rağmen, bunlar nispeten nadirdir. Aşı reaksiyonları ve yan etkiler genellikle küçüktür ve genellikle kendi kendine geçer. Bunlar, enjeksiyon bölgesinde ağrı ve şişlik, uyuşukluk veya hafif ateşi içerebilir. 1  şiddetli alerjik reaksiyonlar daha az yaygındır ama tedavi edilmezse ölümcül olabilir. Yavru kedinizde kurdeşen, yüz şişmesi veya nefes almada zorluk ortaya çıkarsa, hemen en yakın veterinere gidin. 1Aşılar bağışıklık sistemini uyardığı için, bir oto-bağışıklık bozukluğu geliştirme riski azdır. Aşılanan tüm evcil hayvanlara karşı etkilenen evcil hayvanların sayısını düşündüğünüzde, bu son derece nadirdir. Bununla birlikte, oto-bağışıklık bozuklukları ciddi ve tedavisi zor olabilir. Oluşabilecek hastalıklar arasında kan bozuklukları, nöromüsküler sorunlar ve hatta cilt problemleri sayılabilir.Çoğu veteriner hekim ve evcil hayvan uzmanı, özellikle genç hayvanlar için aşılar söz konusu olduğunda, faydaların risklerden daha ağır bastığı konusunda hemfikirdir. Yetişkin güçlendiriciler söz konusu olduğunda, birçok veteriner daha az sıklıkta aşılama protokollerini benimsiyor. Yılda bir kez verildiğinde, birçok yetişkin aşısının artık her üç yılda bir tavsiye edilmesi daha olasıdır.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 01:03:36

Kedilerde pire alerjisi

Kedi hastalıkları 

Kedilerde pire alerjisi  116

Kedilerde pire alerjisi

Kedilerde Pire Alerjisi Pireler hala kedilerde kaşıntının en önemli nedenlerinden birisi olmaya devam ediyor. Dünya çapında kedileri en çok enfeste eden pire türünün Ctenocephalides felis (kedi piresi) olduğu biliniyor ve etken, sadece kedileri değil, köpekleri ve diğer memelileri de enfeste ediyor. Kedilerde pire alerjisi, miliyer dermatitisden eozinofilik granüloma kompleksine kadar, farklı yüzlerle karakterize, sık karşılaşılan bir problem haline geliyor.Yaz döneminin yaklaştığı ve sıcakların yavaş yavaş artmaya başladığı bu zamanlarda pire alerjisi gibi dermatit problemleri evcil dostlarımız için sorun olmaya başlar. Pire alerjisi ile başa çıkabilmek için de pirelerin yaşam döngüleri ve bulaşma yolları ile ilgili bilgi sahibi olmak gerekir. Pire ısırığı mekanik irritasyon ve kaşıntılı pire alerjisi dermatitisinin yanı sıra şiddetli enfestasyonlarda anemiye neden olur ve Dipylidium caninum, Bartonella henselae, Rickettsiafelis ve Haemoplasma türleri ile feline leukaemia virusun bulaşmasına aracılık eder. Pirelerin biyolojileri Pirelerde, yumurtadan erişkine geçiş süreci ortalama 21 gündür. Erişkin pireler konakçı üzerinde yumurtalarını bırakır, çevreye düşen yumurtalardan çıkan larva, dışkı artıkları ile beslenerek larva pupa ve erişkin safhasına geçer. Pupa formu ortam koşullarının uygun olmaması halinde, uygun koşullar sağlanıncaya kadar, 1 yıl boyunca kozada bekleyebilir, ki bu durum pire sorununun çözümlenmesi konusunda önemli bir engeldir. Yumurtadan larva ve pupaya geçiş juvenil hormon tarafından kontrol edilir. Pireler kan emebilecekleri uygun bir konakçı buluncaya kadar, yaklaşık 2 hafta yaşamlarını sürdürebilirler. Konakçıda 100 gün yaşayabilen pireler, konakçıyı terk ettikten sonra ancak 2-4 gün yaşayabilirler. Alerji nasıl oluşur? Pire alerjik dermatiti bir hipersensitivite durumudur ve pirenin salyasında bulunan, konakçıyı ısırdığı sırada konakçının vücuduna verdiği antijenler tarafından tetiklenir. Pire salyasında bulunan antijenler polipeptiddirler. Köpek ve kediler bu antijenlere bireysel olarak farklı yanıt verirler. Klinik tablo Kaşıntı durumu, klinik tabloya öncelikli olarak hakim olan bulgudur. Bunun yanısıra;Milier dermatit; Tüm vücuda yayılabilen, 2-3 mm çapında kabuklu lezyonlarla karakterizedir, deri ve kıl örtüsü yağlı ve kepekli olabilir. Simetrik alopesi; Pire alerjilerinde gözlenen bir diğer semptom olabilmektedir. Eozinofilik granüloma kompleksi; Eozinofilik ülser, plak veya granulomdakine benzer kutanöz reaksiyonlar şeklinde olabilir. Eozinofilik ülser daha çok dudakları etkilerken, diğer formlar tüm vücutta şekillenebilir.  Kutanöz lezyonlar genellikle abdomendedir, mukokutanöz bölge de etkilenebilir. Lezyonlar yuvarlak, eritematöz, sızıntılı ve ülseratiftir. Ayırıcı tanıKedilerde kaşıntıya neden olan ve pireden kaynaklanmayan diğer nedenler ;– Gıda alerjisi– Atopi ( ev tozu/akarları, polen )– Sinek ısırıkları– Kulak parazitler– Bakteriyel/ektoparaziter enfeksiyonlardır Kesin tanı için pire olasılığının elimine edilmesi gerekir Pireye karşı hipersensitivite göstermeyen hayvanlar aşırı yalanmadıkları için üzerlerinde her zaman pire görülebilir buna karşın alerjik hayvanla sürekli ve obsesif biçimde yalanarak üzerlerindeki pireleri çevreye yaydıkları için pireler oldukça az görülebilir veya hiç görülemeyebilir. Deri testi; Alerjiyi ortaya koymak için ticari olarak satılan pire antijeni ile intradermal deri testi ya da pire salyası antijeni ile in vitro testler uygulanabilir. Tedavi ve kontrol Farklı etken maddeleri içeren pek çok ilaç olmasına rağmen kedilerde pire kontrolü zorluğunu korumaya devam etmektedir. Kedi sahipleri genellikle pire tedavisini takiben kedilerinin aşırı yalanmaya devam ettiklerini belirterek şikayetçi olmaya devam ederler. Ancak pire kedinin vücudunda sadece 5 dakika boyunca kan emer ve uygulanan ilacı ancak bu sırada alması mümkündür, tok bir pireye ilacın verilmesi olası değildir ve bunun bir yolu da yoktur. Ayrıca kedi ilaç uygulanmadan önce ısırılarak antijeni aldığı için bir süre daha kaşınmaya devam edecektir. Hipersensitif hastalarda kaşıntının sürekliliği için minimal düzeyde maruz kalma yeterli olabilir ancak hayvanın üzerinde çok fazla pire bulunması daha sık ısırılmaya ve daha fazla antijene maruz kalması anlamını taşımakta olup, reaksiyonun şideti ve sürekliliğini güçlendirir.  Bu nedenle en kısa zamanda hayvanın vücudunda ve çevresinde bulunan pire sayısının azaltılması amaçlanır. Kombine bir tedavi programı oluşturulmalı ve bu programa hastanın alerjik olduğu da dikkate alınarak, alerjiyi tedavi edecek uygulamalar da dahil edilmelidir. Çevreye yayılmış olan pirelere karşı elektrikli süpürge kullanımı etkili olabilir ancak uygulanan vakum bir yandan mevcut pire, yumurta, pupaları ortamdan uzaklaştırırken diğer yandan pupa formunda olanların aktif hale gelmesine neden olarak popülasyona yeni erişkin pirelerin katılmasına neden olur. Kedilerde uygulanan tedavi prtokolü genellikle aşağıdaki gibidir;– 8 haftalıktan küçük kedi yavrularında; piretrin içeren şampuanlar,– 8 haftalıktan büyük kedi yavrularında; fipronil damlalar,– Erişkin kedilerde; imidakloprid veya fipronil damlalar kullanılabilir. Bazı durumlarda bunlar lufenuron ile kombine edilmelidir. Eozinofilik granüloma kompleksi şekillenmesi durumunda;İmmunosupresif tedavi genellikle çok etkilidir ve glukokortikoidler uygulanır. – Prednizolon 2 – 4 mg/kg/gün, 2 hafta boyunca verilir.– Metilprednizolon, 1 mg/kg, oral, günde bir kez, iki hafta boyunca uygulanır ya da 20 mg/ kedi dozunda, SC yolla, haftada bir kez lezyonlar çözülünceye kadar 2-3 hafta uygulanmaya devam edilir.– Siklosporin; 5-10 mg/kg, günde bir kez, 8 hafta uygulanır ve dozu azaltılarak kesilir, uygulama sürecinde hastanın takibi gereklidir,– Interferon alpha-2a. 30-60 unite/kedi/gün, 30 gün uygulanır, interferon alfanın insanlarda eozinofillerden protein granüllerinin salınımını inhibe ettiği bilinmektedir..– Omega-3/omega-6 yağ asitleri tedaviyi desteklerken kortikosteroidlere olan gereksinimi azaltır– Bazı lezyonlar antibiyotiklere pozitif yanıt verirler. Klavamoks, sefaleksin, sefadroksil, klindamycin, 4-6 hafta kullanılmaları gerekir.– Lizin, antihistaminikler ve esansiyel yağ asitleri kombinasyonları ile yapılan tedavi çalışmalarının bir kısmında umut verici sonuçlar alınsa da özellikle glukokortikoidlere dirençli olgularda olumlu sonuç alınamadığı bilinmektedir.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-31 15:46:22

Kediler neden titrer

Kedi hastalıkları 

Kediler neden titrer  106

Kediler neden titrer

Kedinizin kontrolsüz bir şekilde titrediğini görmek endişe verici olabilir. Titremeler, başları, kuyrukları veya bacakları gibi tek bir alana izole edilebilir veya tüm vücutları titriyor olabilir. Bazen sebep, termostatı açarak kolayca düzeltilebilen hafif soğuk bir oda kadar tehdit edici olmayabilir. Diğer zamanlarda, titremesi altta yatan bir hastalığın belirtisi olabilir.Bu durumlardan herhangi birinde, titreyen bir kediye dikkat etmeye değer . Kediler de Titreme Sebepleri,Titreyen bir kedinin birçok nedeni vardır ve sorunlar davranışsaldan çevreye, tıbbiye kadar değişebilir. Neyse ki, titremeleri durdurmak ve altta yatanlara yardımcı olmak için birçok tedavi var.İşte kedinizin titremesinin bazı yaygın nedenleri. 1. HİPOGLİSEMİ Hipoglisemi , kedinizin titremesinin en yaygın nedenlerinden biridir. Hipoglisemi, bir glikoz eksikliğidir, yani kedinizin düşük kan şekeri ve titremeleri veya titremeleri hastalığın belirtileri olabilir. Genellikle uzun süre yemek yememelerinden kaynaklanır.Yavru kediler için hipoglisemi son derece yaygındır çünkü minik bedenleri hala glikozun nasıl işleneceğini öğrenme sürecindedir. Yavru kedilerin besleyici bir diyet almaları ve hipoglisemiyi önlemek için sıcak ortamlarda tutulmaları hayati önem taşır.Daha yaşlı kediler için, her altı saatte bir onlara birkaç damla bal veya akçaağaç şurubu vermek, sallamalarını sakinleştirmeye yardımcı olabilir. Bal veya tatlı şurubu doğrudan diş etlerine koymak, şekerin kan dolaşımına daha hızlı girmesine yardımcı olabilir.Kedinizin hala titrediğini ve düzgün yemek yemediğini fark ederseniz, veterinerinizi aramanın zamanı gelmiş olabilir. Veterineriniz büyük olasılıkla cevaplar sağlayabilecek bir kan testi yapacaktır. 2.Korku , Fobi , KaygıTıpkı insanlarda olduğu gibi kediler de korkabilir ve sallanabilir! Kediler, kaygı geliştirmelerine yol açabilecek fobiler bile geliştirebilirler .Kediler için en yaygın fobiler havai fişekler ve gök gürültülü fırtınalardır. Bu olayların her ikisi de, titreşimlere karşı aşırı hassasiyetleri ve güçlü işitmeleri ile güçlendirilen aşırı gürültü ürettiğinden, bu durumlarda kedinizin titrediğini görmek nadir değildir.Kedinizin sarsılmasına veya titremesine neden olabilecek diğer yaygın durumlar, kedinizin travma geçirmesi veya ayrılık kaygısı olmasıdır. Sarsılmanın yanı sıra, endişeli veya korkmuş bir kedide aranacak diğer belirtiler saklanıyor veya ishal olabilir.Kedinizin aşırı derecede endişeli olduğunu düşünüyorsanız, kedi arkadaşınız için uygun tedavi veya ilaç bulmak için yerel veterinerinize danışmanız en iyisi olacaktır. 3. Düzensiz Vücut SıcaklığıBir kedinin normal vücut ısısı 100,5°F ile 102,5°F arasında değişir. 102.5 ° F’nin üzerindeki herhangi bir şey, ateş gibi hastalıkları gösterebilir ve 100.5°’nin altındaki herhangi bir şey, hipotermi gibi ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. Her ikisi de kedinizi sallayabilir.Hipertermi , vücut sıcaklığındaki bir yükselmedir, bir kedi yüksek sıcaklıklı ortamlara maruz kaldığında ortaya çıkabilir. Bunun yaygın bir örneği, bir kediyi sıcak bir arabada bırakmaktır.Ateş, bir kedide de yüksek vücut sıcaklığının bir göstergesidir. Vücut ısısı düzenlenmezse, kediniz sıcak çarpması veya sıcak bitkinliği gibi ısıyla ilgili hastalıklar yaşayabilir.Düşük vücut ısısı veya hipotermi de kediyi titretebilir .  Normal aralığa vücut ısılarını geri getirmek yardımına onlar için battaniye sağlayarak kedinizi yardımcı olabilir değilse onun senin kedi için ölümcül olabilir. Kedinizin vücut ısısı aşırı yüksek veya düşükse, hemen veterinerinize başvurun. 4.SarsıntılarKedinizin titremesine neden olabilecek pek çok şey vardır; düşük veya yüksek vücut sıcaklıkları, bir hastalık veya düşük kan şekeri, yaygın nedenlerden sadece birkaçıdır. Şiddeti ne olursa olsun, kedinizin aniden titrediğini fark ederseniz, kedinize biraz daha özen göstermenizde fayda var.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 01:21:09

Kedi Kısırlaştırma

Kedi hastalıkları 

Kedi Kısırlaştırma  876

Kedi Kısırlaştırma

Evin dışında yaşayan ya da evinizin içinde yaşayan bir çok kediniz varsa, kedinizi kısırlaştırmayı ciddi anlamda düşünmeniz gerekmektedir. Dünya da inanılmaz derecede başı boş kedi popülasyonu vardır. Kısırlaştırma ve kastrasyon kedilerin üremesini olanaksız hale getiren cerrahi bir operasyondur. Kastrasyon , erkek kedinin tesislerinin çıkarılması ve kısırlaştırma ise dişi kedilerin yumurtalıkların çıkarılmasıdır. Dünya da bir çok sayıda üreyen kedilerin çoğu barınaklarda ya da sokaklarda kalmaktadır. Sahiplenilmemeleri durumunda, uyutulmakta ya da travma, açlık veya elementlere maruz kalmaları nedeniyle bir çoğu ölmektedir. Çiftleşmeyi planlamadığınız ve tüm yavru kedilere ev bulmak için kendinize güvenmediğiniz taktirde, gerçekleştireceğiniz en sorumlu davranış kedinlerinizi kısırlaştırmaktır. Bir dişi kedi yılda 15-20 yavru dünyaya getirebilmektedir. Erkek Kedilerde Kısırlaştırmanın ÖnemiErkek kedinize kısırlaştırma operasyonu yaptırarak evden kaçmasını önleyebilirsiniz. Çünkü erkek kediler kızgınlık dönemlerinde agresif olabilirler ve çiftleşmek için dışarıya kaçmaya çalışacaklardır. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce kızgınlık dönemin de kum kabının dışında koku bırakma amaçlı olarak etrafa kötü kokulu bir işaretleme gerçekleştirmektedir ve bu kokuyu önlemek için en doğru seçenek erkek kedinizi kısırlaştırmaktır .Erkek kedinizi kısırlaştırdıktan sonra bu kötü kokudan da kurtulmuş olacaksınız. Ayrıca erkek kedinizi kısırlaştırma operasyonun da testisleri alınacağı için tesis kanseri olma ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Çiftleşme yoluyla bulaşan hastalıkların önüne geçmek için erkek kedinizi kısırlaştırabilir ve bu sorunu önleyebilirsiniz. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce çok miyavlarlar ve erkek kedinizi kısırlaştırarak bu haykırışları azaltmış olacağız. Erkek kedi kısırlaştırmanın zararı olarak düşünürsek buna bir cevap veremeyeceğim. Kedi kısırlaştırmanın zarı yoktur. Kısırlaştırılma hayvanların yaşam kalitesinin artması için gereklidir. Erkek Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Erkek kedilerde kısırlaştırılma operasyonu yapıldığında sperm yolları ve kan yolları bağlanarak işlem gerçekleştirir ve böylelikle torbalarından uzaklaştırılmış olurlar. Kedilerin kısırlaştırılma operasyonunu kesinlikle veteriner uzanmaların yapmaları gerekmektedir.  Yanlış bir hareket veya bilinçsiz davranışlar kedinizin ölümüne yol açabilir. Kısırlaştırılma işlemi için öncelikle kedinizin testislerinin anatomik yapısına bakılır ve daha sonra gerekli tetkikler yapıldıktan sonra operasyon başlar. Erkek Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır? Erkek kedilerin kısırlaştırılmaları için belli bir zamanın geçmesi gerekmektedir. Kedinizin belli bir ağırlık ve yaşa gelmiş olması gerekmektedir. Uzman veterinerlerin görüşüne göre erkek kedilerde kısırlaştırılma işlemi gelişmelerinin yüzde 70-80’lik bölümünü tamamladıkları ve ağırlıkları 2,5-3 kg olduklarında yapılmalıdır. Bu dönem 6 ila 8 aylık döneme denk gelen bu ağırlık oranına sahip olduklarında erkek kedilerde kısırlaştırılma yapılabilir. Kediler de kısırlaştırılma zamanının bir diğer önemli detayı ise kedilerin süt dişlerinin düşüp yerine kalıcı dişlerin çıktığı zamandır. Bu erişkinliğe gelmiş erkek kediler kısırlaştırılma operasyonu geçirebilirler. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılmanın Önemi Dişi kedi kısırlaştırılmalarında, kısırlaştırılan dişi kedilerde meydana gelecek yumurtalık kanseri, rahim kanseri ve meme tümörü gibi sağlık problemlerinin oluşmasını engellemektedir. Dişi kedilerde kısırlaştırma operasyonu daha zor ve daha uzun sürer. Çünkü dişi kedilerin rahminin tamamı ve yumurtalıklarını alınması gerekmektedir.Sadece rahmin alınması, kedinin doğum yapmasını engeller fakat kalan yumurtalıklar tekrar kedinizin kızgınlık dönemine girmesine neden olur. Çiftleşmesi istenmeyen kedinin kısırlaştırılması verilecek en doğru kararınız olacaktır. Özellikle kedinizin sağlığı için bu operasyon yapılmalıdır. Operasyon öncesi veterineriniz, kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını inceler.Kızgınlık döneminde olmadığı belirlenen kedinize kedi kısırlaştırma operasyonu için hazırlıklar başlar. Dişi kedilerde kısırlaştırılmak istenildiğinde en ideal dönem, kızgınlık dönemi öncesi ve özellikle doğum yapmadan önceki dönem olarak bilinir. Dişi Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Veteriner hekiminiz öncelikle kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını kontrol edecek ve kediniz kızgınlık döneminde değil ise kedinizi kısırlaştırma operasyonuna alacaktır. Eğer kediniz kızgınlık döneminde ise operasyon ertelenip kızgınlık döneminin geçmesi beklenir. Dişi kedilerde erkek kedilere oranla kısırlaştırılma operasyonu daha zordur ve daha uzun bir operasyon geçirmektedirler.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonunda kedinin yumurtalıkları ve rahimin tamamının alınması dişi kedilerin tekrar kızgınlığa girmemesi için şarttır. Yumurtalıklarla birlikte rahim alınmaz ise dişi kedi tekrar kızgınlık belirtileri gösterecektir fakat yumurtalıkları alındığı için hamile kalamayacaktır. Veteriner hekiminize tam olarak nasıl bir operasyon istediğinizi belirtmeniz bu bağlamda kediniz için doğru bir kısırlaştırma operasyonuna karar verilmesini kolaylaştıracaktır.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonu öncesinde kedinize 12 saat yemek verilmemelidir. Dişi kedi kısırlaştırılma operasyonunda kediler narkoz verilerek uyutulur. Kedilerin karın bölgesinden ortalama üç dikişlik bir operasyon yapılabilir ancak dikişlerin fazlalığı ve yaranın büyüklüğü nedeniyle tedavi süresi uzayacaktır. Diğer bir alternatif ise, kedinizin yan karın bölgesinden tek dikiş ile yapılabilen, yumurtalıkların ve rahimin tamamen alındığı operasyondur. Bu yöntem, kedilerde ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonların en aza indirgenmesini sağladığından veteriner hekimler tarafından da daha çok tercih edilmektedir. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır?Dişi kediler, 5 aylık olana kadar yavru sayılmaktadırlar. Dişi kediler, ergenliğe bu aydan sonra girmeye başlarlar. Dünyanın çoğu ülkesinde kedilerin 5 ila 7 aylık olgunluğa sahip olduklarında kısırlaştırılmaları önerilir. Kedilerde kısırlaştırılma operasyonun da 5-7 aylık olmasını beklemenin amacı operasyon sırasında kedinizin alacağı anestezi işlemindeki sağlık risklerinden arınmak olarak öne çıkmaktadır.Genel anestezi için bu olgunluğa gelmenin kısırlaştırılma operasyonu için daha sağlıklı olacağı kesindir. Yavru kedilerde bulunan karaciğer ve böbrek yetişkin kedilere oranla daha az gelişmiştir ve bu nedenle yavru kedilerde ameliyat sonrası iyileşme süreci daha uzun olacak aynı zamanda karaciğer ve böbrekte kalıcı zarar oluşması gibi yan etkilerle karşılaşma olasılığı artacaktır. Bu yüzden kedinizin 5-7 ay olgunluğuna gelmesini beklemeniz bu risk faktörünü tamamen ortadan kaldıracaktır.  Kedilerin kısırlaştırılması sonrası bakımı Kısırlaştırma operasyonun sonra kedinizi eve götürmek üzere klinikten ayrılırken veterineriniz size gerekli bilgileri, talimatları ve uyarıları yapacaktır. Ne olursa olsun bu talimatlara uymanız çok önemlidir. Pek çok klinik kısırlaştırma sonrası yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında yazılı bir rehber bulunduruyordur, siz de veterinerinizden bu rehberden isteyebilirsiniz.Genellikle ameliyattan yaklaşık 6 ila 8 saat sonra kedinize mama verebilir duruma geleceksiniz, fakat kediniz büyük ihtimal ile mamayı yemek istemeyecek. Bu oldukça normal bir durumdur, ne de olsa kediniz hala anestezinin ve ağrı kesici ilaçların etkisindedir. Kediniz ameliyat sonrası ufak bir iştah kaybı yaşayabilir. Eğer kediniz ameliyattan 24 saat sonra hala mama yemeyi red ediyorsa veterinerinize başvurunuz.Kısırlaştırma sonrası bakım ile ilgili diğer önemli nokta, kediyi ameliyat sonrasında sessiz, sakin ve sıcak bir ortamda tutmanız gerekmektedir. Kediniz bu korunaklı ortamda en az 2 hafta geçirmeli ve hem ruhsal hem fiziksel olarak kendini yenilemelidir. Eğer sizler bir ameliyat geçirmişseniz, ameliyattan sonraki yorgunluğunuzu ve hassasiyetinizi düşünün ve kendinizi kedinizin yerine koyun, kedinizden ameliyattan sonra kendini halsizlik ve yorgunluk yaşıyor olabilir.Bu 2 hafta boyunca çocuklarınızı ve diğer evcil hayvanlarınızı kedinizden uzak tutunuz. Gereksiz heyecan, korku ve stres kedinizin iyileşme sürecine zarar verecektir. Kısırlaştırma sonrası 2 hafta boyunca kedinizi dışarı çıkarmakta pek doğru olmayabilir. Anestezi ve ağrı kesici ilaçlar ile bir miktar zayıflayan bünye, kedinizin dışarıdan alacağı bir virüs ve mikroplara karşı daha açık ve hassas olacağı için kedinizin durduk yere hasta olmasına sebep olabilir.Bunun birlikte dış ortamdaki bitler ve pireler de kedinizin ameliyat yarasına konarak enfeksiyon kapmasına da yol açabilir. Ameliyat sonrası kedinizin ameliyat dikişini düzenli olarak kontrol etmeyi aksatmayın. Eğer kedinizin ameliyat dikişlerinin yanına kızarıklık veya bir şişlik fark ederseniz hemen veterinerinizi arayınız. Dikiş yerinden ilk günler pembemsi bir sıvı akabilir ve bu iyileşmekte olan bir yara için oldukça normaldir. Öte yandan sarımsı, yeşil ya da beyaz bir akıntı ise veteriner alarmını işaret eder. Kediniz iç güdüsel olarak yarasını yalamaya ve çiğnemeye çalışabilir, mümkün oldukça bunu yapmasını engellemelisiniz. Kedinizin dikişleri doktorunuz işlem tercihine bağlı olarak içeride veya dışarıda olabilir. Dışarıda olan dikişlerin dezavantajı, kedinizin dikişlerden rahatsız olup onları çıkarmaya çalışmasıdır. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu konuyu mutlaka veterinerinizle görüşmelisiniz ve dikişlerin nasıl konumlanacağı hakkında bilgi almalısınız. Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Neden Titriyor?Kısırlaştırma ameliyatı sonra kedilerde en sık görülen yan etkilerden birisi titreme oluyor. Bu titremenin bir çok nedeni vardır. Kediniz anestezi sonrası düşen vücut sıcaklığı ile baş ederken üşüyor olabilir. Kısırlaştırma sonrası bakım sırasında en önemli şeylerden birisi kedinizi sıcakta tutmanız ve kediniz her zamanki vücut sıcaklığına geri dönmesini sağlamanızdır. Bununla birlikte ameliyat sonrası ağrı da kedinizin titremesine sebep olabilir. Büyük bir ihtimal ile veteriner hekiminiz ağrılar için bir ağrı kesici ilaç yapmıştır. Bu yüzden de veteriner kontrolü ya da tavsiyesi altında olmadıkça kedinize ağrı kesici vermeniz doğru değildir. Eğer kediniz ameliyat sonrasındaki geceyi atlattıktan sonra hala titriyor ise mutlaka veterineriniz ile iletişime geçmelisiniz.  Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Kilo Alır Mı?Bu soru kedilerini kısırlaştırmayı düşünen insanları bu süreçten soğutan yaygın olarak bilinen bir yanlıştır. Eğer kedinizi kısırlaştırdıktan sonra, kısırlaştırılmadan önceki gibi aynı miktar ve oranda beslerseniz kesinlikle kediniz kilo alacaktır. Bunun nedeni; kısırlaştırılan bir kedinin metabolizmasının ameliyat sonrası daha yavaş çalışmaya başlamasıdır. Bu yüzden de steril bir kedinin ameliyat sonrası daha az kalori tüketmesi gerekmektedir. Eğer kısırlaştırma ameliyatından sonra kedinizin kilo aldığını fark ederseniz ya verdiğiniz mama miktarını azaltın ya da kısırlaştırılmış kedi mamasına geçiniz. Bununla birlikte kedinizin hayatına bir kaç egzersiz ve hareket eklemekte faydalı olacaktır. Kısırlaştırma Ameliyatı Kedimin Kişiliğini Değiştirir Mi?Genellikle kedisini kısırlaştırmak isteyenlerin kafasını karıştıran bir soru daha. Bu sorunuzun cevabı teoride hayır, ancak bazı durumlar kısırlaştırma sonrası kedilerde beklenenin dışında davranışlar, hal ve hareketler oluşabiliyor. Muayyen dönemindeki dişi kediler genellikte bu dönemde daha saplantılı düzeyde şefkatli oluyorlar ve sürekli ilgi istiyorlar. Bu dönemler kısırlaştırılma sonrası ortadan kalktığı için ister istemez bu aşırı şefkat ve ilgi durumu da gerçekleşmiyor. Bununla birlikte kısırlaştırma kedinizin standart şefkat ve ilgi beklentisini hiç bir düzeyde etkilemez.Bazı kedi sahipleri doğum yapmadan kısırlaştırılan kedilerin normalden daha agresif ve saldırgan bir hal aldıklarını gözlemleyebiliyorlar. Belirtmek gerekir ki her kedi birbirinden farklı ve eşsizdir, bu da kısırlaştırma sonrası her birinin farklı tepki ve davranışlar sergileyebileceği anlamına gelmektedir. Genel olarak baktığınızda ise kısırlaştırmanın kedinizin davranışları ve size karşı tutumu üzerinden olumsuz bir etkisi yoktur.  Kısırlaştırılma Ameliyatı Sonrası Kedimiz Ne Zaman Eve Gidebilir?Eğer her şey yolunda ise kedilerde kısırlaştırılma ameliyatı sonrasında herhangi bir sorun çıkması çok düşük bir ihtimaldir. Bazı veteriner kliniklerinde kedileri kısırlaştırma ameliyatı sonrası bir gece kontrol altında tutma gibi bir politika olabiliyor. Genellikle bazı veteriner kliniklerinde ise ameliyatın olduğu aynı gün sizinle birlikte kediniz evinize dönebiliyor. Bunu ameliyattan önce veterinerinizle konuşarak netleştirmekte fayda var.  Kedilerde Kısırlaştırılma Öncesi Ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Kısırlaştırmayı yapacak veterineri iyi seçmelisiniz,Ameliyat öncesi veterinerinizin, kedinizin kilosunu ölçüp ölçmediğinden edin olmalısınız,Ameliyat öncesi kedinize yemek ve su vermeyin,Kızgınlık dönemindeyken kedinize ameliyat yaptırmayın,Operasyon hakkında veterinerinizde bilgi alınız,Anestezinin etkisi geçmeden huni/koruyucu yakalığı takınız,Ameliyat sonrası kedinizin hareketlerin bir süre kısıtlayınız,Ameliyat sonrası kedinizin kontrolünü düzenli yaptırınız,Ameliyat sonrası kedinizin antibiyotik uygulamalarını aksatmayınız,Ameliyat sonrası kedinizin mamasını kısırlaştırılmış kedi maması ile değiştiriniz,Ameliyat sonrası kedinize kilo kontolu yapınız,Ameliyat sonrası kedinize vitamin takviyesi yapılabilir,Kedinize ameliyat sonrası güvenli bir alan oluşturunuz,Evinizde başka kedi varsa iletişlerine dikkat ediniz,Veterineriz tarafından aksi söylenmedikçe kedinizin ameliyat yerine, dikiş bölgesine dokunmayınız,Mama, su ve kumlarını kedininizin yakınına koyunuz ve kum kabını sürekli temiz tutunuz,Kedinizin dikişlerini gözlem altında tutunuz,Gerekli olmadıkça kedinizi kaldırmaktan kaçının,Kedinizi ameliyat sonrası yıkamayınız,Kedinizin genel durumunu kontrol ediniz. Acil durumlar için hazır olun. Kedinizi ameliyat sonrası uyanana kadar “soğuk oda”da bekletirler. Bu anestezi sonrası insanların ameliyatlarından sonra da yapılan uygulamalardandır. Kediniz uyanmadan onu eve götürmeyiniz. Kedi Kısırlaştırmak Günah mı?Bir çok kedisini kısırlaştırmak isteyen kedi sahiplerinin aklına takılan soru budur sanırım. Diyanet İşleri Başkanlığı ‘’Meşru bir sebep olmadıkça hayvanları kısırlaştırmak caiz değildir’’ açıklamasını yapmıştır. Ancak kurul gerekli ve meşru sebeplerle; ‘’Toplum menfaati gereği evde beslenen hayvanların gebe kalmalarını engelleyici ilaç ve benzeri şeylerin kullanılmasında ve ekolojik dengeyi bozmamak şartıyla kedi, köpek gibi başıboş hayvanların kısırlaştırılarak çoğalmalarının kontrol altına alınmasında dinen bir sakınca olmadığını da’’ belirtti. ‘SAHİPSİZ HAYVANLAR İÇİN DOĞRU’‘’Anadolu Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Cihad Mutlu: Gönül isterdi ki tüm hayvanlar, doğal yaşam alanlarında özgürce üreye bilip, mutlu yaşasalardı, ancak barınakların yetersizliği ve sokak hayvanlarının gördüğü kötü muameleler gibi negatif etmenler göz önüne alındığında, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmasını doğru buluyoruz. Nihayetinde onların da can taşıdığını biliyoruz.’’ Açıklamasını yaptı.  ‘ÇOĞALDIKÇA ZARAR GÖRÜYORLAR’‘’Patika Doğa ve Yaşama Saygı Derneği üyesi Semra Tecimer: Hayvanların zaten yaşam alanları kalmadı. Çoğaldıkça daha çok zarar görüyorlar. Bizim işimiz bu, kısırlaştırıp daha sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sağlamak. Evde yedi kedi var, çok kötü şartlarda geldi. Yedi tane hayvanı kısırlaştırmazsa, ev yaşanmaz hale gelir.’’ Açıklamasını yaptı. ‘YAŞATMAK İNSANLIK GÖREVİDİR’‘’Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği’nden Fatma Gülşen Balkanlı: Sokaklarda yaşayan hayvanların durumları gerçekten iç acısı… Biz o kadar onların hayatlarından çaldık ki. Çoğalıp sokağa atılıyorlar. Diyanet İşleri, Türkiye’de hayvan sevgisi ve merhametle ilgili çalışmalar yapmalı. Hayvanlar bize Allah’ın lütfudur. Bu sevgiyi yaymalı ve hayvanları yaşatmalıyız. Hayvanları koruyup yaşatmak bir insanlık görevidir.’’ Açıklamasını yaptı. Kedi Kısırlaştırma Fiyatları (2024)

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-20 23:43:56

Kedilere asla verilmemesi gereken yiyecekler

Genel 

Kedilere asla verilmemesi gereken yiyecekler  114

Kedilere asla verilmemesi gereken yiyecekler

( Kediler çölde yaşayan etçil hayvanlardan evrim geçirerek günümüze gelmiştir. Kediler kendilerine uygun olmayan gıdaları algılamak ve reddetmekte çok kabiliyetidir. Kedilerin metabolizması , köpeklerin ve insanların sahip olduğu , taurin gibi besinleri bazı enzimlere sahip değildir. Vücutları bu besinleri üretemediği için , mutlaka mamalardan teöin etmeleri gerekmektedir.) İnsanlar için üretilmiş  her tarz hazır yiyeceklerSoğanSarımsakDomatesÇiğ yumurtaÇikolataMantarÇiğ et (veterinerler çiğ et verilmemesi konusunda uyarıda bulunuyorlar fakat kedisine verip bunun yararlarını gördüğünü söyleyen kedi sahipleri de aramızda bulunmaktadır. Bu risk içeren bi bir yöntem. Verecek olanların  veterinerinize mutlaka danışmanızı tavsiye ederim. ) Hazır ton balığıYoğurt ve ya peynir verecekseniz bunun az tuzlu ve ya tuzsuz, az yağlı veya yağsız olmasına dikkat edin.Sebzelerin kabuğunu mutlaka soyunKedilere tavuk , balık, et ürünler, kemikli ve ya kılçıklı verilmemelidir. Boğazlarına takılma ihtimali yüksek.Laktozsuz süt ve sür ürünleriÜzüm ve kuru üzümKafeinAlkolParça kemik veya kemikteki yağKöpek mamasıKaraciğerAşırı ödül maması yemekEkmek hamuru ( Pişmeden  önce  hamur mayanın etkisiyle şişmeye başlar ve kediniz yerse kedinin midesinde şişen hamur karnını gerebilir ve şiddetli ağrıya yol açabilir. Ayrıca hamurla etkileşime giren maya kedide alkol zehirlenmesine yol açabilecek derecede alkol üretebilir.Şeker ve sakızİnsan için verilen ilaçlar ( Veterinerinizin tavsiye etmediği hiç bir ilacı kedinize vermeyin. İnsan ilaçları kedilerde zehirlenmeye yol açar. Ağrı kesiciler ve soğuk algınlığı ilaçlarında bulunan  Asetaminofen ve ibuprofen  kediler için ölümcül olabilir. Bebek mamasıFıstık ezmesiTütünKüflü yiyeceklerDemir içeren insan vitamin takviyeleriMacadamia yağıCennet hurmasıAvokado ( içindeki persin maddesi kediye zararlıdır.)Sucuk sosis gibi şarküteri ürünler  Kedilerde İştahsızlık Kuru kedi maması ya da konserve kedi maması alışkanlığının olmaması ,Kedilerin mama seçiciliğiOksitlenmiş ya da bozuk mamalarHatalı mama seçimi.Bu yüzden evde kendimizin yapacağı içindeki besinleri kendimiz ayarladığımızdan kedinizin daha da hoşuna gidip belki iştahını açılacaktır. Bu yüzden ilk önce veterinerimize danışarak evde kedi mamamızı kendimiz yapalım.Ev yapımı kedi maması  hem bütçenize uygun gelecek hem kedinizin iştahını açacak ve en önemlisi kedinizin ne yediğini hangi besinleri aldığını bilmiş olacaksınız ve gönül rahatlığıyla  kedilerinize yedireceksiniz.Belki de kedileriniz her gün aynı kuru kedi mamasını yemekten bıkmıştır . Bunun için empati kuralım “biz her gün  aynı şeyi yemek ister miyiz ? “Bunun için kedilerimize evde yapacağınız bir çok farklı mama tarifiyle buradayız”.Bir çocuğumuz biliriz ki kedilerimiz çok fazla su içmezler. Yedikleri mamanın içindeki su onlara yeterli geldiğini hissediyordur çünkü. Fakat evde yapacağımız kedi maması  tariflerin de buharla pişirdiğimiz için bu sayede su ihtiyaçlarının daha fazlasını karşılamış olacağız.Buradaki pek çok tariflerimiz ile kediniz için farklı mamalar yapabiliriz. Hadi şimdi gelin ve kedinizin hangi mamayı seveceğini tercih edip onlar için işe koyulalım.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-23 01:21:03