404 Page Not Found
Aradığınız sayfa bulunamadı. 



Anasayfaya Dönmek İçin Tıklayınız
Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Genel 

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı  96

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Nazik, aktif ve eğlenceli, ancak meşgul olduğunuzu gördüğünde sessiz ve göze batmayan Birman, mükemmel bir arkadaştır. Fiziksel özelliklerBu oldukça ağır hatlar üzerine inşa edilmiş uzun ve sağlam bir kedidir. Çarpıcı, yuvarlak, mavi gözleri nazik bir ifadeye sahip olan Birman, tüm kedi severler tarafından kolayca tanınır. Renkli, tercihen altın dökümlüdür ve patilerine beyaz çorap giyer. (İlginçtir ki, kedi doğumda saf beyazdır, ancak daha sonra renk kazanır.) Ön patideki beyaz kaplama, patinin ikinci ve üçüncü eklemleri arasında sona ererken, arka patilerde tüm ayak parmaklarını kaplar ve yukarı doğru uzanır. Kişilik ve MizaçDoğası gereği nazik ve sevecen olan Birman, sadık ve sadık bir yoldaş olmanın tüm özelliklerine sahiptir. Başa çıkması en kolay kedilerden biridir ve belaya en az neden olur.Akıllı ve meraklı, eğitime son derece duyarlı. Hayranlığın tadını çıkarmayı sever ve çok fazla sevgi ve ilgi bekler. Yabancılarla tanıştırıldığında, Birman çekingen ve korkulu olmaktan çok meraklıdır. Ayrıca evdeki çocuklara ve diğer evcil hayvanlara kolayca uyum sağlar. TarihiBu kutsal Birmanya kedisinin tarihi efsaneye dalmış durumda. Hikaye, saf beyaz kedilerin Burma’da (bugünkü Myanmar) Lord Buddha’ya adanmış tapınaklarda yaşadığına kadar gider. Cennetteki meskenleri için dünyadan ayrılan rahiplerin ruhlarının kutsal taşıyıcıları olarak kabul edildiler. Bu işleme dönüşüm adı verildi.Tanrı Tsun-Kyan-Kse bu sürece başkanlık etti ve parlak safir gözlü altın bir heykelle sembolize edildi. Rahip olarak görev yapan Mun-Ha, bu tanrıçaya LaoTsun tapınağında tapardı. Altın heykelin önünde akşam duaları için saygı duyulan beyaz kedilerden biri olan Sinh’e sık sık eşlik etti. Bir gün, Siam’dan gelen zalimler tapınağı yağmaladı ve Mun-Ha’yı öldürdü.Son nefesini vermek için yatarken, sadık arkadaşı Sinh, pençelerinden birini Mun-Ha’nın kafasına dayadı ve altın heykele baktı. Bir mucize gerçekleşti: Sinh, dünyevi bir renk tonu ve safir mavisi gözleri olan altın renkli bir kediye dönüştü. Ancak pençeleri, saflığın bir sembolü olarak orijinal renklerini korudu. Tapınağa ait tüm kediler de bu sihirli değişime uğradı. Sinh, arkadaşı için yas tutarak ve yemek yemeyi reddederek bir hafta sonra öldü. Efsaneye göre Mun-Ha’nın ruhunu cennete taşıdı.Bununla birlikte, ırkın kökeni hakkında 1919’a kadar izlenebilecek daha bilimsel bir hikaye var. O sıralarda birkaç maceracı Birman kedisi Burma’dan Fransa’ya naklediliyordu. Gelişlerinin arkasındaki hikayenin iki hesabı var.Bir hikayeye göre, Tsun-Kyan-Kse tapınağı tekrar saldırıya uğradı. İki batılı, Binbaşı Russell Gordon ve Auguste Pavie, birkaç rahibin ve kutsal kedilerinin Tibet’e kaçmasına yardım etti. Fransa’ya döndüklerinde, verilen hizmetler için iki Birman kedisi hediye edildi. Daha sıradan bir anlatıma göre, bu kediler bir Bay Vanderbilt tarafından satın alındı, o da onları LaoTsun tapınağına ait memnun olmayan bir hizmetçiden satın aldı. Kedilerden biri olan Madalpour yolculuk sırasında vefat etti, ancak dişi kedi Sita Fransa’ya ulaştı. Yolculuk sırasında hamile kaldıktan sonra, Sita genellikle Avrupa’da Birman ırkının reisi olarak kabul edilir.Cins yayılmaya devam edecekti ve 1925’te Fransa’da resmen tanındı. İkinci Dünya Savaşı, Avrupa’daki Birmanlıların sayısını büyük ölçüde azalttı ve neredeyse yok olmalarına neden oldu. Bununla birlikte, birkaç kurtulan, türün sürekliliğini sağlamıştır. Dikkatli geçişlerle, Birman bir kez daha geri döndü ve 1955’te İngiltere’ye ihraç edildi, ancak 1966’ya kadar resmi olarak tanınmadı. Birmans 1959’da Amerika’ya tanıtıldı ve 1966’da Cat Fanciers Association tarafından resmen tanındı. Cins o zamandan beri insanların kalbinde yer edindi ve en popüler olanlardan biri. Tüm federasyonlarda Şampiyonluk statüsüne sahiptir. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:27:29

Kediler Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Genel 

Kediler Hakkında Bilinmesi Gerekenler  115

Kediler Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Bugün Sizler İçin Kediler Hakkında Bilinmesi Gereken Ve Bizi Şaşırtan Bilgileri Derleyip Düzenledim. Kedi Besliyorsak Zaman Zaman Bizi Şaşırtan Hareketleri Davranışları  Olan Kedilerimiz İçin   Hazırladığım Makale Umarım Hoşunuza Gider ve Zevkle Okursunuz. Evcil Kediniz Varsa Eğer Onun Hakkında Merak Ettiklerinizi Buradan Öğrenebilirsiniz. Hem Sizin İçin Hemde Kediniz İçin Daha Zevkli Bir Hale Gelecektir. Nasıl Davranmanız Gerektiğini Bilirseniz Kedinizin Hareketi̇ne Göre Onun Ne Demek İstediğini Bilirsiniz Ve Ona Göre Onun Hareketinden Yola Çıkıp İstediğini Şeye Cevap Vermeniz Daha Kolay Olur . Umarım Hoşunuza Gider. Köpeklerin ve insanların duyamadığı bir çok sesi kediler duyarlar. Kemirgenler bu sesi iletişim için kullanır. Kediler rahatlıkla yüksek frekanslı sesleri duymakta oldukça başarılırdırlar.Kediler bıyıklarını bir aralıktan girip giremeyeceğini ölçmek için kullanır. Kedilerin bıyıkları dengelerini sağlamakta yardımcı olur.Van kedileri genellikle sağır olur . Çünkü mavi gözlü kediler genellikle sağır doğarlar.Bir kedi ortalama olarak gününün 2/3ünü uyuyarak geçirir. Yani dokuz yaşındaki bir kedi hayatının yalnızca üç yılını uyanık geçirir.Dünyamız da  500 milyon kedi bulunmaktadır.Bir kedi size bakarak gözlerini kırpıştırıyor ve kısıyorsa bu sizinle dost olduğu anlamına gelmektedir.Kedilerde bir büyüme hormonu sadece uyurken salgılanır. Bu yüzden yavru kedilerin sürekli uyamalarının sebebi budur.Kedilerin kalp atışları insanlarınkinden iki kat daha fazla atmaktadır.Kedilerin sadece patileri terler.Kediler tek bir sıçrayışta , kendi  ağırlığının beş katına kadar yükselebilirler.Bilim insanları kedilerin çimenleri kırmızı gördüğünü düşünmektedir. Çünkü kediler, insanlar gibi renkleri ayırt edemezler.Kediler 180 derece kulaklarını döndürebilirler.Kedinize kızıp inatlaşmanın bir anlamı yoktur. Kediler bir şey yapmak istiyorsa o kafasından geçen her şeyi yapmaya devam eder.Kediler, insanların görebilmesi için gerekli ışık miktarının sadece altıda birine ihtiyaç duyarlar.Kediler, size sevgisini belli etmek için kuş avlayıp getirebilirler. Bu sizin açınızdan şaşırtıcı olsa da sizi sevdiği için hediye veriyor anlamına gelmektedir.Kedilerin dişleri kaşındığında bunu oyun sanıp sizi ısırabilir. Kedinizi oyuncaklara yönlendirerek bu huyundan vazgeçmesini sağlayabilirsiniz.Kedilerinize doğum gününde pasta almanızın hiç bir anlamı yoktur. Çünkü kedilerin dilleri tatlıyı algılayamaz.Yana yatmış bir kuyruk saldırganlığı gösterirken, dik bir kuyruk gururu gösterir.Kediler kafalarının geçtiği her yerden geçebilirler. Çünkü kedilerin köprücük kemikleri yoktur.Kedilerin de, köpekler de olduğu gibi süt dişleri yoktur.Her insanın parmak izi nasıl farklıysa kedilerde de burun izleri kendilerine özgüdür.Kediler genellikle insanlara miyavlar. Diğer kedilere tıslar, gurlar, pıhlar ya da kelimelerle ifade edemediğimiz diğer sesler çıkarırlar.Tipik bir kedi 20 yıla kadar yaşamaktadır. Bu da 96 insan yılına eşittir.Kediler uyanık olduğu zamanın 1/3ünü kendini temizleyerek geçirirler.Kedilere bir sefer tuvalet eğitimi vermek yeterlidir. Bu eğitim oldukça hızlı bir dönemdir.Kediler ağaçtan geri geri inerler. Çünkü kediler bir ağaçtan yüzü aşağı bakarak inemezler. Şayet pençeleri  ters yöne doğrudur.Köpeklerin aksine kediler insanları sahipleri olarak görmezler. Çünkü kedilere göre evdeki iki ayaklı canlılar, canları istediklerinde  kendilerini sevmekle ve onlara bakmakla yükümlü birer köle olarak görürler.Kedi sahiplerinin 1/3i yapılan bir araştırmaya göre kedilerin zihinlerini okuyabildilerini düşünmektedir.Kediler saniye yaklaşık 26 kez mırlarlar yani bu da rölantideki bir dizel motorla aynı frekansta mırlar demektedir.Kediler kimi hastalıkları sezerler ve sizin ruh halinizi sizden daha iyi anlarlar.Antik Mısır’da kedilere tapılıyor ve ölümden sonra mumyalanıyordur. Kediler ekili arazileri fare ve diğer zararlardan uzak tutmak için kullanıyorlardı.Kedilerde gurlama sesi  nefes alıp verirken hava bir ses kutusundan  geçer bu gurlama sesi ortaya çıkar.Isaac Newton kedilerin eve rahatlıkla girip çıkmasını sağlayabilmesi için kedi kapısını icat etmiştir.Kedilerinizin evde bazı yerlere girmesini istemiyorsanız. Kapı eşiklerine  çift taraflı bant yapıştırabilirsiniz.Kedilerini diyetine arada bir balık, ciğer ya da yaş mama ekleyebilirsiniz.Kedinize her gun biraz vakit ayırlamlısınız. Onunla oyanam, onu sevmek ve taramak kedininizin hoşuna gidecektir.Evde kedinizden dolayı zaman zaman kötü kokulara neden olabilir. Lekenin bulunduğu bölgeyi sirkeli suyla silebilirsiziniz. Ya da çamaşır makinizin deterjan gözüne biraz sirke ekleyebilirsiniz.Bulaşık eldivenini hafifçe nemlendirip kullanarak kedilerinizin tüylerini rahatlıkla toplayabilirsiniz.Kedinizin mutlu bir hayat sürmesi için iki kedi bakmanızı öneririz. Tabi ki çalışmıyor ve yalnız yaşamıyorsanız ona vakit ayırmanızda yeterli olacaktır.Dişi kediler sağ patilerini, erkek kediler sol patilerini kullanmakta daha iyidirler.Doğru diye bilinen kedilere çiğ balık vermek onlar için iyi değildir.Bir kedinin duygularını üreten kısmı insanla aynıdır. İnsanın beyin yapısıyla kedinin beyin yapısı birbirine çok benzemektedir.Kedi gurultusu kedinin sinirli veya hoşnut olduğunu gösterir. Kedi gurultusunun iyileştirici özelliğe sahip olduğu da söylenmektedir.Köpekler ortalama 10 çeşit ses çıkarırken kedilerde bu sayı 100’dür.Dünyanın en büyük kedisi 1.23 metre buyundadır.Yetişkin kedilerin diş sayıları ortalama 30 tanedir.Kırık kemik ve çatlakların iyileşme hızı ile kedi gurultusunun  arasında bağ vardır.Genellikle kedilere süt verilir diye bilinenin aksine onlara süt vermemeliyiz. Çünkü, kedilerin genellikle laktoza karşı tolerans seviyeleri düşüktür.İskoç kedi Towser hayatı boyunca yaklaşık 30 bin fare yakaladığı için adına bir heykel yapılmıştır.İngiltere’de ve Avusturya’da siyah kedilerin uğur getirdiklerine inanırken, dünyanın pek çok ülkesinde siyah kedinin uğursuzluk getirdiğine inanılmaktadır.Eğer kediniz kakalarının üzerini örtmüyorsa bu sahiplerini protesto etmek için kullandıkları bir yöntemdir.Kedilerin beyinleri bir iPad’den daha fazla bilgi saklayabilir.Kayıtlara göre bir kerede en fazla doğuran kedi 19 tane yavru kedi doğurup bunların 15 tanesi hayata kalmıştır.Kediler sizi duymamazlıktan gelmeyi tercih ederler fakat sizin sesinizi tanırlar.Kediler evden uzaklaşır fakat geri dönebilecekleri mesafeye kadar giderler.Talkeetna şehrinin fahri belediye başkanı 1997 de , 15 yıllığına Stubbs adlı bir kedi olmuştur.2013’te ise bir başka kedi Meksika’da belediye başkanlığına aday olmuştur.Beyaz Saray’da, Abraham Lincoln’un dört kedi beslediği bilinmektedir.230 metre yükseklikten düşmesine rağmen hayatta kalan kediler vardır.Kedilerin arka patilerinde dört, ön patilerinde ise beş parmak bulunmaktadır.Kediler genellikle üzerindeki insan kokusundan kurtulmak için tüylerini yalayarak  temizlerler.Kediler kulaklarını çok rahat hareket ettirebilirler. Bunun nedeni kedilerin kulaklarının çevresinde 20 tane kas olmasıdır.Köpeklerin IQ seviyeleri kedilere göre daha yüksektir ama karmaşık problemlerin çözümünde kediler köpeklerden daha iyidirler.En çok doğum yapan kedi unvanına sahip kedinin adı Dusty’dir. 420 yavru kedi doğurmuştur.Efsaneye göre kediler, nuh tufanı sırasında yaratılmış ve bir aslan hapşırmış burnundan iki kedi yavrusu düşmüş.Eski Mısır’da bir evcil kedi ölürse tüm ev halkı yas tutuğunu belli etmek için kaşlarını tıraş ederlermiş.Mısırlıklar kedilere “Mau” derler.“Ailurophilia” kelimesi Yunanca ailouros (ev kedisi) ile philia (arkadaşlık) sözcüklerinin birleşiminden oluşmaktadır. Ve kedi sevgisi anlamına gelmektedir.Kedi insanlara sürtünerek kendi bölgesini belli etmeye çalışmaktadır.Kediler miyavlamalarıyla insanlara istediklerini yaptırma yeteneğine sahip olundukları bilinmektedir.Kedi sahini olmayan kişilerin, kedi sahibi olan kişilere nazaran kalp krizi veya felç geçirme ihtimalleri üçte bir oranında daha yüksektir.Her hangi bir ev kedisi bile Usain bolt’tan daha hızlı koşabilir.Eğer kedinize antibiyotik vermek istiyorsanız dördüncü mamaya ekleyebilirsiniz. Çünkü bir şeyi kararsızlıkla üç kez tattıktan sonra , dördüncüde kendilerinden emin bir şekilde yerler.Karanlıkta kedilerin idrarları parlar.Kedilerin böbrekleri tuzu filtreleyebilir ve bu nedenle deniz suyu içebilirler.Kediler en istilacı 100 canlı türü arasında kabul edilir. Toplam da 33 canlı türünün neslinin tükenmesinden sorumlulardır.Kediniz için kullandığınız mamanın içinde “taurin” denen maddenin bulunmasına dikkat edin. Çünkü kediler kalp ve göz sağlıkları için taurin denen amino asite ihtiyaç duyarlar.Kedinizin kum kabını temizlerken amonyak içeren maddelerden, deodorant veya başka kokular kullanmaktan (özellikle limon kokusu) kaçının.Kediniz dışarı çıkan bir kedi ise tırnaklarını kesmekten kaçının, kısa tırnaklar kedilerin dışarıdayken zorluk çekmesine sebep olur. Eğer kediniz dışarı çıkmayan bir kedi ise, kedinizin tırnaklarını iki ya da üç haftada bir keserek sivri uçlarından kurtulabilir ve hem size hemde eşyalarınıza zarar vermesini büyük ölçüde  önleyebilirsiziniz.Kedinizi ön bacaklarından, boynundan ya da ensesinden tutarak kaldırmayın. Kedinizi kaldırırken ya da kucağınıza alacakken bir elinizi ön bacaklarının arkasına, diğer elinizi de arka bacakların altına koyun ve onu nazikçe kaldırın.Kedilerin günlük sıvı harcamasının üçte biri tükürüktür.Kediler tüylerini hem tehlikeli anında kabartırlar, hem de tüy kaybını azaltmak için tüylerini kabartırlar.Kedilerin burunlarında insanlarınkinin iki katı koku reseptörü ve kokuya duyarlı hücre vardır.5 kiloluk bir kedinin ortalama 330 ml kanı vardır.Genellikle bir kedinin günlük ortalama ürettiği idrar miktarı 60 ml’dir.Kedilerde hamilelik süreci yaklaşık  63 gündür.Dişi kedi kendini tamamen hazır hissede kadar , onunla çiftleşmek isteyen erkek kediye izin vermez.Kedilerin uysal olmaları için erken yaşta sosyalleştirmek gerekir.Siyam kedileri en çok konuşkan kediler olup, iran kedileri ise. En sessiz kediler olarak bilinmektedir.Kedilerde anne sütünün besin değeri  keçi ya da inek sütünden iki kat daha fazladır.Kedilerin gizlenme iç güdülerinden dolayı kutulara girme istekleri meydana gelmektedir.En hızlı koşan kedi “çita”dır.Dünyanın en uzun  yaşayan kedisi 28 yıl yaşayıp 2005 yılında ABD’nin Teksas eyaletinde hayatını kaybetmiştir.Dünyanın en kilolu evcil kedisi 10 yaşında 21,3 kiloyla hayatını kaybetmiştir. Kedinin edi Himmy’di ve Avusturya’da yaşamaktaydı.Çoğu kedilerde kirpik yoktur.Kedilerde 3 tane göz kapağı bulunmaktadır.Kediler çölde ortaya çıktıkları için kedilerin idrarları çok kötü kokmaktadır.Bir kedi insanın meme kanseri olduğunu tespit etti. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-20 23:55:44

Kedi Kısırlaştırma

Kedi hastalıkları 

Kedi Kısırlaştırma  874

Kedi Kısırlaştırma

Evin dışında yaşayan ya da evinizin içinde yaşayan bir çok kediniz varsa, kedinizi kısırlaştırmayı ciddi anlamda düşünmeniz gerekmektedir. Dünya da inanılmaz derecede başı boş kedi popülasyonu vardır. Kısırlaştırma ve kastrasyon kedilerin üremesini olanaksız hale getiren cerrahi bir operasyondur. Kastrasyon , erkek kedinin tesislerinin çıkarılması ve kısırlaştırma ise dişi kedilerin yumurtalıkların çıkarılmasıdır. Dünya da bir çok sayıda üreyen kedilerin çoğu barınaklarda ya da sokaklarda kalmaktadır. Sahiplenilmemeleri durumunda, uyutulmakta ya da travma, açlık veya elementlere maruz kalmaları nedeniyle bir çoğu ölmektedir. Çiftleşmeyi planlamadığınız ve tüm yavru kedilere ev bulmak için kendinize güvenmediğiniz taktirde, gerçekleştireceğiniz en sorumlu davranış kedinlerinizi kısırlaştırmaktır. Bir dişi kedi yılda 15-20 yavru dünyaya getirebilmektedir. Erkek Kedilerde Kısırlaştırmanın ÖnemiErkek kedinize kısırlaştırma operasyonu yaptırarak evden kaçmasını önleyebilirsiniz. Çünkü erkek kediler kızgınlık dönemlerinde agresif olabilirler ve çiftleşmek için dışarıya kaçmaya çalışacaklardır. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce kızgınlık dönemin de kum kabının dışında koku bırakma amaçlı olarak etrafa kötü kokulu bir işaretleme gerçekleştirmektedir ve bu kokuyu önlemek için en doğru seçenek erkek kedinizi kısırlaştırmaktır .Erkek kedinizi kısırlaştırdıktan sonra bu kötü kokudan da kurtulmuş olacaksınız. Ayrıca erkek kedinizi kısırlaştırma operasyonun da testisleri alınacağı için tesis kanseri olma ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Çiftleşme yoluyla bulaşan hastalıkların önüne geçmek için erkek kedinizi kısırlaştırabilir ve bu sorunu önleyebilirsiniz. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce çok miyavlarlar ve erkek kedinizi kısırlaştırarak bu haykırışları azaltmış olacağız. Erkek kedi kısırlaştırmanın zararı olarak düşünürsek buna bir cevap veremeyeceğim. Kedi kısırlaştırmanın zarı yoktur. Kısırlaştırılma hayvanların yaşam kalitesinin artması için gereklidir. Erkek Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Erkek kedilerde kısırlaştırılma operasyonu yapıldığında sperm yolları ve kan yolları bağlanarak işlem gerçekleştirir ve böylelikle torbalarından uzaklaştırılmış olurlar. Kedilerin kısırlaştırılma operasyonunu kesinlikle veteriner uzanmaların yapmaları gerekmektedir.  Yanlış bir hareket veya bilinçsiz davranışlar kedinizin ölümüne yol açabilir. Kısırlaştırılma işlemi için öncelikle kedinizin testislerinin anatomik yapısına bakılır ve daha sonra gerekli tetkikler yapıldıktan sonra operasyon başlar. Erkek Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır? Erkek kedilerin kısırlaştırılmaları için belli bir zamanın geçmesi gerekmektedir. Kedinizin belli bir ağırlık ve yaşa gelmiş olması gerekmektedir. Uzman veterinerlerin görüşüne göre erkek kedilerde kısırlaştırılma işlemi gelişmelerinin yüzde 70-80’lik bölümünü tamamladıkları ve ağırlıkları 2,5-3 kg olduklarında yapılmalıdır. Bu dönem 6 ila 8 aylık döneme denk gelen bu ağırlık oranına sahip olduklarında erkek kedilerde kısırlaştırılma yapılabilir. Kediler de kısırlaştırılma zamanının bir diğer önemli detayı ise kedilerin süt dişlerinin düşüp yerine kalıcı dişlerin çıktığı zamandır. Bu erişkinliğe gelmiş erkek kediler kısırlaştırılma operasyonu geçirebilirler. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılmanın Önemi Dişi kedi kısırlaştırılmalarında, kısırlaştırılan dişi kedilerde meydana gelecek yumurtalık kanseri, rahim kanseri ve meme tümörü gibi sağlık problemlerinin oluşmasını engellemektedir. Dişi kedilerde kısırlaştırma operasyonu daha zor ve daha uzun sürer. Çünkü dişi kedilerin rahminin tamamı ve yumurtalıklarını alınması gerekmektedir.Sadece rahmin alınması, kedinin doğum yapmasını engeller fakat kalan yumurtalıklar tekrar kedinizin kızgınlık dönemine girmesine neden olur. Çiftleşmesi istenmeyen kedinin kısırlaştırılması verilecek en doğru kararınız olacaktır. Özellikle kedinizin sağlığı için bu operasyon yapılmalıdır. Operasyon öncesi veterineriniz, kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını inceler.Kızgınlık döneminde olmadığı belirlenen kedinize kedi kısırlaştırma operasyonu için hazırlıklar başlar. Dişi kedilerde kısırlaştırılmak istenildiğinde en ideal dönem, kızgınlık dönemi öncesi ve özellikle doğum yapmadan önceki dönem olarak bilinir. Dişi Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Veteriner hekiminiz öncelikle kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını kontrol edecek ve kediniz kızgınlık döneminde değil ise kedinizi kısırlaştırma operasyonuna alacaktır. Eğer kediniz kızgınlık döneminde ise operasyon ertelenip kızgınlık döneminin geçmesi beklenir. Dişi kedilerde erkek kedilere oranla kısırlaştırılma operasyonu daha zordur ve daha uzun bir operasyon geçirmektedirler.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonunda kedinin yumurtalıkları ve rahimin tamamının alınması dişi kedilerin tekrar kızgınlığa girmemesi için şarttır. Yumurtalıklarla birlikte rahim alınmaz ise dişi kedi tekrar kızgınlık belirtileri gösterecektir fakat yumurtalıkları alındığı için hamile kalamayacaktır. Veteriner hekiminize tam olarak nasıl bir operasyon istediğinizi belirtmeniz bu bağlamda kediniz için doğru bir kısırlaştırma operasyonuna karar verilmesini kolaylaştıracaktır.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonu öncesinde kedinize 12 saat yemek verilmemelidir. Dişi kedi kısırlaştırılma operasyonunda kediler narkoz verilerek uyutulur. Kedilerin karın bölgesinden ortalama üç dikişlik bir operasyon yapılabilir ancak dikişlerin fazlalığı ve yaranın büyüklüğü nedeniyle tedavi süresi uzayacaktır. Diğer bir alternatif ise, kedinizin yan karın bölgesinden tek dikiş ile yapılabilen, yumurtalıkların ve rahimin tamamen alındığı operasyondur. Bu yöntem, kedilerde ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonların en aza indirgenmesini sağladığından veteriner hekimler tarafından da daha çok tercih edilmektedir. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır?Dişi kediler, 5 aylık olana kadar yavru sayılmaktadırlar. Dişi kediler, ergenliğe bu aydan sonra girmeye başlarlar. Dünyanın çoğu ülkesinde kedilerin 5 ila 7 aylık olgunluğa sahip olduklarında kısırlaştırılmaları önerilir. Kedilerde kısırlaştırılma operasyonun da 5-7 aylık olmasını beklemenin amacı operasyon sırasında kedinizin alacağı anestezi işlemindeki sağlık risklerinden arınmak olarak öne çıkmaktadır.Genel anestezi için bu olgunluğa gelmenin kısırlaştırılma operasyonu için daha sağlıklı olacağı kesindir. Yavru kedilerde bulunan karaciğer ve böbrek yetişkin kedilere oranla daha az gelişmiştir ve bu nedenle yavru kedilerde ameliyat sonrası iyileşme süreci daha uzun olacak aynı zamanda karaciğer ve böbrekte kalıcı zarar oluşması gibi yan etkilerle karşılaşma olasılığı artacaktır. Bu yüzden kedinizin 5-7 ay olgunluğuna gelmesini beklemeniz bu risk faktörünü tamamen ortadan kaldıracaktır.  Kedilerin kısırlaştırılması sonrası bakımı Kısırlaştırma operasyonun sonra kedinizi eve götürmek üzere klinikten ayrılırken veterineriniz size gerekli bilgileri, talimatları ve uyarıları yapacaktır. Ne olursa olsun bu talimatlara uymanız çok önemlidir. Pek çok klinik kısırlaştırma sonrası yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında yazılı bir rehber bulunduruyordur, siz de veterinerinizden bu rehberden isteyebilirsiniz.Genellikle ameliyattan yaklaşık 6 ila 8 saat sonra kedinize mama verebilir duruma geleceksiniz, fakat kediniz büyük ihtimal ile mamayı yemek istemeyecek. Bu oldukça normal bir durumdur, ne de olsa kediniz hala anestezinin ve ağrı kesici ilaçların etkisindedir. Kediniz ameliyat sonrası ufak bir iştah kaybı yaşayabilir. Eğer kediniz ameliyattan 24 saat sonra hala mama yemeyi red ediyorsa veterinerinize başvurunuz.Kısırlaştırma sonrası bakım ile ilgili diğer önemli nokta, kediyi ameliyat sonrasında sessiz, sakin ve sıcak bir ortamda tutmanız gerekmektedir. Kediniz bu korunaklı ortamda en az 2 hafta geçirmeli ve hem ruhsal hem fiziksel olarak kendini yenilemelidir. Eğer sizler bir ameliyat geçirmişseniz, ameliyattan sonraki yorgunluğunuzu ve hassasiyetinizi düşünün ve kendinizi kedinizin yerine koyun, kedinizden ameliyattan sonra kendini halsizlik ve yorgunluk yaşıyor olabilir.Bu 2 hafta boyunca çocuklarınızı ve diğer evcil hayvanlarınızı kedinizden uzak tutunuz. Gereksiz heyecan, korku ve stres kedinizin iyileşme sürecine zarar verecektir. Kısırlaştırma sonrası 2 hafta boyunca kedinizi dışarı çıkarmakta pek doğru olmayabilir. Anestezi ve ağrı kesici ilaçlar ile bir miktar zayıflayan bünye, kedinizin dışarıdan alacağı bir virüs ve mikroplara karşı daha açık ve hassas olacağı için kedinizin durduk yere hasta olmasına sebep olabilir.Bunun birlikte dış ortamdaki bitler ve pireler de kedinizin ameliyat yarasına konarak enfeksiyon kapmasına da yol açabilir. Ameliyat sonrası kedinizin ameliyat dikişini düzenli olarak kontrol etmeyi aksatmayın. Eğer kedinizin ameliyat dikişlerinin yanına kızarıklık veya bir şişlik fark ederseniz hemen veterinerinizi arayınız. Dikiş yerinden ilk günler pembemsi bir sıvı akabilir ve bu iyileşmekte olan bir yara için oldukça normaldir. Öte yandan sarımsı, yeşil ya da beyaz bir akıntı ise veteriner alarmını işaret eder. Kediniz iç güdüsel olarak yarasını yalamaya ve çiğnemeye çalışabilir, mümkün oldukça bunu yapmasını engellemelisiniz. Kedinizin dikişleri doktorunuz işlem tercihine bağlı olarak içeride veya dışarıda olabilir. Dışarıda olan dikişlerin dezavantajı, kedinizin dikişlerden rahatsız olup onları çıkarmaya çalışmasıdır. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu konuyu mutlaka veterinerinizle görüşmelisiniz ve dikişlerin nasıl konumlanacağı hakkında bilgi almalısınız. Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Neden Titriyor?Kısırlaştırma ameliyatı sonra kedilerde en sık görülen yan etkilerden birisi titreme oluyor. Bu titremenin bir çok nedeni vardır. Kediniz anestezi sonrası düşen vücut sıcaklığı ile baş ederken üşüyor olabilir. Kısırlaştırma sonrası bakım sırasında en önemli şeylerden birisi kedinizi sıcakta tutmanız ve kediniz her zamanki vücut sıcaklığına geri dönmesini sağlamanızdır. Bununla birlikte ameliyat sonrası ağrı da kedinizin titremesine sebep olabilir. Büyük bir ihtimal ile veteriner hekiminiz ağrılar için bir ağrı kesici ilaç yapmıştır. Bu yüzden de veteriner kontrolü ya da tavsiyesi altında olmadıkça kedinize ağrı kesici vermeniz doğru değildir. Eğer kediniz ameliyat sonrasındaki geceyi atlattıktan sonra hala titriyor ise mutlaka veterineriniz ile iletişime geçmelisiniz.  Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Kilo Alır Mı?Bu soru kedilerini kısırlaştırmayı düşünen insanları bu süreçten soğutan yaygın olarak bilinen bir yanlıştır. Eğer kedinizi kısırlaştırdıktan sonra, kısırlaştırılmadan önceki gibi aynı miktar ve oranda beslerseniz kesinlikle kediniz kilo alacaktır. Bunun nedeni; kısırlaştırılan bir kedinin metabolizmasının ameliyat sonrası daha yavaş çalışmaya başlamasıdır. Bu yüzden de steril bir kedinin ameliyat sonrası daha az kalori tüketmesi gerekmektedir. Eğer kısırlaştırma ameliyatından sonra kedinizin kilo aldığını fark ederseniz ya verdiğiniz mama miktarını azaltın ya da kısırlaştırılmış kedi mamasına geçiniz. Bununla birlikte kedinizin hayatına bir kaç egzersiz ve hareket eklemekte faydalı olacaktır. Kısırlaştırma Ameliyatı Kedimin Kişiliğini Değiştirir Mi?Genellikle kedisini kısırlaştırmak isteyenlerin kafasını karıştıran bir soru daha. Bu sorunuzun cevabı teoride hayır, ancak bazı durumlar kısırlaştırma sonrası kedilerde beklenenin dışında davranışlar, hal ve hareketler oluşabiliyor. Muayyen dönemindeki dişi kediler genellikte bu dönemde daha saplantılı düzeyde şefkatli oluyorlar ve sürekli ilgi istiyorlar. Bu dönemler kısırlaştırılma sonrası ortadan kalktığı için ister istemez bu aşırı şefkat ve ilgi durumu da gerçekleşmiyor. Bununla birlikte kısırlaştırma kedinizin standart şefkat ve ilgi beklentisini hiç bir düzeyde etkilemez.Bazı kedi sahipleri doğum yapmadan kısırlaştırılan kedilerin normalden daha agresif ve saldırgan bir hal aldıklarını gözlemleyebiliyorlar. Belirtmek gerekir ki her kedi birbirinden farklı ve eşsizdir, bu da kısırlaştırma sonrası her birinin farklı tepki ve davranışlar sergileyebileceği anlamına gelmektedir. Genel olarak baktığınızda ise kısırlaştırmanın kedinizin davranışları ve size karşı tutumu üzerinden olumsuz bir etkisi yoktur.  Kısırlaştırılma Ameliyatı Sonrası Kedimiz Ne Zaman Eve Gidebilir?Eğer her şey yolunda ise kedilerde kısırlaştırılma ameliyatı sonrasında herhangi bir sorun çıkması çok düşük bir ihtimaldir. Bazı veteriner kliniklerinde kedileri kısırlaştırma ameliyatı sonrası bir gece kontrol altında tutma gibi bir politika olabiliyor. Genellikle bazı veteriner kliniklerinde ise ameliyatın olduğu aynı gün sizinle birlikte kediniz evinize dönebiliyor. Bunu ameliyattan önce veterinerinizle konuşarak netleştirmekte fayda var.  Kedilerde Kısırlaştırılma Öncesi Ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Kısırlaştırmayı yapacak veterineri iyi seçmelisiniz,Ameliyat öncesi veterinerinizin, kedinizin kilosunu ölçüp ölçmediğinden edin olmalısınız,Ameliyat öncesi kedinize yemek ve su vermeyin,Kızgınlık dönemindeyken kedinize ameliyat yaptırmayın,Operasyon hakkında veterinerinizde bilgi alınız,Anestezinin etkisi geçmeden huni/koruyucu yakalığı takınız,Ameliyat sonrası kedinizin hareketlerin bir süre kısıtlayınız,Ameliyat sonrası kedinizin kontrolünü düzenli yaptırınız,Ameliyat sonrası kedinizin antibiyotik uygulamalarını aksatmayınız,Ameliyat sonrası kedinizin mamasını kısırlaştırılmış kedi maması ile değiştiriniz,Ameliyat sonrası kedinize kilo kontolu yapınız,Ameliyat sonrası kedinize vitamin takviyesi yapılabilir,Kedinize ameliyat sonrası güvenli bir alan oluşturunuz,Evinizde başka kedi varsa iletişlerine dikkat ediniz,Veterineriz tarafından aksi söylenmedikçe kedinizin ameliyat yerine, dikiş bölgesine dokunmayınız,Mama, su ve kumlarını kedininizin yakınına koyunuz ve kum kabını sürekli temiz tutunuz,Kedinizin dikişlerini gözlem altında tutunuz,Gerekli olmadıkça kedinizi kaldırmaktan kaçının,Kedinizi ameliyat sonrası yıkamayınız,Kedinizin genel durumunu kontrol ediniz. Acil durumlar için hazır olun. Kedinizi ameliyat sonrası uyanana kadar “soğuk oda”da bekletirler. Bu anestezi sonrası insanların ameliyatlarından sonra da yapılan uygulamalardandır. Kediniz uyanmadan onu eve götürmeyiniz. Kedi Kısırlaştırmak Günah mı?Bir çok kedisini kısırlaştırmak isteyen kedi sahiplerinin aklına takılan soru budur sanırım. Diyanet İşleri Başkanlığı ‘’Meşru bir sebep olmadıkça hayvanları kısırlaştırmak caiz değildir’’ açıklamasını yapmıştır. Ancak kurul gerekli ve meşru sebeplerle; ‘’Toplum menfaati gereği evde beslenen hayvanların gebe kalmalarını engelleyici ilaç ve benzeri şeylerin kullanılmasında ve ekolojik dengeyi bozmamak şartıyla kedi, köpek gibi başıboş hayvanların kısırlaştırılarak çoğalmalarının kontrol altına alınmasında dinen bir sakınca olmadığını da’’ belirtti. ‘SAHİPSİZ HAYVANLAR İÇİN DOĞRU’‘’Anadolu Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Cihad Mutlu: Gönül isterdi ki tüm hayvanlar, doğal yaşam alanlarında özgürce üreye bilip, mutlu yaşasalardı, ancak barınakların yetersizliği ve sokak hayvanlarının gördüğü kötü muameleler gibi negatif etmenler göz önüne alındığında, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmasını doğru buluyoruz. Nihayetinde onların da can taşıdığını biliyoruz.’’ Açıklamasını yaptı.  ‘ÇOĞALDIKÇA ZARAR GÖRÜYORLAR’‘’Patika Doğa ve Yaşama Saygı Derneği üyesi Semra Tecimer: Hayvanların zaten yaşam alanları kalmadı. Çoğaldıkça daha çok zarar görüyorlar. Bizim işimiz bu, kısırlaştırıp daha sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sağlamak. Evde yedi kedi var, çok kötü şartlarda geldi. Yedi tane hayvanı kısırlaştırmazsa, ev yaşanmaz hale gelir.’’ Açıklamasını yaptı. ‘YAŞATMAK İNSANLIK GÖREVİDİR’‘’Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği’nden Fatma Gülşen Balkanlı: Sokaklarda yaşayan hayvanların durumları gerçekten iç acısı… Biz o kadar onların hayatlarından çaldık ki. Çoğalıp sokağa atılıyorlar. Diyanet İşleri, Türkiye’de hayvan sevgisi ve merhametle ilgili çalışmalar yapmalı. Hayvanlar bize Allah’ın lütfudur. Bu sevgiyi yaymalı ve hayvanları yaşatmalıyız. Hayvanları koruyup yaşatmak bir insanlık görevidir.’’ Açıklamasını yaptı. Kedi Kısırlaştırma Fiyatları (2024)

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-20 23:43:56

Kedi Eğitimi

Genel 

Kedi Eğitimi  121

Kedi Eğitimi

Kedi Eğitimi Her ne kadar eğitim ve kedi birbirine zıt kavramlar gibi gözükse de, mutlu bir birliktelik için şansımızı denemekte fayda var.Her ne kadar eğitim ve kedi birbirine zıt kavramlar gibi gözükse de, mutlu bir birliktelik için şansımızı denemekte fayda var. Kediyi diğer evcil hayvanlardan ayıran ve bizi kendilerine hayran bırakan en önemli özelliği bağımsızlığı olsa da, bu onu eğitmemize engel değildir. Tabi ki eğitim derken köpekte olduğu gibi otur, kalk, getir gibi komutları kedimizin yerine getirmesini beklemek saflık olacaktır. Kedi eğitiminde temel amacımız, ona bir şeyler yaptırmak değil olası kötü alışkanlıkların önüne geçmek olacaktır. Bunu sağlamak içinse, bir aslan terbiyecisinden daha fazla sabra, zamana ve şansa ihtiyacımız olacaktır. Sabır, zaman tamam da şans nedir diye soracak olursanız, her kuşun eti yenmediği gibi her kedinin eğitilemeyeceği gerçeğini bilmeniz gerekir. Sadece siz istiyorsunuz diye kedinizi eğitemezsiniz. En az sizin kadar kedinizin de buna istekli olması gerekir. Böyle kedi var mı diye sorduğunuzu duyar gibiyim ama her şeye rağmen, başta söylediğim gibi şansınızı denemekte fayda var fakat garantisi yok.  1. Tuvalet EğitimiYavru kedicilerin gözünü korkutmamak için, kedi eğitimi gibi zor bir konuya en kolayından başlamakta fayda var. Aslında birçoğumuzun bildiği gibi böyle bir eğitime kedimizin ihtiyacı yoktur. Kediler bu eğitimi, doğumlarını takiben maksimum 6-7 hafta içinde annelerinden alırlar ve bize yapacak bir şey kalmaz. Zaten kedici olmayan normal insanlar için, kediyi tercih etmemizin en mantıklı nedeni de budur. Bu sözümden kedilere bakmamız için başka mantıklı neden yokmuş gibi bir anlam çıkabilir ama gerçek sevgide mantık aranmaz.İşin felsefi kısmını başka sayılara bırakmak üzere biz asıl konumuza dönelim. Nadir olsa da bazı kediler tuvalet eğitimini almamış olabilirler. Bunun temel nedeni annelerinden çok küçük yaşta ayrılmış olmalarıdır. Böyle bir durumla karşılaştığınızda ilk yapacağınız şey, ona kedi kumunu koyduğumuz tuvalet kabının yerini göstermek olmalıdır. Bu mekanı bir kez belirleyin ve yerini zorunlu olmadıkça değiştirmeyin. Burası çok göz önünde olmamalıdır. Kedilerde bizim gibi bu ihtiyaçlarını giderirken yalnız olmak isterler. Kediniz kumla ilk karşılaştığında elinizle kumu eşeleme hareketi yaparak ona burayı tuvalet için kullanması gerektiğinin işaretini verebilirsiniz. Çoğunlukla bir kez denemeyle bu eğitim tamamlanmış olacaktır. Sonrasında kumunun günlük temizliği ve kum kabının haftalık dezenfeksiyonunu yapmak dışında özel bir işleme gerek kalmayacaktır. Kediler yine bizim gibi, bu özel yerin her zaman temiz olmasını beklerler. Birden fazla kedimiz varsa her biri için ayrı kap kullanmakta fayda vardır. Bu konuda kediler çoğu şeyde olduğu gibi paylaşımcı değildir.Kullandığınız kumun markasını da değiştirmemenizde fayda olacaktır.Birçok kedi bundan hoşlanmaz. Zorunlu kalırsak eski ile yeniyi karıştırarak bu geçiş dönemini sorunsuz atlatabiliriz. Son olarak bazı kediler vardır ki gerçekten çoğu insan gibi, insanlar için dizayn edilmiş tuvaletleri kusursuz kullanabilirler. Askerliğini yapmış bir çok Türk erkeği için, bu çoğu insan gibi kelimesi fazla iyimser gelebilir ama bazı kediler bu konuda inanılmaz derecede yetenekliler. Bunun eğitimini nasıl aldıklarını tam olarak çözemedimse de, bu akıllı kedilerin sahiplerini taklit ettiklerini düşünmekteyim. Bu özel anınızı kedinizle paylaşmayı göze alırsanız onu bu şekilde eğitme şansınız olabilir. Ancak unutmayınız her zaman isteğiniz yere ihtiyacını yapmayabilir. Özellikle lavabo ve küvetler de bu iş için kedilerce kullanılabiliyor. Çok hijyenik olmasa da bu eğitim sizi hatırı sayılır kum masrafından kurtaracaktır. 2. Tüy Bakım Eğitimiİlk bakışta tüy bakımının eğitimi olur mu diye düşünmeyin. Bir kediye hele uzun tüylü ise öğretilmesi gereken en önemli şey tüylerinin taranmasıdır. Kediler genellikle kendi kendilerine yeten hayvanlar olarak bilinmesine rağmen tüylerinin bakımları için bizim yardımımıza ihtiyaçları vardır. Ancak çoğu kedicinin bildiği gibi kediler vücutlarının bazı bölgelerinin ellenmesinden bile hoşlanmazlar. Biz bırakın severek okşamayı, kedimizintamamı tüylerle kaplı tüm vücudunu fırçalamamıza alıştırmak zorundayız.Ama neden diye soracak olursanız gereklilikleri şöyle sıralayabiliriz. Tüyleri belli oranda dökülen kedimizde bunlar fırçalanarak uzaklaştırılmaz ise kendini yalama sonucu yutulacak ve midede tüy yumaklarına (hair ball) neden olacaktır. Bu durum en basiti kusmadan, operatif müdahale gerektirecek komplikasyonlara kadar problemlere sebep olabilir. Özellikle uzun ve orta uzunluktaki kedi cinsleri taranmazlar ise tüyleri keçeleşecektir. Sonrasında açılması ve temizlenmesi çok zahmetli olan bu keçeler kedimizin derisinin hava almasını engelleyecek ve birçok deri problemine zemin hazırlayacaktır. Bu durumun düzeltilmesi için tüylerinin tamamının traş edilmesi gerekecektir. Bir çok kedi bu işlem için senede birkaç kez gereksiz yere genel anestezi almaktadır. Fırçalayarak kedimizin tüylerinin ve tüm vücudunun temizliğini de yapmış oluruz. Bu şekilde bizim çok önermediğimiz onların da hiç sevmedikleri yıkanmalarına gerek kalmayacaktır. Bu işlemle ölü tüyler uzaklaştırıldığı ve tüy diplerine masaj yapılarak tüy dökülmesi azaltıldığı için evimizin ve bizim daha az tüye maruz kalmamız sağlanmış olur. Düzenli olarak tüy bakımını yaparsanız kedimizin derisinde veya vücudundaki olası problemleri de zamanında fark edersiniz. Erken teşhis her zaman için faydalıdır. Son olarak başlangıçta uyum sorunu yaşanacak olsa da kedimizle yakınlaşmamızı kolaylaştıracak, aramızda oluşan iletişimi güçlendirecek ve onun bundan zevk almasını sağlayacaktır. Yukarıda anlattıklarımız sizi bu işlemi yapmaya ikna ettiyse sırada kedimiz var. İşin zor kısmı şimdi başlıyor. Öncelikle kedimizi fırçalamaya küçük yaşta başlamalıyız. Hatta evimize geldiği ilk günden itibaren, kaç haftalık olursa olsun bu işleme alıştırmakta büyük fayda var. Bunun için doktorunuz veya pet shoplar kedinizin tüyleri için en uygun fırçayı size önerecektir. Fırçalarken canını acıtmamaya ve mümkün olduğunca yavaş hareket etmeye özen gösterin. Kedinizin yaşı ilerledikçe başarı şansınız azalacaktır. Bu işlemi günde en az 2-3 kez sıkılmasına fırsat vermeden kısa aralıklarla yapmalıyız. Eğer kuyruğunu hızla ve ritmik olarak sallamaya başlarsa mola zamanı geldi demektir. Onu bir şeye alıştırırken çok sabırlı olmalı ve nefret ettirmemeliyiz. Yoksa kaş yapalım derken o bizim gözümüzü çıkarır(tamam abarttım ama en azından tırmalar). Ve sonsuza kadar tüylerini bir daha bize elletmez. Uslu durduğu zamanlar da kedimize çok sevdiği bir yiyeceği ödül olarak vermelisiniz. Kediler köpekler gibi asla aferin ile yetinmezler. Fırçalamayı vücudun tümüne uygulamalıyız. En sık yapılan hata sadece sırt bölgesinin taranması, diğer yerlerin birazda zorluğundan dolayı es geçilmesidir. Özellikle uzun tüylü kediler önerdiğimiz şekilde taranmazlar ise, çok kısa süre içinde tüyleri keçeleşir. Keçeler özellikle kulak arkaları, koltuk altları ve karında oluşur. Bunları uzaklaştırmak için kesinlikle makas kullanmayın. Bu yüzden inanılmaz büyüklükte kesiklere yol açabilirsiniz. Yetişkin ve tüy bakım eğitimi almamış kediler için profesyonel destek almak en iyisi. 3. Tırnak Kesim Eğitimi Evde yaşayan kediler için yapılması zorunlu işlemlerden birisi de tırnakların kesilmesidir. Kedilerin tırnakları özellikle törpüleme imkanları yok ise can sıkıcı sorunlara neden olur. Öncelikle kıvrılarak patilerine batabilir. Bu yaşlı kedilerde daha sık gözlemlenir. Sonra uzun ve sivri tırnaklar biz kediciler içinde istenmeyen yaralanmalara sebep olur. Son olarak en sık şikayete konu olan mobilyaların kedilerce paralanması bu yolla olur. Tüm bunların engellenmesi için en az ayda bir kez kedinizin tırnaklarını kesmelisiniz. Söylemesi kolay yapması zor bu işlem için sabırla şu adımları izlemelisiniz. İşe başlamadan önce kedinizin tırnak anatomisini bilmenizde fayda var. Bunu incelemek için kedinizi bizzat kullanabilirsiniz. Tabiî ki yine sabır ve şevkat ile. Birinci adımda kedinizi kucağınıza aldınız yavaş yavaş önce ayakları sonra patilerini seviyoruz. Ürkütmeden tırnakların üstüne gelin ve onları hafifçe aşağı bastırın. Kedimizin içeri doğru çekik olan tırnağı bu işlemden sonra ortaya çıkacaktır. Artık gizlenmiş tırnakları inceleyebiliriz. Özellikle canlı olan pembe dokuyu görmeye çalışın. Bu kısım, kesme aşamasına geldiğimizde çok dikkat etmemiz gereken bölgedir.Bu işlemi kedinizi huylandırmadan diğer pati ve tırnaklarına yapın. Bundan sonraki aşama doktorunuzun önerdiği bir tırnak makasına (benim tercihim giyotin makaslar) kedimizi alıştırmak olacaktır. Makası önce kedinize gösterin yanına koyun, sonra vücuduna ve patilerine temas ettirin. Dikkat ederseniz daha kesin demedim. Kedi eğitiminde sabır gerçekten çok önemlidir. Yapılacak küçük bir hata bütün her şeyi mahvedebilir. Bu süreç en az birkaç gün sürmeli ve kesinlikle aceleci davranmıyoruz. Siz tırnağın anatomisini öğrendiniz, kedinizde tırnak makasına alıştı. Artık büyük an geldi tırnağı kesebiliriz. Önce en kolay çıkan ve büyük olan işaret parmağını kesin. Acemilik dönemimizde daha önce sözü geçen pembe dokuya çok yaklaşmadan ucundan azıcık kesiyoruz. Kesme bir hamlede ve hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Sonrasında bir şey olmamış gibi kedinizi sevin ve onu ödüllendirin. Bu işlem kedimiz hafif uykulu iken daha rahat icra edilebilir. Tüm tırnakları aynı gün (özellikle yeni başlayanlar için) kesmek gerekmez. Arka ayak tırnakları daha az uzadığı için 2-3 ayda bir kesilebilir. Kedimizin tırnağını keserken canını acıtır, hatta tırnağını kanatırsak bundan sonra tırnak kesimi tam bir kabusa dönüşecektir.Biz hastanemizde en komplike operasyonları 3 kişi yapabilirken, basit olarak görülen bir tırnak kesimine 4-5 personelin yardımı gerekebiliyor.Bazen tek kedi onca insanı alt edebiliyor. Onun için tırnakların usulüne uygun ve kedimizi incitmeden kesilmesi çok önemli.Son olarak yukarıda anlattığımız tüm eğitim çalışmalarını tek başına kimseden yardım almadan yapmalıyız. Kedi eğitiminin temeli güvene dayanır ve bunda kargaşaya yer yoktur. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-24 00:20:37

Japon Bobtail Kedisi

Genel 

Japon Bobtail Kedisi  95

Japon Bobtail Kedisi

İyi şansın bir sembolü olarak kapı girişlerine yerleştirilen geleneksel Japon seramik kedilerinin temeli olarak – pençeleri kalkık, ziyaretçileri çağıranlar – Japon Bobtail iyi bilinir ve çok popülerdir. Fiziksel özelliklerJapon Bobtail Kuyruğu orta büyüklükte ve incedir, ancak iyi kaslıdır. Adından da anlaşılacağı gibi, türün en çarpıcı özelliği, yaklaşık dört inç uzunluğundaki kısa kuyruğudur (yine de tirbuşon şeklinde kıvrılarak daha da kısa görünmesini sağlar). Bu arada, güzel, yumuşak ve ipeksi ceketi çeşitli renk ve desenlerde bulunabilir. Kişilik ve MizaçDoğuştan bir gösteri kedisi olan Japon Kısa Kuyruğu, cesur, meraklı, uyanık ve yabancılara kolayca kapılır. Her zaman dikkatli ve sevgi dolu Bobtail harika bir arkadaştır. Aslında, perişan bir insan görürse, Bobtail rahatlık için bir pençe sunacaktır. Buna ek olarak, Bobtail, özellikle zıplama ve zıplama söz konusu olduğunda, son derece aktif ve eğlencelidir. İnsan arkadaşlığından hoşlanır ve hatta bazı yetiştiriciler tarafından “şarkı söylemek” olarak adlandırılan cıvıl cıvıl seslerde ve çeşitli tonlarda “konuşabilir”. TarihiJapon Bobtail Kedisi‘in kökeni belirsizlikle dolu. Sadece Japonlar olarak düşünülmese de, bu antik ırkın başlangıçta Malezya, Tayland ve Burma da dahil olmak üzere Uzak Doğu’nun diğer bölgelerinde geliştiği görülüyor.Japon folklorunda kısa kuyruklu kedilere, yakındaki bir kalpten gelen bir kıvılcımdan kuyruğu alev alan bir kedinin hikayesi de dahil olmak üzere birçok referans vardır. Gergin kedi oradan oraya koştu ve İmparatorluk kentindeki evleri ateşe verdi. Sabah şehir yerle bir edildi ve İmparator öfkeden köpürerek, başka bir aksiliği önlemek için tüm kedilerin kuyruğunun kısa kesilmesine dair bir kararname çıkardı.Bir de yoldan geçenlerin ilgisini çeken “çağıran kedi” Maneki Neko’nun efsanesi var ; hatta o kadar ki, figürü artık vitrinlerde ve evlerde iyi şansın bir sembolü olarak kabul ediliyor. Tokyo yakınlarındaki Gotokuji Tapınağı’nın cephesi de, bir karşılama işareti olarak bir pençesini kaldıran kedinin bir temsilini tasvir ediyor.Yerli kediler, 6. yüzyılda Çin ve Kore’den Japonya’ya geldi, ancak bu kedilerin Bobtail’in ayırt edici kısa kuyruğuna sahip olup olmadığı bilinmiyor.17. yüzyılda birçok Bobtail, Japonya’nın sokaklarını ve kırsalını dolaştı. Kısa kuyruklu üç renkli kedileri tasvir eden döneme ait tablolar ve tahta baskılar bile var. Genellikle Japonya’da mi-ke olarak anılır , kediler kalın yamalı beyaz veya kırmızı ve siyahtır. Onlara tapınaklarda ve saraylarda lüks ve şımarık yaşamlar sağlayan Japonlar tarafından saygı duyuldu.Ancak, Japon ipek endüstrisi tehdit edildiğinde kedilerin kaderi sonsuza dek değişecekti. Fareler, Japon ipek endüstrisinin beslendiği değerli ipek solucanlarını ve kozalarını yok etmeye başladığında, hükümet tüm kedilerin bu tehdide karşı koymak için serbest bırakıldığını ilan etti. Daha sonra sokakta kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan Bobtail, sıradan bir evcil kediye düşürüldü.Bugün Japonya’da hala iyi şansın bir sembolü olarak görülse de, Bobtail muhtemelen bir zamanlar olduğu gibi statü sembolü ile asla algılanmayacak.İlk Bobtailler 1900’lerin başında Amerika Birleşik Devletleri’ne ithal edildi, ancak Elizabeth Freret’in Japonya’dan üç Bobtails ithal ettiği 1968’e kadar popüler olmayacaklardı. Benzer düşünen diğer yetiştiricilerle birlikte, Freret bir üreme programı başlattı. 1969’da Cat Fanciers’ Association (CFA) kayıt için Japon Bobtaillerini kabul etti. 1971’de Bobs’a geçici statü verildi ve 1976’da CFA’da Şampiyonluk statüsü kazandı.Bugün, tüm büyük kedi dernekleri, Şampiyonluk için Japon Bobtail’i kabul ediyor. Son zamanlarda, türün uzun tüylü bir çeşidi ABD’de boy göstermiş ve kabul görmüştür. Bu uzun tüylü çeşidin, kısa tüylü çeşit kadar eski olduğu artık yaygın olarak kabul edilmektedir.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:49:20

Kedilerde pire alerjisi

Kedi hastalıkları 

Kedilerde pire alerjisi  116

Kedilerde pire alerjisi

Kedilerde Pire Alerjisi Pireler hala kedilerde kaşıntının en önemli nedenlerinden birisi olmaya devam ediyor. Dünya çapında kedileri en çok enfeste eden pire türünün Ctenocephalides felis (kedi piresi) olduğu biliniyor ve etken, sadece kedileri değil, köpekleri ve diğer memelileri de enfeste ediyor. Kedilerde pire alerjisi, miliyer dermatitisden eozinofilik granüloma kompleksine kadar, farklı yüzlerle karakterize, sık karşılaşılan bir problem haline geliyor.Yaz döneminin yaklaştığı ve sıcakların yavaş yavaş artmaya başladığı bu zamanlarda pire alerjisi gibi dermatit problemleri evcil dostlarımız için sorun olmaya başlar. Pire alerjisi ile başa çıkabilmek için de pirelerin yaşam döngüleri ve bulaşma yolları ile ilgili bilgi sahibi olmak gerekir. Pire ısırığı mekanik irritasyon ve kaşıntılı pire alerjisi dermatitisinin yanı sıra şiddetli enfestasyonlarda anemiye neden olur ve Dipylidium caninum, Bartonella henselae, Rickettsiafelis ve Haemoplasma türleri ile feline leukaemia virusun bulaşmasına aracılık eder. Pirelerin biyolojileri Pirelerde, yumurtadan erişkine geçiş süreci ortalama 21 gündür. Erişkin pireler konakçı üzerinde yumurtalarını bırakır, çevreye düşen yumurtalardan çıkan larva, dışkı artıkları ile beslenerek larva pupa ve erişkin safhasına geçer. Pupa formu ortam koşullarının uygun olmaması halinde, uygun koşullar sağlanıncaya kadar, 1 yıl boyunca kozada bekleyebilir, ki bu durum pire sorununun çözümlenmesi konusunda önemli bir engeldir. Yumurtadan larva ve pupaya geçiş juvenil hormon tarafından kontrol edilir. Pireler kan emebilecekleri uygun bir konakçı buluncaya kadar, yaklaşık 2 hafta yaşamlarını sürdürebilirler. Konakçıda 100 gün yaşayabilen pireler, konakçıyı terk ettikten sonra ancak 2-4 gün yaşayabilirler. Alerji nasıl oluşur? Pire alerjik dermatiti bir hipersensitivite durumudur ve pirenin salyasında bulunan, konakçıyı ısırdığı sırada konakçının vücuduna verdiği antijenler tarafından tetiklenir. Pire salyasında bulunan antijenler polipeptiddirler. Köpek ve kediler bu antijenlere bireysel olarak farklı yanıt verirler. Klinik tablo Kaşıntı durumu, klinik tabloya öncelikli olarak hakim olan bulgudur. Bunun yanısıra;Milier dermatit; Tüm vücuda yayılabilen, 2-3 mm çapında kabuklu lezyonlarla karakterizedir, deri ve kıl örtüsü yağlı ve kepekli olabilir. Simetrik alopesi; Pire alerjilerinde gözlenen bir diğer semptom olabilmektedir. Eozinofilik granüloma kompleksi; Eozinofilik ülser, plak veya granulomdakine benzer kutanöz reaksiyonlar şeklinde olabilir. Eozinofilik ülser daha çok dudakları etkilerken, diğer formlar tüm vücutta şekillenebilir.  Kutanöz lezyonlar genellikle abdomendedir, mukokutanöz bölge de etkilenebilir. Lezyonlar yuvarlak, eritematöz, sızıntılı ve ülseratiftir. Ayırıcı tanıKedilerde kaşıntıya neden olan ve pireden kaynaklanmayan diğer nedenler ;– Gıda alerjisi– Atopi ( ev tozu/akarları, polen )– Sinek ısırıkları– Kulak parazitler– Bakteriyel/ektoparaziter enfeksiyonlardır Kesin tanı için pire olasılığının elimine edilmesi gerekir Pireye karşı hipersensitivite göstermeyen hayvanlar aşırı yalanmadıkları için üzerlerinde her zaman pire görülebilir buna karşın alerjik hayvanla sürekli ve obsesif biçimde yalanarak üzerlerindeki pireleri çevreye yaydıkları için pireler oldukça az görülebilir veya hiç görülemeyebilir. Deri testi; Alerjiyi ortaya koymak için ticari olarak satılan pire antijeni ile intradermal deri testi ya da pire salyası antijeni ile in vitro testler uygulanabilir. Tedavi ve kontrol Farklı etken maddeleri içeren pek çok ilaç olmasına rağmen kedilerde pire kontrolü zorluğunu korumaya devam etmektedir. Kedi sahipleri genellikle pire tedavisini takiben kedilerinin aşırı yalanmaya devam ettiklerini belirterek şikayetçi olmaya devam ederler. Ancak pire kedinin vücudunda sadece 5 dakika boyunca kan emer ve uygulanan ilacı ancak bu sırada alması mümkündür, tok bir pireye ilacın verilmesi olası değildir ve bunun bir yolu da yoktur. Ayrıca kedi ilaç uygulanmadan önce ısırılarak antijeni aldığı için bir süre daha kaşınmaya devam edecektir. Hipersensitif hastalarda kaşıntının sürekliliği için minimal düzeyde maruz kalma yeterli olabilir ancak hayvanın üzerinde çok fazla pire bulunması daha sık ısırılmaya ve daha fazla antijene maruz kalması anlamını taşımakta olup, reaksiyonun şideti ve sürekliliğini güçlendirir.  Bu nedenle en kısa zamanda hayvanın vücudunda ve çevresinde bulunan pire sayısının azaltılması amaçlanır. Kombine bir tedavi programı oluşturulmalı ve bu programa hastanın alerjik olduğu da dikkate alınarak, alerjiyi tedavi edecek uygulamalar da dahil edilmelidir. Çevreye yayılmış olan pirelere karşı elektrikli süpürge kullanımı etkili olabilir ancak uygulanan vakum bir yandan mevcut pire, yumurta, pupaları ortamdan uzaklaştırırken diğer yandan pupa formunda olanların aktif hale gelmesine neden olarak popülasyona yeni erişkin pirelerin katılmasına neden olur. Kedilerde uygulanan tedavi prtokolü genellikle aşağıdaki gibidir;– 8 haftalıktan küçük kedi yavrularında; piretrin içeren şampuanlar,– 8 haftalıktan büyük kedi yavrularında; fipronil damlalar,– Erişkin kedilerde; imidakloprid veya fipronil damlalar kullanılabilir. Bazı durumlarda bunlar lufenuron ile kombine edilmelidir. Eozinofilik granüloma kompleksi şekillenmesi durumunda;İmmunosupresif tedavi genellikle çok etkilidir ve glukokortikoidler uygulanır. – Prednizolon 2 – 4 mg/kg/gün, 2 hafta boyunca verilir.– Metilprednizolon, 1 mg/kg, oral, günde bir kez, iki hafta boyunca uygulanır ya da 20 mg/ kedi dozunda, SC yolla, haftada bir kez lezyonlar çözülünceye kadar 2-3 hafta uygulanmaya devam edilir.– Siklosporin; 5-10 mg/kg, günde bir kez, 8 hafta uygulanır ve dozu azaltılarak kesilir, uygulama sürecinde hastanın takibi gereklidir,– Interferon alpha-2a. 30-60 unite/kedi/gün, 30 gün uygulanır, interferon alfanın insanlarda eozinofillerden protein granüllerinin salınımını inhibe ettiği bilinmektedir..– Omega-3/omega-6 yağ asitleri tedaviyi desteklerken kortikosteroidlere olan gereksinimi azaltır– Bazı lezyonlar antibiyotiklere pozitif yanıt verirler. Klavamoks, sefaleksin, sefadroksil, klindamycin, 4-6 hafta kullanılmaları gerekir.– Lizin, antihistaminikler ve esansiyel yağ asitleri kombinasyonları ile yapılan tedavi çalışmalarının bir kısmında umut verici sonuçlar alınsa da özellikle glukokortikoidlere dirençli olgularda olumlu sonuç alınamadığı bilinmektedir.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-31 15:46:22

Kediler neden titrer

Kedi hastalıkları 

Kediler neden titrer  106

Kediler neden titrer

Kedinizin kontrolsüz bir şekilde titrediğini görmek endişe verici olabilir. Titremeler, başları, kuyrukları veya bacakları gibi tek bir alana izole edilebilir veya tüm vücutları titriyor olabilir. Bazen sebep, termostatı açarak kolayca düzeltilebilen hafif soğuk bir oda kadar tehdit edici olmayabilir. Diğer zamanlarda, titremesi altta yatan bir hastalığın belirtisi olabilir.Bu durumlardan herhangi birinde, titreyen bir kediye dikkat etmeye değer . Kediler de Titreme Sebepleri,Titreyen bir kedinin birçok nedeni vardır ve sorunlar davranışsaldan çevreye, tıbbiye kadar değişebilir. Neyse ki, titremeleri durdurmak ve altta yatanlara yardımcı olmak için birçok tedavi var.İşte kedinizin titremesinin bazı yaygın nedenleri. 1. HİPOGLİSEMİ Hipoglisemi , kedinizin titremesinin en yaygın nedenlerinden biridir. Hipoglisemi, bir glikoz eksikliğidir, yani kedinizin düşük kan şekeri ve titremeleri veya titremeleri hastalığın belirtileri olabilir. Genellikle uzun süre yemek yememelerinden kaynaklanır.Yavru kediler için hipoglisemi son derece yaygındır çünkü minik bedenleri hala glikozun nasıl işleneceğini öğrenme sürecindedir. Yavru kedilerin besleyici bir diyet almaları ve hipoglisemiyi önlemek için sıcak ortamlarda tutulmaları hayati önem taşır.Daha yaşlı kediler için, her altı saatte bir onlara birkaç damla bal veya akçaağaç şurubu vermek, sallamalarını sakinleştirmeye yardımcı olabilir. Bal veya tatlı şurubu doğrudan diş etlerine koymak, şekerin kan dolaşımına daha hızlı girmesine yardımcı olabilir.Kedinizin hala titrediğini ve düzgün yemek yemediğini fark ederseniz, veterinerinizi aramanın zamanı gelmiş olabilir. Veterineriniz büyük olasılıkla cevaplar sağlayabilecek bir kan testi yapacaktır. 2.Korku , Fobi , KaygıTıpkı insanlarda olduğu gibi kediler de korkabilir ve sallanabilir! Kediler, kaygı geliştirmelerine yol açabilecek fobiler bile geliştirebilirler .Kediler için en yaygın fobiler havai fişekler ve gök gürültülü fırtınalardır. Bu olayların her ikisi de, titreşimlere karşı aşırı hassasiyetleri ve güçlü işitmeleri ile güçlendirilen aşırı gürültü ürettiğinden, bu durumlarda kedinizin titrediğini görmek nadir değildir.Kedinizin sarsılmasına veya titremesine neden olabilecek diğer yaygın durumlar, kedinizin travma geçirmesi veya ayrılık kaygısı olmasıdır. Sarsılmanın yanı sıra, endişeli veya korkmuş bir kedide aranacak diğer belirtiler saklanıyor veya ishal olabilir.Kedinizin aşırı derecede endişeli olduğunu düşünüyorsanız, kedi arkadaşınız için uygun tedavi veya ilaç bulmak için yerel veterinerinize danışmanız en iyisi olacaktır. 3. Düzensiz Vücut SıcaklığıBir kedinin normal vücut ısısı 100,5°F ile 102,5°F arasında değişir. 102.5 ° F’nin üzerindeki herhangi bir şey, ateş gibi hastalıkları gösterebilir ve 100.5°’nin altındaki herhangi bir şey, hipotermi gibi ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. Her ikisi de kedinizi sallayabilir.Hipertermi , vücut sıcaklığındaki bir yükselmedir, bir kedi yüksek sıcaklıklı ortamlara maruz kaldığında ortaya çıkabilir. Bunun yaygın bir örneği, bir kediyi sıcak bir arabada bırakmaktır.Ateş, bir kedide de yüksek vücut sıcaklığının bir göstergesidir. Vücut ısısı düzenlenmezse, kediniz sıcak çarpması veya sıcak bitkinliği gibi ısıyla ilgili hastalıklar yaşayabilir.Düşük vücut ısısı veya hipotermi de kediyi titretebilir .  Normal aralığa vücut ısılarını geri getirmek yardımına onlar için battaniye sağlayarak kedinizi yardımcı olabilir değilse onun senin kedi için ölümcül olabilir. Kedinizin vücut ısısı aşırı yüksek veya düşükse, hemen veterinerinize başvurun. 4.SarsıntılarKedinizin titremesine neden olabilecek pek çok şey vardır; düşük veya yüksek vücut sıcaklıkları, bir hastalık veya düşük kan şekeri, yaygın nedenlerden sadece birkaçıdır. Şiddeti ne olursa olsun, kedinizin aniden titrediğini fark ederseniz, kedinize biraz daha özen göstermenizde fayda var.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 01:21:09

Kedilerde Tırnak Bozukluğu

Kedi hastalıkları 

Kedilerde Tırnak Bozukluğu  118

Kedilerde Tırnak Bozukluğu

Tırnak ve tırnak yatağı bozuklukları, pençeleri veya çevresini etkileyen herhangi bir anormallik veya hastalığa işaret edebilir. Bozukluklar genellikle distrofiler olarak bilinir. Bir tür tırnak bozukluğu, paronişi, tırnak veya pençe çevresindeki dokunun iltihaplanmasına neden olan bir enfeksiyondur. Tırnak yatağının içinde ve çevresinde onikomikoz veya mantar enfeksiyonu da oluşabilir.Kediler aşırı derecede kırılgan tırnaklara (onikoreksis) sahip olabilir veya aşırı derecede ayrışan, soyulan ve dökülen tırnaklara (onikomadezis) sahip olabilir. Çoğu tırnak veya tırnak yatağı bozukluğu, mükemmel bir tedavi prognozuna sahiptir ve nispeten kısa bir süre içinde giderilebilir. Belirtileri ve TürleriTırnak veya tırnak yatağı bozukluklarının yaygın belirtileri şunları içerebilir:Pençeleri yalamakTopallık, yürüme zorluğuAyaklarda ağrıTırnakları çevreleyen dokuların şişmesi veya kızarmasıTırnak plağı deformitesi (tırnağın, tırnak yatağını kaplayan kısmı)Anormal tırnak rengi Kedilerde Tırnak Bozukluğu NedenleriTırnak veya tırnak yatağı bozukluklarının en yaygın nedenlerinden bazıları şunları içerebilir:EnfeksiyonBakteri veya mantarTümör veya kanserTravmaBağışıklık sistemi (bağışıklık aracılı) hastalıklarıAşırı büyüme hormonu seviyeleriDoğumda mevcut olan bozukluklar (doğuştan)Tırnakları tırnak yatağına çok yakın kesmek (enfeksiyona duyarlı hale getirmek)neoplazi Kedilerde Tırnak Bozukluğu TeşhisiKedinizin tırnak yatağında bir travma olması durumunda, sadece tek bir tırnağı etkileyip etkilemediğini kontrol etmek isteyeceksiniz. Birden fazla tırnağı etkileniyorsa, altta yatan ciddi bir tıbbi durum, bozukluğun daha olası nedenidir. Kedinizin ne tür bir cilt rahatsızlığı yaşadığını belirlemek için bir deri kazıma işlemi yapılabilir ve daha fazla analiz için bakteri veya mantar kültürü de alınabilir. Kedilerde Tırnak Bozukluğu TedavisiTedavi, tırnak veya tırnak yatağı durumuna neden olan altta yatan tıbbi duruma bağlı olacaktır.Tırnak bölgesi iltihaplanırsa, alttaki dokunun drenajını teşvik etmek için tırnak plağının (sert kısım) cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Antimikrobiyal ıslatma, iltihabı azaltmak ve iyileşme sürecini teşvik etmek için de etkili olabilir. Durum bir bakteri veya mantar ile ilgiliyse, genellikle etkilenen bölgeye topikal tedaviler ve/veya merhemler uygulanır. Yaşam ve YönetimÇoğu durumda, topikal tedavi veya merhem uygulaması, herhangi bir tırnak sorununu ortadan kaldıracaktır. Tipik olarak bu bozukluklardan kaynaklanabilecek pek çok ciddi komplikasyon olmasa da, kedinizin iyileşmesini gözlemlemek ve iyileşme olumlu yönde ilerlemiyorsa derhal harekete geçmek önemlidir. ÖnlemeKazanınızı bir tırnak yaralanmasından veya rahatsızlığından korumanın bir yolu, tırnakları keserken tırnak yatağına (hızlı) çok yakın kesmekten kaçınmaktır.  Kedi Bakımı için makelemize göz atabilirsiniz.Kedinizin tırnaklarını kesmeden önce yakından incelemek önemlidir, böylece tırnağın tam olarak nerede olduğunu, yani tırnak yatağının doku ve kan damarlarını kaplayan kısmını belirleyebilirsiniz. Tırnağın o kısmını kesmek istemezsiniz; sadece tırnak yatağını geçen serbest kenar kesilmelidir. Kedinizin tırnaklarını kesmenin doğru yolunu araştırmak, dikkatli olmak gerekir

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:16:27