404 Page Not Found
Aradığınız sayfa bulunamadı. 



Anasayfaya Dönmek İçin Tıklayınız
Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Genel 

Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar  94

Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Bir çoğumuz kediler hakkında doğru diye bildiğimiz şeylerin ne kadar yanlış olduğunu öğrenince şaşırıyoruz. Aslında bu kulaktan kucağa duyulan lafların sadece bizi kedilere karşı ön yargılı olmamıza sebep oluyormus. Sizcede kediler 9 canlı hayvanlar mıdır? Peki kediler nankörler ve bizi sevmezler mi? Bir de tabi ki siyah kedilerin uğursuzluk getirildiğine inanılır. Gelin bu zamana kadar doğru bildiğimiz yanlışlara biz göz atalım. Kediler 9 Canlı Hayvanlardır.(Yanlış)Evet her ne kadar böyle söylentiler olsada kediler dayanıklı hayvanlardır ama sadece kedilerin bir yaşamları vardır. Kediler dokuz canlı değillerdir ama bazı insanlar dokuz canlı olduğuna inananmaktadır.  Bunun nedenlerinden birisi kedinin, insanların ya da başka hayvanların yaralanabileceği kazalardan az yaralanarak kurtulmasıdır. Çünkü kediler çok esnek yapıya sahiplerdir. Kediler Nankör Hayvanlardır.(Yanlış)Yapılan araştırmalar sonucunda kedi ve sahibinin arasında farklı bir dil icat ettiklerini göstermektedir. Kediler nankör hayvanlar değillerdir. Kediler keyiflerine düşkün hayvanlardır. Ama bu demek değildir ki sizin gösterdiğiniz ilgiye tamamen umursamaz davransızlar. Kediler sahiplerine karşı olan sevgilerini mırıldanarak, ayaklarına sürtünerek ve kucağına atlayarak karşılık vermektedirler. Tabiki kediler köpekler kadar evcil hayvan değillerdir.Köpekler 13 bin yıldır, kediler ise 3 bin yıldır ev yaşamına ve insan hayatına girdikleri için kedilerin tam evcil olduğu söylenemez. Kediler anlık içgüdüleri ile yaptığı hareketler de, agresif tavır sergilediğinde bazı insanlar tarafından nankörlükle suçlanırlar. Kedi bulduğu besini en kısa süre de tüketir ve köpekler gibi onu saklama güdüsüyle hareket etmezler. Kedinin doğasında olan bazı davranışlar gereği yaptığı tavırlarda nankörlük olarak görülemez. Siyah Kedi Görmek Uğursuzluk Getirir.(Yanlış)Bir efsaneye göre cadılar kendilerini kara kediye dönüştürebiliyorlardı. Bu söylenti yüzünden kara kediler uğursuz sayıldı. Eski Mısır’da kara kediler bugünkü inancın aksine kutsal sayılmaktaydılar. Hatta toplum dişi kara kedilerin tanrıça olduğu kabul ediyordu ve bu kedilerin öldürülmesini engellemek için kanunlar bile çıkarılmıştı.O dönemlerde medeniyetin yayıldığı diğer bölgelerde de durum farklı değildi, hatta bazı yörelerde insanın önünden kara kedi geçmesinin şans getireceğine bile inanılıyordu. Yani siyah bir kedi gördüğünüz de saçını seçmeye veya oradan kaçmaya gerek yoktur. Kedilerin hiçbiri uğursuzluk getirmediği gibi ortamdaki negatif enerjiyi emen canlılardır. Bu tamamen vesvese veya hurafedir. Kediler Mart Ayında Çiftleşirler.(Yanlış)Yaygın kanının aksine, kedilerin kızgınlık dönemi Mart ayıyla sınırlı değildir. Çiftleşme dürtüleri Mart, Nisan, Haziran ve Eylül aylarında artar.Tabi hayvanlar insanlar gibi sadece Mart ayını beklemiyorlar cinsel hayatları için. Hayvanlar da aynı insanlar gibi bir yaşama sahiptir. Mart ayı ise onlar için zirve noktası olarak bilinir. Yani kediler sadece mart ayında çiftleşmezler. Kediler Bıyıkları Kesilirse Yürüyemez.(Yanlış)Kediler bıyıkları kesilince yürüyemez diye en sık dile getirilen ve gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir iddiadır. Çünkü kedilerin bıyıkları denge organı değildir. Kediler etrafı algılamak için bıyıklarından yaralanıyorlar ama bıyıklarının dengeleriyle  ilgisi yoktur. Yani kedilerin bıyıklarını kesersek yürüyemezler iddiası kesinlikle yanlış. Kediler bıyıkları olmadan da normal şekilde yürüyebildiği deneysel olarak gösterilmiştir. Kedilerin dengesi, hemen her memeli gibi iç kulakta bulunan organlarla sağlanmaktadır. Kediler Süt İle Beslenir.(Yanlış)Sokakta bir kedi gördüğümüz de direk ilk akla gelen kediye süt verip karnını doyurmaktır. Kedilerde süte bayılırlar ancak bu süt içmenin kediler için yararlı olduğu anlamına gelmiyor. Aksine kediler sütün içerisinde bulunan laktozu sindirmelerini sağlayacak olan laktoz isimli enzim bulunmaz ve bu nedenle sütü sindiremezler. Özellikle  yavru kedilerin bağırsağında biriken laktoz zamanla enfeksiyona, bakteri oluşumuna hatta ölüme bile yol açabilir. Doğada kediler anne sütünden kesildikten sonra bir daha süt içmiyorlar. Dolayısıyla kedilerin süt içmeye ihtiyaçları yoktur, üstelik inek sütü kedilerin sağlığını bozma riski taşıyor. Kediler Dört Ayak Üzerine Düşerler.(Yanlış) Kedilerin dört ayak üzerine düşer söylentisi aslında sadece kedilerin omur, kuyruk ve patilerinin iş birliği ile mükemmel bir şekilde patilerinin üzerine düşme pozisyonudur. Kediler asla sırt üstü düşmez ama kedilerin dört ayaklarını üzerine düştüklerinde yaralanmaması içinde bir yükseklik birimi de vardır. Sadece bir basamak kullanmadan atlayabildiği yükseklik onun yaralanmayacağı bir yüksekliktir. Kediler yüksek bir yerden düşerken kendilerini kolayca çevirirler. Böylece ayaklarının üzerine düşerler. Böyle bir şekilde yere düştüklerinde zarar görme olasılıkları daha düşüktür. Ancak bu durum, kedilerin yüksek bir yerden düştüklerinde hiç zarar görmeyecekleri anlamına da  gelmemektedir. Kediler kısa mesafelerde ayarlayamadıkları anda yan gelecek şekilde de düşebilirler.  Uzun mesafe de ise dört ayak üstüne düşmeleri ivmenin hızıyla bacaklarını kırabilir. Kedilere Düşünce Bir Şey Olmaz.(Yanlış)Sanılanın aksine kediler her zaman dört ayak üstüne düşmez. Özellikle yüksek yerlerden düşme kedilerde ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi sorunlara neden olabilir. Maalesef hayatta kalmak bu kadar kolay değil. Kimin kaç canlı olduğunu bilmiyor olsakta kedilerin travmalarda daha dayanıklı canlılar olduğunu bilmekteyiz. Yüksekten düşen kediye bir şey olmaz tamamen bir uydurmacadır. Her yıl onlarca kedi yüksekten düşerek ya hayatlarını kaybetmekte ya da kırık ayaklarla acı çekmektedir. Özellikle camdan düşmelerde en sık görülen iç kanamadan kaynaklı ölümlerdir. Kırık yada çıkıklar ameliyatla tedavi edilse de hem masraflı hem de eziyetli işlemlerdir. Bu eziyet ve ölümlerde korunmak için küçük tedbirler alarak korunabilirsiniz.Kediler Karanlıkta İyi Görürler.(Yanlış)Kedilerin sahip olduğu çomak hücresi, insanlara göre %20 daha geniş alansal görebilen kedilerinde net bir şekilde görebilmesi için ışığa ihtiyaçları vardır. Kedilerin gözleri insanlara göre daha fazla açılabildiği için gözleri karanlığa insanlardan daha kolay adapte olur fakat kediler karanlıkta daha iyi göremezler. Kedilerde bulunan ‘Tapetum Licidum’ isimli tabaka  yansıtıcı hücrelere sahiptir ve kedilerin gece zayıf ışık kaynaklarından insanlara göre 6 kat daha fazla yararlanabilmesini sağlamaktadır. Tabi kedilerde herhangi bir ufak ışık kaynağının olmaması durumunda (zifiri karanlıkta) görmeleri mümkün değildir. Kedilerin Hepsi her zaman Tüy Döker.(Yanlış)Her kedi her zaman tüy dökmemektedir. Kediler mevsimsel geçişlerde yoğun bir tüy dökmesi yaşayabilirler.  Fakat kediler normal zamanda aşırı tüy dökme bazı hastalıkların habercisi olabilir. Kediniz B vitamini eksikliği yaşıyor olabilir. Kediniz düzensiz ve dengesiz besleniyor ya da kalitesiz mama yiyorsa ve stresliyse daha çok tüy dökebilir. Her gün kedinizin tüylerini tarayın veya tüylerini biraz kestirirseniz hem kediniz rahatlayacak hemde çok tüyleri dökülmeyecektir. Kediler Yalnızlığı Severler.(Yanlış)Kediler köpekler kadar olmasa da insanlardan ilgi görmeyi beklerler. Kediler  günün bazı zamanları kenara çekilip yalnız kalmak isteyebilir. Kediler keyfine düşkün hayvanlardır.  Bu durum kedilerin her zaman yalnız olmaktan hoşlandığı anlamına gelmez. Kedileri evde kısa süreliğine yalnız bırakabilirsiniz ama uzun süreli kedileri evde yalnız bırakmamız, kedilere terk edilmişlik duygusu yaratabilir.  Kedilerin Diş Sayısı İnsanlarınkinden Çok Daha Azdır.(Yanlış)Kedilerin diş sayıları 30 adettir. Yani kedilerin diş sayısı insanların diş sayısına çok yakındır. Ev kedileri sahipleri ile birlikte gezmeye çıkmak isterler.(Yanlış)Ev kedileri eve ve ev halkına düşkün canlılardır. Evde vakit geçirmek onları daha mutlu eder, dışarı ortamda kediniz  strese girebilirler. Evde doğup büyüyen bir kedi için dış dünya türlü tehlikeler ile doludur. Bir ev kedisini dış dünyada ufakta olsa bir geziye çıkarmak hiç beklediğiniz şekilde olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir durumdur.Dostunuzun dışarı çıkmak için hevesli görünüyor olması onun buna ihtiyaç duyduğu anlamına gelmez. Sadece, kediler meraklı canlılardır ve pencereden izledikleri dünyayı da her şey kadar merak ederler. Bir evcil kedinin bölgesi zaten evidir, daha fazla ya da açık bir alana ihtiyaç duymaz. Kediler dünyayı siyah ve beyaz olarak görürler.(Yanlış)Kedilerin gözleri bizimkiler gibi renkleri ayrıntılı göremese de dünyayı  siyah beyaz görmezler. Onların gözünde de insan gözündeki gibi üç renk (kırmızı, mavi ve yeşil) algılayıcı vardır. Ancak bunların yapısı farklı olduğundan görüşleri renk körü insanlar gibi epey farklıdır. Mavi ve yeşilin tonlarını ayırt ederler ama kırmızıları ve pembeleri karıştırırlar. Bu renkleri daha çok yeşil gibi görürler, moru ise mavimsi.. Kediler Sadece Tüy Yuttuklarında Kusar.(Yanlış)Kediler sanılanın aksine sadece tüy yuttuklarında kusmazlar. Kedilerde kusma bir çok hastalığın belirtisi olabilir. Bu yüzden kusma ciddiye alınması gereken bir belirtidir. Kedilerde kusma problemini birçok sebep tetikliyor olabilir fakat bunların çoğu zararsız sebeplerdir. Bunları kedinizi sık sık gözlemleyerek fark edebilirsiniz. Kedi Tüyü Kist Yapar.(Yanlış)Kedi tüyü asla kist yapmamaktadır. Bu düşünce oldukça yanlıştır. Zaman zaman kedi tüyü yuttuğunuz zamanlar bulunmaktadır fakat yuttuğumuz tüy kist yapmaz. Halk arasında kedi tüyünün çok zararlı olduğu ve bazı hastalıklara yol açtığı belirtilmektedir. Anca bu durum biraz daha kapsamlıdır. Bazı dolaylı yoldan sebepler bulunmaktadır.Kediler tarafından bulaştığı iddia edilen hastalığın adı toksoplazmozis olarak karşımıza çıkabilir. Bu hastalık parazite neden olan bir enfeksiyon olarak karşımıza çıkmaktadır.İlk olarak 1908 yılında görülen toksoplazmozis, tüm dünyada insanların en çok rastladığı enfeksiyonlar arasında bulunmaktadır. Sadece evcil hayvanların dışkısında ve cinsel ilişkileri sırasında meydana gelebilmektedir.Bunun dışında üremesi mümkün değildir. Bu parazitler ise evcil hayvan dışkısı ile dünyaya çıkmaktadır. Bulaşıcı bir hastalıktır. Toksoplazma anne karnında insan ya da hayvan farketmeksizin bebeğe geçebilir.Fakat gebelik döneminde kedinizin anti iç parazit uygulamasını yaptırmadıysanız, kedinizin dışkısına çıplak elle müdehale etmediğiniz ve her tuvalet temizliğinden sonra ellerinizi yıkamanız bu parazitten korunmak için yeterli olacaktır.Düzenli parazit aşıları ve bakımı yapılan evcil hayvanların ne sizde ne de bebeğinizde ya da çocuğunuzda kist yapma olasılığı yok.  Hamileler Kedi Beslememlidirler.(Yanlış)Hamileler için toksoplazmozis adı verilen enfeksiyon karşı riskli oldukları için  gebelik süreci boyunca hayvan dışkısından uzak durmaları gerekmektedir. Kedinizin kendisinden değil. Kediyi sevmeniz de ve ona dokunmanız da bir sakınca yoktur. Anne adayları kedinizin kumunu eşlerine değiştirtmeleri veya kendileri değiştiriyorlarsa eldiven kullanmaları ve sonrasında ellerini iyice dezenfektan sabunla temizlemeleri hamilelik döneminde sorun yaşama olasılıklarını önemli ölçüde azaltır.  Kediler Bebeklere Zarar Verebilir.(Yanlış)Bu kesinlikle en saçma yanılgıdan birisidir. Kedilerin bebeklere olan sevgisi ve koruma içgüdüsü ile bebeklerin yanında uyuma istekleri olacaktır. Bu durumda sadece her ikisini ara ara kontrol etmeniz gerekir. Çünkü kedi bebeğin ağzının, burnunun üstünde uyuyabilir bu da bebeğin solunumu engelleyebilir.Lütfen dikkat. Evcil hayvanlar, çocuk gelişiminin en önemli parçasıdır bunun da altını çizmek isteriz. Aşıları tam, rutin bakımları yapılan kedilerin çocuklara hiçbir zararı yoktur. Tam tersi yararı vardır ki araştırmalara göre evcil hayvanlar, çocukların bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kediler Pis Hayvanlardır.(Yanlış)Kediler gün içerisinde defalarca kendilerini yalayarak temizlerler. gerçek şu ki kedilerimiz bizlerden çok daha temiz hayvanlardır. Kediler Pislendiği Durumlarda Yıkanır.(Yanlış)Kediler temizlik konusunda oldukça hassas hayvanlardır. Kediler günün bir kaç saati kendini yalanmakla geçirir. Kediniz kirlendikten sonra onu bir havluyla silmek yeterli olacaktır. Ev Kedileri Hasta Olmaz:(Yanlış)Kedilerin hiç dışarı çıkmaması ve hep evde  olmaları hasta olmayacağı anlamına gelmemektedir. Aksine ev kedileri sokak kedilerine oranla daha hassas ve çoğu mikropla tanışmamıştır. Ev kedileri daha savunmasız oldukları için sizin dışarıdan getirdiğiniz, ayakkabılarınız, üstünüz ve elleriniz ile taşıdığınız hastalıklara yakalanabilirler. Burada sizin yapacağınız sağlığa uygun kurallara uymaktır. Dışarıdan gelir gelmez kedinize dokunmayın. Önce ellerinizi yıkayıp daha sonra dışarıyla teması olan kıyafetlerinizi değiştirmelisiniz.  Kedinizin veteriner ziyaretini aksatmamalısınız. Kedilerin Kum Kutuları Kokuyor(neden?)Evet yanlış değil kedilerin kum kutuları kötü kokuyor. Tıpkı bizim tuvaletimizin kötü kokması gibi. Bu yüzden sifonu icat ettiler. Bu problemin nedeni kediler değil, kedilere bakanların kum kutularını günlük temizlememesinden kaynaklanıyor. Gerçek şu ki yaşayan bütün canlılar yediklerini bir şekilde çıkarmak zorundadırlar. Hamster veya kuş için de aynısı geçerlidir. Kedinizin kum kutusunu günlük olarak temizlemeye dikkat edersiniz bu kokuyu önleyebilirsiniz. Kediler Tatlı Severler Ve Biraz Yerlerse Sorun Olmaz.(Yanlış)Kedilerin insanlar gibi tat alma duyuları yoktur. Kediler yediği şeyin tatlı olup olmadığını anlayamazlar. Tatlı yemek, kedilerin ileride katarak gibi göz rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olan sebeplerden birisidir. Kediler Eğitilemez.(Yanlış)Kediler eğitime açık canlılardır. Sadece sahinin teknik bilmesi gerekir ve de biraz sabırlı olması gerekmektedir. Kedilerle uğraşırken son derece sevecen, sabırlı ve gerçekçi olmak gerekir. Kediniz sizin beklentilerinizi karşılamıyorsa ona kızarak, istediklerinizi yaptırmaya çalışarak hiç bir şey elde edemezsiniz. Kedinizin size uyum sağlamak için davranışlarını değiştirmesini beklemek hata olur. Kedilere Ceza Verilir.(Yanlış)Ceza vermek tüm canlılar üzerinde ters etki yaptığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu durum kesinlikle en yanlış ve zalim bir yöntemdir. Kediyi asla ceza eğitmez aksine hırçınlaştırır. Kediler Kindardır Ve İnsanlardan Nefret Eder.(Yanlış)Kediler bize kin besleyen hayvanlar değillerdir. Kedilerin idrarları veya dışkıları bize yöneltilen intikam aracı veya silah değildir. Eğer  kediniz evinizde perdeleri yırtıyorsa bu canlarının sıkıldığının bir göstergesidir. Bu kedinize ton balığı vermediğiniz için gerçekleştirdiği bir eylem değildir. Bu yüzden kedinize oyuncaklar veya kedi tırmalama ağaçlarını temin etmeniz gerekir. Sadece Dişi Kediler Sistit Olurlar.(Yanlış)Erkek kedilerin urethraları (sidik kesesi kanalı) dişilerinkinden dört kat daha dar olup dişiler kadar sistit olma ihtimalleri vardır. Kediler Vejetaryen olabilir.(Yanlış)Unutmayın ki kediler insanlar gibi beslenmez, doğalarında et yeme ve avlanma dürtülerini barındıran kedilerin kırmızı ete ihtiyaçları vardır. Sadece kırmızı ette bulunan araşinodik ve torun asitleri elde edebilmesi için tüketmek zorundadırlar.Kedilerin Egzersiz Yapmasına Gerek Yoktur.(Yanlış)Özellikle ev kedileri yer içer oturur ve kilo alırlar. Kedinizle hoş vakit geçirmek aranızdaki bağı güçlendirmek ve onunda hareket etmesini sağlamak sizin elinizdedir. Rutin oyun saatleri ne güzel olabilir. Kedilerin de diğer canlılar gibi egzersiz yapmaya ihtiyaçları vardır. Kedinizle oyun oynarken hem zihinsel hem fiziksel egzersiz yapmalarına olanak sağlamış olursunuz.  Kediler Kolonya, Parfüm Gibi Kokulardan Hoşlanırlar.(Yanlış)Kediler koku konusunda oldukça hassas canlılardır. Kediler, kedi otu ya da Valerian gibi spesifik kokuları severler. Diğer (parfüm, kolonya, oda spreyi vb. ) kokuları özellikle sigara kokusundan hiç hoşlanmazlar. Kedilere Kılçıklı Balık Ve Kemikli Tavuk Verilebilir.(Yanlış)Kedilere çok sık çiğ balık vermek B1 vitamini yıkımına neden olabilir. Bilinenin aksine her kedi kılçıklı balığı kolayca yiyemez. Tavuk kemiklerinin sivri uçları ciddi yaralanmalara neden olabilir ve kedilere kemikleriyle tavuk vermek oldukça sakıncalı bir davranıştır.Kedinize balık veya tavuk vermeden önce mutlaka kılcığını ve kemiğini temizlemeyi ihmal etmeyiniz.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:00:36

Kedi Kısırlaştırma

Kedi hastalıkları 

Kedi Kısırlaştırma  870

Kedi Kısırlaştırma

Evin dışında yaşayan ya da evinizin içinde yaşayan bir çok kediniz varsa, kedinizi kısırlaştırmayı ciddi anlamda düşünmeniz gerekmektedir. Dünya da inanılmaz derecede başı boş kedi popülasyonu vardır. Kısırlaştırma ve kastrasyon kedilerin üremesini olanaksız hale getiren cerrahi bir operasyondur. Kastrasyon , erkek kedinin tesislerinin çıkarılması ve kısırlaştırma ise dişi kedilerin yumurtalıkların çıkarılmasıdır. Dünya da bir çok sayıda üreyen kedilerin çoğu barınaklarda ya da sokaklarda kalmaktadır. Sahiplenilmemeleri durumunda, uyutulmakta ya da travma, açlık veya elementlere maruz kalmaları nedeniyle bir çoğu ölmektedir. Çiftleşmeyi planlamadığınız ve tüm yavru kedilere ev bulmak için kendinize güvenmediğiniz taktirde, gerçekleştireceğiniz en sorumlu davranış kedinlerinizi kısırlaştırmaktır. Bir dişi kedi yılda 15-20 yavru dünyaya getirebilmektedir. Erkek Kedilerde Kısırlaştırmanın ÖnemiErkek kedinize kısırlaştırma operasyonu yaptırarak evden kaçmasını önleyebilirsiniz. Çünkü erkek kediler kızgınlık dönemlerinde agresif olabilirler ve çiftleşmek için dışarıya kaçmaya çalışacaklardır. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce kızgınlık dönemin de kum kabının dışında koku bırakma amaçlı olarak etrafa kötü kokulu bir işaretleme gerçekleştirmektedir ve bu kokuyu önlemek için en doğru seçenek erkek kedinizi kısırlaştırmaktır .Erkek kedinizi kısırlaştırdıktan sonra bu kötü kokudan da kurtulmuş olacaksınız. Ayrıca erkek kedinizi kısırlaştırma operasyonun da testisleri alınacağı için tesis kanseri olma ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Çiftleşme yoluyla bulaşan hastalıkların önüne geçmek için erkek kedinizi kısırlaştırabilir ve bu sorunu önleyebilirsiniz. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce çok miyavlarlar ve erkek kedinizi kısırlaştırarak bu haykırışları azaltmış olacağız. Erkek kedi kısırlaştırmanın zararı olarak düşünürsek buna bir cevap veremeyeceğim. Kedi kısırlaştırmanın zarı yoktur. Kısırlaştırılma hayvanların yaşam kalitesinin artması için gereklidir. Erkek Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Erkek kedilerde kısırlaştırılma operasyonu yapıldığında sperm yolları ve kan yolları bağlanarak işlem gerçekleştirir ve böylelikle torbalarından uzaklaştırılmış olurlar. Kedilerin kısırlaştırılma operasyonunu kesinlikle veteriner uzanmaların yapmaları gerekmektedir.  Yanlış bir hareket veya bilinçsiz davranışlar kedinizin ölümüne yol açabilir. Kısırlaştırılma işlemi için öncelikle kedinizin testislerinin anatomik yapısına bakılır ve daha sonra gerekli tetkikler yapıldıktan sonra operasyon başlar. Erkek Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır? Erkek kedilerin kısırlaştırılmaları için belli bir zamanın geçmesi gerekmektedir. Kedinizin belli bir ağırlık ve yaşa gelmiş olması gerekmektedir. Uzman veterinerlerin görüşüne göre erkek kedilerde kısırlaştırılma işlemi gelişmelerinin yüzde 70-80’lik bölümünü tamamladıkları ve ağırlıkları 2,5-3 kg olduklarında yapılmalıdır. Bu dönem 6 ila 8 aylık döneme denk gelen bu ağırlık oranına sahip olduklarında erkek kedilerde kısırlaştırılma yapılabilir. Kediler de kısırlaştırılma zamanının bir diğer önemli detayı ise kedilerin süt dişlerinin düşüp yerine kalıcı dişlerin çıktığı zamandır. Bu erişkinliğe gelmiş erkek kediler kısırlaştırılma operasyonu geçirebilirler. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılmanın Önemi Dişi kedi kısırlaştırılmalarında, kısırlaştırılan dişi kedilerde meydana gelecek yumurtalık kanseri, rahim kanseri ve meme tümörü gibi sağlık problemlerinin oluşmasını engellemektedir. Dişi kedilerde kısırlaştırma operasyonu daha zor ve daha uzun sürer. Çünkü dişi kedilerin rahminin tamamı ve yumurtalıklarını alınması gerekmektedir.Sadece rahmin alınması, kedinin doğum yapmasını engeller fakat kalan yumurtalıklar tekrar kedinizin kızgınlık dönemine girmesine neden olur. Çiftleşmesi istenmeyen kedinin kısırlaştırılması verilecek en doğru kararınız olacaktır. Özellikle kedinizin sağlığı için bu operasyon yapılmalıdır. Operasyon öncesi veterineriniz, kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını inceler.Kızgınlık döneminde olmadığı belirlenen kedinize kedi kısırlaştırma operasyonu için hazırlıklar başlar. Dişi kedilerde kısırlaştırılmak istenildiğinde en ideal dönem, kızgınlık dönemi öncesi ve özellikle doğum yapmadan önceki dönem olarak bilinir. Dişi Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Veteriner hekiminiz öncelikle kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını kontrol edecek ve kediniz kızgınlık döneminde değil ise kedinizi kısırlaştırma operasyonuna alacaktır. Eğer kediniz kızgınlık döneminde ise operasyon ertelenip kızgınlık döneminin geçmesi beklenir. Dişi kedilerde erkek kedilere oranla kısırlaştırılma operasyonu daha zordur ve daha uzun bir operasyon geçirmektedirler.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonunda kedinin yumurtalıkları ve rahimin tamamının alınması dişi kedilerin tekrar kızgınlığa girmemesi için şarttır. Yumurtalıklarla birlikte rahim alınmaz ise dişi kedi tekrar kızgınlık belirtileri gösterecektir fakat yumurtalıkları alındığı için hamile kalamayacaktır. Veteriner hekiminize tam olarak nasıl bir operasyon istediğinizi belirtmeniz bu bağlamda kediniz için doğru bir kısırlaştırma operasyonuna karar verilmesini kolaylaştıracaktır.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonu öncesinde kedinize 12 saat yemek verilmemelidir. Dişi kedi kısırlaştırılma operasyonunda kediler narkoz verilerek uyutulur. Kedilerin karın bölgesinden ortalama üç dikişlik bir operasyon yapılabilir ancak dikişlerin fazlalığı ve yaranın büyüklüğü nedeniyle tedavi süresi uzayacaktır. Diğer bir alternatif ise, kedinizin yan karın bölgesinden tek dikiş ile yapılabilen, yumurtalıkların ve rahimin tamamen alındığı operasyondur. Bu yöntem, kedilerde ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonların en aza indirgenmesini sağladığından veteriner hekimler tarafından da daha çok tercih edilmektedir. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır?Dişi kediler, 5 aylık olana kadar yavru sayılmaktadırlar. Dişi kediler, ergenliğe bu aydan sonra girmeye başlarlar. Dünyanın çoğu ülkesinde kedilerin 5 ila 7 aylık olgunluğa sahip olduklarında kısırlaştırılmaları önerilir. Kedilerde kısırlaştırılma operasyonun da 5-7 aylık olmasını beklemenin amacı operasyon sırasında kedinizin alacağı anestezi işlemindeki sağlık risklerinden arınmak olarak öne çıkmaktadır.Genel anestezi için bu olgunluğa gelmenin kısırlaştırılma operasyonu için daha sağlıklı olacağı kesindir. Yavru kedilerde bulunan karaciğer ve böbrek yetişkin kedilere oranla daha az gelişmiştir ve bu nedenle yavru kedilerde ameliyat sonrası iyileşme süreci daha uzun olacak aynı zamanda karaciğer ve böbrekte kalıcı zarar oluşması gibi yan etkilerle karşılaşma olasılığı artacaktır. Bu yüzden kedinizin 5-7 ay olgunluğuna gelmesini beklemeniz bu risk faktörünü tamamen ortadan kaldıracaktır.  Kedilerin kısırlaştırılması sonrası bakımı Kısırlaştırma operasyonun sonra kedinizi eve götürmek üzere klinikten ayrılırken veterineriniz size gerekli bilgileri, talimatları ve uyarıları yapacaktır. Ne olursa olsun bu talimatlara uymanız çok önemlidir. Pek çok klinik kısırlaştırma sonrası yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında yazılı bir rehber bulunduruyordur, siz de veterinerinizden bu rehberden isteyebilirsiniz.Genellikle ameliyattan yaklaşık 6 ila 8 saat sonra kedinize mama verebilir duruma geleceksiniz, fakat kediniz büyük ihtimal ile mamayı yemek istemeyecek. Bu oldukça normal bir durumdur, ne de olsa kediniz hala anestezinin ve ağrı kesici ilaçların etkisindedir. Kediniz ameliyat sonrası ufak bir iştah kaybı yaşayabilir. Eğer kediniz ameliyattan 24 saat sonra hala mama yemeyi red ediyorsa veterinerinize başvurunuz.Kısırlaştırma sonrası bakım ile ilgili diğer önemli nokta, kediyi ameliyat sonrasında sessiz, sakin ve sıcak bir ortamda tutmanız gerekmektedir. Kediniz bu korunaklı ortamda en az 2 hafta geçirmeli ve hem ruhsal hem fiziksel olarak kendini yenilemelidir. Eğer sizler bir ameliyat geçirmişseniz, ameliyattan sonraki yorgunluğunuzu ve hassasiyetinizi düşünün ve kendinizi kedinizin yerine koyun, kedinizden ameliyattan sonra kendini halsizlik ve yorgunluk yaşıyor olabilir.Bu 2 hafta boyunca çocuklarınızı ve diğer evcil hayvanlarınızı kedinizden uzak tutunuz. Gereksiz heyecan, korku ve stres kedinizin iyileşme sürecine zarar verecektir. Kısırlaştırma sonrası 2 hafta boyunca kedinizi dışarı çıkarmakta pek doğru olmayabilir. Anestezi ve ağrı kesici ilaçlar ile bir miktar zayıflayan bünye, kedinizin dışarıdan alacağı bir virüs ve mikroplara karşı daha açık ve hassas olacağı için kedinizin durduk yere hasta olmasına sebep olabilir.Bunun birlikte dış ortamdaki bitler ve pireler de kedinizin ameliyat yarasına konarak enfeksiyon kapmasına da yol açabilir. Ameliyat sonrası kedinizin ameliyat dikişini düzenli olarak kontrol etmeyi aksatmayın. Eğer kedinizin ameliyat dikişlerinin yanına kızarıklık veya bir şişlik fark ederseniz hemen veterinerinizi arayınız. Dikiş yerinden ilk günler pembemsi bir sıvı akabilir ve bu iyileşmekte olan bir yara için oldukça normaldir. Öte yandan sarımsı, yeşil ya da beyaz bir akıntı ise veteriner alarmını işaret eder. Kediniz iç güdüsel olarak yarasını yalamaya ve çiğnemeye çalışabilir, mümkün oldukça bunu yapmasını engellemelisiniz. Kedinizin dikişleri doktorunuz işlem tercihine bağlı olarak içeride veya dışarıda olabilir. Dışarıda olan dikişlerin dezavantajı, kedinizin dikişlerden rahatsız olup onları çıkarmaya çalışmasıdır. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu konuyu mutlaka veterinerinizle görüşmelisiniz ve dikişlerin nasıl konumlanacağı hakkında bilgi almalısınız. Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Neden Titriyor?Kısırlaştırma ameliyatı sonra kedilerde en sık görülen yan etkilerden birisi titreme oluyor. Bu titremenin bir çok nedeni vardır. Kediniz anestezi sonrası düşen vücut sıcaklığı ile baş ederken üşüyor olabilir. Kısırlaştırma sonrası bakım sırasında en önemli şeylerden birisi kedinizi sıcakta tutmanız ve kediniz her zamanki vücut sıcaklığına geri dönmesini sağlamanızdır. Bununla birlikte ameliyat sonrası ağrı da kedinizin titremesine sebep olabilir. Büyük bir ihtimal ile veteriner hekiminiz ağrılar için bir ağrı kesici ilaç yapmıştır. Bu yüzden de veteriner kontrolü ya da tavsiyesi altında olmadıkça kedinize ağrı kesici vermeniz doğru değildir. Eğer kediniz ameliyat sonrasındaki geceyi atlattıktan sonra hala titriyor ise mutlaka veterineriniz ile iletişime geçmelisiniz.  Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Kilo Alır Mı?Bu soru kedilerini kısırlaştırmayı düşünen insanları bu süreçten soğutan yaygın olarak bilinen bir yanlıştır. Eğer kedinizi kısırlaştırdıktan sonra, kısırlaştırılmadan önceki gibi aynı miktar ve oranda beslerseniz kesinlikle kediniz kilo alacaktır. Bunun nedeni; kısırlaştırılan bir kedinin metabolizmasının ameliyat sonrası daha yavaş çalışmaya başlamasıdır. Bu yüzden de steril bir kedinin ameliyat sonrası daha az kalori tüketmesi gerekmektedir. Eğer kısırlaştırma ameliyatından sonra kedinizin kilo aldığını fark ederseniz ya verdiğiniz mama miktarını azaltın ya da kısırlaştırılmış kedi mamasına geçiniz. Bununla birlikte kedinizin hayatına bir kaç egzersiz ve hareket eklemekte faydalı olacaktır. Kısırlaştırma Ameliyatı Kedimin Kişiliğini Değiştirir Mi?Genellikle kedisini kısırlaştırmak isteyenlerin kafasını karıştıran bir soru daha. Bu sorunuzun cevabı teoride hayır, ancak bazı durumlar kısırlaştırma sonrası kedilerde beklenenin dışında davranışlar, hal ve hareketler oluşabiliyor. Muayyen dönemindeki dişi kediler genellikte bu dönemde daha saplantılı düzeyde şefkatli oluyorlar ve sürekli ilgi istiyorlar. Bu dönemler kısırlaştırılma sonrası ortadan kalktığı için ister istemez bu aşırı şefkat ve ilgi durumu da gerçekleşmiyor. Bununla birlikte kısırlaştırma kedinizin standart şefkat ve ilgi beklentisini hiç bir düzeyde etkilemez.Bazı kedi sahipleri doğum yapmadan kısırlaştırılan kedilerin normalden daha agresif ve saldırgan bir hal aldıklarını gözlemleyebiliyorlar. Belirtmek gerekir ki her kedi birbirinden farklı ve eşsizdir, bu da kısırlaştırma sonrası her birinin farklı tepki ve davranışlar sergileyebileceği anlamına gelmektedir. Genel olarak baktığınızda ise kısırlaştırmanın kedinizin davranışları ve size karşı tutumu üzerinden olumsuz bir etkisi yoktur.  Kısırlaştırılma Ameliyatı Sonrası Kedimiz Ne Zaman Eve Gidebilir?Eğer her şey yolunda ise kedilerde kısırlaştırılma ameliyatı sonrasında herhangi bir sorun çıkması çok düşük bir ihtimaldir. Bazı veteriner kliniklerinde kedileri kısırlaştırma ameliyatı sonrası bir gece kontrol altında tutma gibi bir politika olabiliyor. Genellikle bazı veteriner kliniklerinde ise ameliyatın olduğu aynı gün sizinle birlikte kediniz evinize dönebiliyor. Bunu ameliyattan önce veterinerinizle konuşarak netleştirmekte fayda var.  Kedilerde Kısırlaştırılma Öncesi Ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Kısırlaştırmayı yapacak veterineri iyi seçmelisiniz,Ameliyat öncesi veterinerinizin, kedinizin kilosunu ölçüp ölçmediğinden edin olmalısınız,Ameliyat öncesi kedinize yemek ve su vermeyin,Kızgınlık dönemindeyken kedinize ameliyat yaptırmayın,Operasyon hakkında veterinerinizde bilgi alınız,Anestezinin etkisi geçmeden huni/koruyucu yakalığı takınız,Ameliyat sonrası kedinizin hareketlerin bir süre kısıtlayınız,Ameliyat sonrası kedinizin kontrolünü düzenli yaptırınız,Ameliyat sonrası kedinizin antibiyotik uygulamalarını aksatmayınız,Ameliyat sonrası kedinizin mamasını kısırlaştırılmış kedi maması ile değiştiriniz,Ameliyat sonrası kedinize kilo kontolu yapınız,Ameliyat sonrası kedinize vitamin takviyesi yapılabilir,Kedinize ameliyat sonrası güvenli bir alan oluşturunuz,Evinizde başka kedi varsa iletişlerine dikkat ediniz,Veterineriz tarafından aksi söylenmedikçe kedinizin ameliyat yerine, dikiş bölgesine dokunmayınız,Mama, su ve kumlarını kedininizin yakınına koyunuz ve kum kabını sürekli temiz tutunuz,Kedinizin dikişlerini gözlem altında tutunuz,Gerekli olmadıkça kedinizi kaldırmaktan kaçının,Kedinizi ameliyat sonrası yıkamayınız,Kedinizin genel durumunu kontrol ediniz. Acil durumlar için hazır olun. Kedinizi ameliyat sonrası uyanana kadar “soğuk oda”da bekletirler. Bu anestezi sonrası insanların ameliyatlarından sonra da yapılan uygulamalardandır. Kediniz uyanmadan onu eve götürmeyiniz. Kedi Kısırlaştırmak Günah mı?Bir çok kedisini kısırlaştırmak isteyen kedi sahiplerinin aklına takılan soru budur sanırım. Diyanet İşleri Başkanlığı ‘’Meşru bir sebep olmadıkça hayvanları kısırlaştırmak caiz değildir’’ açıklamasını yapmıştır. Ancak kurul gerekli ve meşru sebeplerle; ‘’Toplum menfaati gereği evde beslenen hayvanların gebe kalmalarını engelleyici ilaç ve benzeri şeylerin kullanılmasında ve ekolojik dengeyi bozmamak şartıyla kedi, köpek gibi başıboş hayvanların kısırlaştırılarak çoğalmalarının kontrol altına alınmasında dinen bir sakınca olmadığını da’’ belirtti. ‘SAHİPSİZ HAYVANLAR İÇİN DOĞRU’‘’Anadolu Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Cihad Mutlu: Gönül isterdi ki tüm hayvanlar, doğal yaşam alanlarında özgürce üreye bilip, mutlu yaşasalardı, ancak barınakların yetersizliği ve sokak hayvanlarının gördüğü kötü muameleler gibi negatif etmenler göz önüne alındığında, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmasını doğru buluyoruz. Nihayetinde onların da can taşıdığını biliyoruz.’’ Açıklamasını yaptı.  ‘ÇOĞALDIKÇA ZARAR GÖRÜYORLAR’‘’Patika Doğa ve Yaşama Saygı Derneği üyesi Semra Tecimer: Hayvanların zaten yaşam alanları kalmadı. Çoğaldıkça daha çok zarar görüyorlar. Bizim işimiz bu, kısırlaştırıp daha sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sağlamak. Evde yedi kedi var, çok kötü şartlarda geldi. Yedi tane hayvanı kısırlaştırmazsa, ev yaşanmaz hale gelir.’’ Açıklamasını yaptı. ‘YAŞATMAK İNSANLIK GÖREVİDİR’‘’Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği’nden Fatma Gülşen Balkanlı: Sokaklarda yaşayan hayvanların durumları gerçekten iç acısı… Biz o kadar onların hayatlarından çaldık ki. Çoğalıp sokağa atılıyorlar. Diyanet İşleri, Türkiye’de hayvan sevgisi ve merhametle ilgili çalışmalar yapmalı. Hayvanlar bize Allah’ın lütfudur. Bu sevgiyi yaymalı ve hayvanları yaşatmalıyız. Hayvanları koruyup yaşatmak bir insanlık görevidir.’’ Açıklamasını yaptı. Kedi Kısırlaştırma Fiyatları (2024)

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-20 23:43:56

Havana brown kedisi

Genel 

Havana brown kedisi  116

Havana brown kedisi

Havana Brown, sıcak, çikolata renginde bir kürkü ve kendine özgü bir kafa şekli olan güzel bir kedidir. Adına rağmen, cins 1950’lerde İngiltere’de geliştirildi. Aynı zamanda kürk rengini tanımlayan bir isim taşıyan ilk kedi cinsiydi. Fiziksel özelliklerHavana Brown, oval şekilli yeşil gözleri, büyük kulakları ve belirgin bir namlusu olan orta boy bir kedidir. En yaygın olarak pürüzsüz ve ışıltılı zengin kahverengi kürküyle tanınan Havana Brown, aynı zamanda güçlü kaslara sahiptir. Kişilik ve MizaçHavana, yalnızca renginden dolayı değil, aynı zamanda sevimli kişiliğinden dolayı da sürekli olarak popülerlik kazanmıştır. Akıllı ve disiplinli, insan etkileşimini arzular. Aslında, kişinin yaptığı her şeye katılmaya çalışarak yanında kalacak ve reddedilirse, yalnız ve suratsız hale gelecektir.Havana, patileriyle dokunmayı ve dürtmeyi sever; hatta getirme oynamayı sever. Aynı zamanda son derece uyarlanabilir, nadiren sinir krizi geçirir. TarihiHavana purolarının renginden geldiği teorisi de dahil olmak üzere, bu cinsin adını nasıl aldığına dair birçok teori var. Kesin olan bir şey var, ancak bu tamamen kahverengi kedi Küba’dan gelmedi. Bunun yerine, 1952’de kendi kendine kahverengi bir kedi olan Elmtower Bronze Idol’ün doğumuyla kuruldu. Genellikle modern ırkın atası olarak kabul edilen Elmtower, Siyam , yerli stenografi ve Rus Blues’u geçen bir üreme programının sonucuydu . 1958’de Havana Brown, Cat Fancy Yönetim Kurulu tarafından yürütülen bir Şampiyona yarışmasına kabul edildiğinde daha fazla beğeni topladı. Havana Brown’a 1964’te Cat Fanciers’ Association tarafından tam Şampiyonluk statüsü verildi ve şu anda tüm büyük kedi derneklerinde Şampiyonluk statüsüne sahip, ancak Uluslararası Kedi Derneği ve Kedi Meraklıları Federasyonu’nda sadece “Havana” olarak adlandırılıyor.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:47:18

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Genel 

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı  96

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Nazik, aktif ve eğlenceli, ancak meşgul olduğunuzu gördüğünde sessiz ve göze batmayan Birman, mükemmel bir arkadaştır. Fiziksel özelliklerBu oldukça ağır hatlar üzerine inşa edilmiş uzun ve sağlam bir kedidir. Çarpıcı, yuvarlak, mavi gözleri nazik bir ifadeye sahip olan Birman, tüm kedi severler tarafından kolayca tanınır. Renkli, tercihen altın dökümlüdür ve patilerine beyaz çorap giyer. (İlginçtir ki, kedi doğumda saf beyazdır, ancak daha sonra renk kazanır.) Ön patideki beyaz kaplama, patinin ikinci ve üçüncü eklemleri arasında sona ererken, arka patilerde tüm ayak parmaklarını kaplar ve yukarı doğru uzanır. Kişilik ve MizaçDoğası gereği nazik ve sevecen olan Birman, sadık ve sadık bir yoldaş olmanın tüm özelliklerine sahiptir. Başa çıkması en kolay kedilerden biridir ve belaya en az neden olur.Akıllı ve meraklı, eğitime son derece duyarlı. Hayranlığın tadını çıkarmayı sever ve çok fazla sevgi ve ilgi bekler. Yabancılarla tanıştırıldığında, Birman çekingen ve korkulu olmaktan çok meraklıdır. Ayrıca evdeki çocuklara ve diğer evcil hayvanlara kolayca uyum sağlar. TarihiBu kutsal Birmanya kedisinin tarihi efsaneye dalmış durumda. Hikaye, saf beyaz kedilerin Burma’da (bugünkü Myanmar) Lord Buddha’ya adanmış tapınaklarda yaşadığına kadar gider. Cennetteki meskenleri için dünyadan ayrılan rahiplerin ruhlarının kutsal taşıyıcıları olarak kabul edildiler. Bu işleme dönüşüm adı verildi.Tanrı Tsun-Kyan-Kse bu sürece başkanlık etti ve parlak safir gözlü altın bir heykelle sembolize edildi. Rahip olarak görev yapan Mun-Ha, bu tanrıçaya LaoTsun tapınağında tapardı. Altın heykelin önünde akşam duaları için saygı duyulan beyaz kedilerden biri olan Sinh’e sık sık eşlik etti. Bir gün, Siam’dan gelen zalimler tapınağı yağmaladı ve Mun-Ha’yı öldürdü.Son nefesini vermek için yatarken, sadık arkadaşı Sinh, pençelerinden birini Mun-Ha’nın kafasına dayadı ve altın heykele baktı. Bir mucize gerçekleşti: Sinh, dünyevi bir renk tonu ve safir mavisi gözleri olan altın renkli bir kediye dönüştü. Ancak pençeleri, saflığın bir sembolü olarak orijinal renklerini korudu. Tapınağa ait tüm kediler de bu sihirli değişime uğradı. Sinh, arkadaşı için yas tutarak ve yemek yemeyi reddederek bir hafta sonra öldü. Efsaneye göre Mun-Ha’nın ruhunu cennete taşıdı.Bununla birlikte, ırkın kökeni hakkında 1919’a kadar izlenebilecek daha bilimsel bir hikaye var. O sıralarda birkaç maceracı Birman kedisi Burma’dan Fransa’ya naklediliyordu. Gelişlerinin arkasındaki hikayenin iki hesabı var.Bir hikayeye göre, Tsun-Kyan-Kse tapınağı tekrar saldırıya uğradı. İki batılı, Binbaşı Russell Gordon ve Auguste Pavie, birkaç rahibin ve kutsal kedilerinin Tibet’e kaçmasına yardım etti. Fransa’ya döndüklerinde, verilen hizmetler için iki Birman kedisi hediye edildi. Daha sıradan bir anlatıma göre, bu kediler bir Bay Vanderbilt tarafından satın alındı, o da onları LaoTsun tapınağına ait memnun olmayan bir hizmetçiden satın aldı. Kedilerden biri olan Madalpour yolculuk sırasında vefat etti, ancak dişi kedi Sita Fransa’ya ulaştı. Yolculuk sırasında hamile kaldıktan sonra, Sita genellikle Avrupa’da Birman ırkının reisi olarak kabul edilir.Cins yayılmaya devam edecekti ve 1925’te Fransa’da resmen tanındı. İkinci Dünya Savaşı, Avrupa’daki Birmanlıların sayısını büyük ölçüde azalttı ve neredeyse yok olmalarına neden oldu. Bununla birlikte, birkaç kurtulan, türün sürekliliğini sağlamıştır. Dikkatli geçişlerle, Birman bir kez daha geri döndü ve 1955’te İngiltere’ye ihraç edildi, ancak 1966’ya kadar resmi olarak tanınmadı. Birmans 1959’da Amerika’ya tanıtıldı ve 1966’da Cat Fanciers Association tarafından resmen tanındı. Cins o zamandan beri insanların kalbinde yer edindi ve en popüler olanlardan biri. Tüm federasyonlarda Şampiyonluk statüsüne sahiptir. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:27:29

Kedi Eğitimi

Genel 

Kedi Eğitimi  120

Kedi Eğitimi

Kedi Eğitimi Her ne kadar eğitim ve kedi birbirine zıt kavramlar gibi gözükse de, mutlu bir birliktelik için şansımızı denemekte fayda var.Her ne kadar eğitim ve kedi birbirine zıt kavramlar gibi gözükse de, mutlu bir birliktelik için şansımızı denemekte fayda var. Kediyi diğer evcil hayvanlardan ayıran ve bizi kendilerine hayran bırakan en önemli özelliği bağımsızlığı olsa da, bu onu eğitmemize engel değildir. Tabi ki eğitim derken köpekte olduğu gibi otur, kalk, getir gibi komutları kedimizin yerine getirmesini beklemek saflık olacaktır. Kedi eğitiminde temel amacımız, ona bir şeyler yaptırmak değil olası kötü alışkanlıkların önüne geçmek olacaktır. Bunu sağlamak içinse, bir aslan terbiyecisinden daha fazla sabra, zamana ve şansa ihtiyacımız olacaktır. Sabır, zaman tamam da şans nedir diye soracak olursanız, her kuşun eti yenmediği gibi her kedinin eğitilemeyeceği gerçeğini bilmeniz gerekir. Sadece siz istiyorsunuz diye kedinizi eğitemezsiniz. En az sizin kadar kedinizin de buna istekli olması gerekir. Böyle kedi var mı diye sorduğunuzu duyar gibiyim ama her şeye rağmen, başta söylediğim gibi şansınızı denemekte fayda var fakat garantisi yok.  1. Tuvalet EğitimiYavru kedicilerin gözünü korkutmamak için, kedi eğitimi gibi zor bir konuya en kolayından başlamakta fayda var. Aslında birçoğumuzun bildiği gibi böyle bir eğitime kedimizin ihtiyacı yoktur. Kediler bu eğitimi, doğumlarını takiben maksimum 6-7 hafta içinde annelerinden alırlar ve bize yapacak bir şey kalmaz. Zaten kedici olmayan normal insanlar için, kediyi tercih etmemizin en mantıklı nedeni de budur. Bu sözümden kedilere bakmamız için başka mantıklı neden yokmuş gibi bir anlam çıkabilir ama gerçek sevgide mantık aranmaz.İşin felsefi kısmını başka sayılara bırakmak üzere biz asıl konumuza dönelim. Nadir olsa da bazı kediler tuvalet eğitimini almamış olabilirler. Bunun temel nedeni annelerinden çok küçük yaşta ayrılmış olmalarıdır. Böyle bir durumla karşılaştığınızda ilk yapacağınız şey, ona kedi kumunu koyduğumuz tuvalet kabının yerini göstermek olmalıdır. Bu mekanı bir kez belirleyin ve yerini zorunlu olmadıkça değiştirmeyin. Burası çok göz önünde olmamalıdır. Kedilerde bizim gibi bu ihtiyaçlarını giderirken yalnız olmak isterler. Kediniz kumla ilk karşılaştığında elinizle kumu eşeleme hareketi yaparak ona burayı tuvalet için kullanması gerektiğinin işaretini verebilirsiniz. Çoğunlukla bir kez denemeyle bu eğitim tamamlanmış olacaktır. Sonrasında kumunun günlük temizliği ve kum kabının haftalık dezenfeksiyonunu yapmak dışında özel bir işleme gerek kalmayacaktır. Kediler yine bizim gibi, bu özel yerin her zaman temiz olmasını beklerler. Birden fazla kedimiz varsa her biri için ayrı kap kullanmakta fayda vardır. Bu konuda kediler çoğu şeyde olduğu gibi paylaşımcı değildir.Kullandığınız kumun markasını da değiştirmemenizde fayda olacaktır.Birçok kedi bundan hoşlanmaz. Zorunlu kalırsak eski ile yeniyi karıştırarak bu geçiş dönemini sorunsuz atlatabiliriz. Son olarak bazı kediler vardır ki gerçekten çoğu insan gibi, insanlar için dizayn edilmiş tuvaletleri kusursuz kullanabilirler. Askerliğini yapmış bir çok Türk erkeği için, bu çoğu insan gibi kelimesi fazla iyimser gelebilir ama bazı kediler bu konuda inanılmaz derecede yetenekliler. Bunun eğitimini nasıl aldıklarını tam olarak çözemedimse de, bu akıllı kedilerin sahiplerini taklit ettiklerini düşünmekteyim. Bu özel anınızı kedinizle paylaşmayı göze alırsanız onu bu şekilde eğitme şansınız olabilir. Ancak unutmayınız her zaman isteğiniz yere ihtiyacını yapmayabilir. Özellikle lavabo ve küvetler de bu iş için kedilerce kullanılabiliyor. Çok hijyenik olmasa da bu eğitim sizi hatırı sayılır kum masrafından kurtaracaktır. 2. Tüy Bakım Eğitimiİlk bakışta tüy bakımının eğitimi olur mu diye düşünmeyin. Bir kediye hele uzun tüylü ise öğretilmesi gereken en önemli şey tüylerinin taranmasıdır. Kediler genellikle kendi kendilerine yeten hayvanlar olarak bilinmesine rağmen tüylerinin bakımları için bizim yardımımıza ihtiyaçları vardır. Ancak çoğu kedicinin bildiği gibi kediler vücutlarının bazı bölgelerinin ellenmesinden bile hoşlanmazlar. Biz bırakın severek okşamayı, kedimizintamamı tüylerle kaplı tüm vücudunu fırçalamamıza alıştırmak zorundayız.Ama neden diye soracak olursanız gereklilikleri şöyle sıralayabiliriz. Tüyleri belli oranda dökülen kedimizde bunlar fırçalanarak uzaklaştırılmaz ise kendini yalama sonucu yutulacak ve midede tüy yumaklarına (hair ball) neden olacaktır. Bu durum en basiti kusmadan, operatif müdahale gerektirecek komplikasyonlara kadar problemlere sebep olabilir. Özellikle uzun ve orta uzunluktaki kedi cinsleri taranmazlar ise tüyleri keçeleşecektir. Sonrasında açılması ve temizlenmesi çok zahmetli olan bu keçeler kedimizin derisinin hava almasını engelleyecek ve birçok deri problemine zemin hazırlayacaktır. Bu durumun düzeltilmesi için tüylerinin tamamının traş edilmesi gerekecektir. Bir çok kedi bu işlem için senede birkaç kez gereksiz yere genel anestezi almaktadır. Fırçalayarak kedimizin tüylerinin ve tüm vücudunun temizliğini de yapmış oluruz. Bu şekilde bizim çok önermediğimiz onların da hiç sevmedikleri yıkanmalarına gerek kalmayacaktır. Bu işlemle ölü tüyler uzaklaştırıldığı ve tüy diplerine masaj yapılarak tüy dökülmesi azaltıldığı için evimizin ve bizim daha az tüye maruz kalmamız sağlanmış olur. Düzenli olarak tüy bakımını yaparsanız kedimizin derisinde veya vücudundaki olası problemleri de zamanında fark edersiniz. Erken teşhis her zaman için faydalıdır. Son olarak başlangıçta uyum sorunu yaşanacak olsa da kedimizle yakınlaşmamızı kolaylaştıracak, aramızda oluşan iletişimi güçlendirecek ve onun bundan zevk almasını sağlayacaktır. Yukarıda anlattıklarımız sizi bu işlemi yapmaya ikna ettiyse sırada kedimiz var. İşin zor kısmı şimdi başlıyor. Öncelikle kedimizi fırçalamaya küçük yaşta başlamalıyız. Hatta evimize geldiği ilk günden itibaren, kaç haftalık olursa olsun bu işleme alıştırmakta büyük fayda var. Bunun için doktorunuz veya pet shoplar kedinizin tüyleri için en uygun fırçayı size önerecektir. Fırçalarken canını acıtmamaya ve mümkün olduğunca yavaş hareket etmeye özen gösterin. Kedinizin yaşı ilerledikçe başarı şansınız azalacaktır. Bu işlemi günde en az 2-3 kez sıkılmasına fırsat vermeden kısa aralıklarla yapmalıyız. Eğer kuyruğunu hızla ve ritmik olarak sallamaya başlarsa mola zamanı geldi demektir. Onu bir şeye alıştırırken çok sabırlı olmalı ve nefret ettirmemeliyiz. Yoksa kaş yapalım derken o bizim gözümüzü çıkarır(tamam abarttım ama en azından tırmalar). Ve sonsuza kadar tüylerini bir daha bize elletmez. Uslu durduğu zamanlar da kedimize çok sevdiği bir yiyeceği ödül olarak vermelisiniz. Kediler köpekler gibi asla aferin ile yetinmezler. Fırçalamayı vücudun tümüne uygulamalıyız. En sık yapılan hata sadece sırt bölgesinin taranması, diğer yerlerin birazda zorluğundan dolayı es geçilmesidir. Özellikle uzun tüylü kediler önerdiğimiz şekilde taranmazlar ise, çok kısa süre içinde tüyleri keçeleşir. Keçeler özellikle kulak arkaları, koltuk altları ve karında oluşur. Bunları uzaklaştırmak için kesinlikle makas kullanmayın. Bu yüzden inanılmaz büyüklükte kesiklere yol açabilirsiniz. Yetişkin ve tüy bakım eğitimi almamış kediler için profesyonel destek almak en iyisi. 3. Tırnak Kesim Eğitimi Evde yaşayan kediler için yapılması zorunlu işlemlerden birisi de tırnakların kesilmesidir. Kedilerin tırnakları özellikle törpüleme imkanları yok ise can sıkıcı sorunlara neden olur. Öncelikle kıvrılarak patilerine batabilir. Bu yaşlı kedilerde daha sık gözlemlenir. Sonra uzun ve sivri tırnaklar biz kediciler içinde istenmeyen yaralanmalara sebep olur. Son olarak en sık şikayete konu olan mobilyaların kedilerce paralanması bu yolla olur. Tüm bunların engellenmesi için en az ayda bir kez kedinizin tırnaklarını kesmelisiniz. Söylemesi kolay yapması zor bu işlem için sabırla şu adımları izlemelisiniz. İşe başlamadan önce kedinizin tırnak anatomisini bilmenizde fayda var. Bunu incelemek için kedinizi bizzat kullanabilirsiniz. Tabiî ki yine sabır ve şevkat ile. Birinci adımda kedinizi kucağınıza aldınız yavaş yavaş önce ayakları sonra patilerini seviyoruz. Ürkütmeden tırnakların üstüne gelin ve onları hafifçe aşağı bastırın. Kedimizin içeri doğru çekik olan tırnağı bu işlemden sonra ortaya çıkacaktır. Artık gizlenmiş tırnakları inceleyebiliriz. Özellikle canlı olan pembe dokuyu görmeye çalışın. Bu kısım, kesme aşamasına geldiğimizde çok dikkat etmemiz gereken bölgedir.Bu işlemi kedinizi huylandırmadan diğer pati ve tırnaklarına yapın. Bundan sonraki aşama doktorunuzun önerdiği bir tırnak makasına (benim tercihim giyotin makaslar) kedimizi alıştırmak olacaktır. Makası önce kedinize gösterin yanına koyun, sonra vücuduna ve patilerine temas ettirin. Dikkat ederseniz daha kesin demedim. Kedi eğitiminde sabır gerçekten çok önemlidir. Yapılacak küçük bir hata bütün her şeyi mahvedebilir. Bu süreç en az birkaç gün sürmeli ve kesinlikle aceleci davranmıyoruz. Siz tırnağın anatomisini öğrendiniz, kedinizde tırnak makasına alıştı. Artık büyük an geldi tırnağı kesebiliriz. Önce en kolay çıkan ve büyük olan işaret parmağını kesin. Acemilik dönemimizde daha önce sözü geçen pembe dokuya çok yaklaşmadan ucundan azıcık kesiyoruz. Kesme bir hamlede ve hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Sonrasında bir şey olmamış gibi kedinizi sevin ve onu ödüllendirin. Bu işlem kedimiz hafif uykulu iken daha rahat icra edilebilir. Tüm tırnakları aynı gün (özellikle yeni başlayanlar için) kesmek gerekmez. Arka ayak tırnakları daha az uzadığı için 2-3 ayda bir kesilebilir. Kedimizin tırnağını keserken canını acıtır, hatta tırnağını kanatırsak bundan sonra tırnak kesimi tam bir kabusa dönüşecektir.Biz hastanemizde en komplike operasyonları 3 kişi yapabilirken, basit olarak görülen bir tırnak kesimine 4-5 personelin yardımı gerekebiliyor.Bazen tek kedi onca insanı alt edebiliyor. Onun için tırnakların usulüne uygun ve kedimizi incitmeden kesilmesi çok önemli.Son olarak yukarıda anlattığımız tüm eğitim çalışmalarını tek başına kimseden yardım almadan yapmalıyız. Kedi eğitiminin temeli güvene dayanır ve bunda kargaşaya yer yoktur. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-24 00:20:37

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri

Kedi hastalıkları 

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri  88

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri Kediniz kaşınıyor ise bunun birçok sebebi vardır. Yani bir kaşıntıyı direk bu yüzden oluyor diyemez. Kedinizin bakımına beslenmesine çok dikkat etmelisiniz. Özellikle de yavru kediler yeni doğdukları için mikrop enfeksiyon kapma riski daha büyük. Bu gibi nedenlerden dolayı da kediniz kaşınabilir. Kaşınmanın birçok nedeni vardır. Ve bu kaşıntılar yüzünden kedinizin vücudun da yaralar oluşabilir. En mantıklı çözüm hemen veterinerinize danışmanız çünkü kaşıntının asıl sebebini bulmak için çeşitli testlere ihtiyaç duyulmaktadır. Kedilerin kaşınmasını tehdit eden şeylerin başında pire, kene, bit, ve uyuz gibi parazitler gelmektedir. Pireler çok küçük olmasına rağmen gözle görülebilen varlıklardır. Daha çok ormanlık alanlarda otların çalılıkların içinde görülür kedilerde buralarda oynamayı dolaşmayı severler. Bu yüzden pire kedinizin tüyleri arasına girer önce kan emebileceği bir yer seçer ve pirenin tükürükleri kedilerde kaşınmaya alerjiye sebep olur. Bazı durumlarda sadece pire ısırığıyla deri problemi yaşayan kedilerde var. Kedinizin bağışıklık sistemi zayıf ise bu gibi mikropları, enfeksiyonları daha çabuk kapar. Ve bu yüzden kaşıntıya neden olur. Kan emici pireler ve  keneler kedinize zarar verdiğinde birçok hastalığa ya da deri hastalıklarına kaşıntılara sebep olur. Bazen lokal bölgelerde kulak, baş, göz çevresi bazen de tüm vücutta özellikle sırt bölgesi çok kaşınır ve kediniz kaşıdıkça deri ve tüylerine daha çok zarar verir deri kızarır tüyler dökülmeye başlar. Bu gibi hastalıkları önlemek amacıyla özellikle de kaşıntıları önlemek için birçok sprey damla türünde ilaçlar vardır. Yalnız dikkat etmemiz gereken bu ilaçlar genellikle kedinin kilosu ve yaşı göz önüne alınarak doze verilir. Kedinizin kaşıntısını gidermek için birçok kaşıntı giderici sprey ilaç bulunmaktadır.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-31 15:32:10

Kedilerde uyku

Genel 

Kedilerde uyku  84

Kedilerde uyku

Kedilerde Uyku Uyku tüm kedilerin en doğal dinlenme biçimidir. Kediler günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uzunca bir süre uykuya ihtiyaç duyarlar. Kedilerin gün içinde uykuya ayırdıkları zaman, yaş ve aktiviteye bağlı olarak 14 ile 18 saat arasında değişmektedir. İnsanlarla karşılaştırıldığında kediler yaklaşık 2 kat daha fazla uyurlar. Kedilerin bu uzun uykuları bizimki gibi kesintisiz değil, kısa aralıklarla tekrarlanan hafif uykular şeklindedir. Toplam uykularının ancak üçte birinde derin uykuya girerler. Kalan uyku diliminde ise dış uyarılara açık, yarı uyanıktırlar. Yeri gelmişken olası kazaları önlemek için bir hatırlatma yapmakta fayda var.  Özellikle kışın kediler soğuktan korunmak için arabaların motorlarında veya lastik üstlerinde uykuya dalabiliyorlar. Sabahları arabamızı çalıştırmadan önce lastiklerine bakıp arabanın kaput kısmına gürültü yapacak şekilde vurursak derin uykudaki bir kediye istemeden zarar verme ihtimalimizi ortadan kaldırabiliriz. Kedilerin neden bu kadar uykuya ihtiyaçları olduğu tam olarak anlaşılamasa da, zaman zaman sergiledikleri olağan üstü çevik ve inanılmaz hareketleri yapabilmesi için gerekli enerjiyi, bu süreçte depoladıklarını düşünebiliriz. Özellikle genç, yaramaz kedilerin evde yoğun azma aktivitelerinden sonra ölü gibi yattıkları tüm Kedicilerce bilinir. Enerjilerini son noktaya kadar tüketen, hiperaktif yavru kedilerin uykuya dalmaları da çok ani olur. Bu anda yavru kedi yer mekan ayrımı yapmadan birkaç saniye içinde uykuya dalar ve yarı koma halinde uzunca bir süre uyur. Onu bu şekilde görmek ayrıca çok eğlencelidir ve birçok kedi videosuna malzeme olmuştur.  İşte 18 saat gibi nerdeyse bir günün tamamına yakın süresini uyuyarak geçiren bu tür kediler bir sonraki azma periyoduna kadar ancak böyle enerji toplarlar. Çoğu Yavru Kedici bu yarı koma uyku halini bir problem zanneder ve endişelenir. Oysaki bu yavru kedilerin bedensel ve ruhsal gelişimleri için gereklidir. Ancak kedilerin uyku saatleri ile insanların ki arasında derin fark vardır. Kediler doğaları gereği gündüzleri uyurken, geceleri uyanık ve aktif olma eğilimindedirler.  Güneşin battığı ve doğduğu saatler kedilerin doğada avlanma için en aktif oldukları zaman dilimleridir. Yavru kedi sahipleri için uykusuz geceler anlamına gelen bu nahoş durumu önlemek için, aşırıya kaçmadan gündüz saatlerinde kedimizi oyuna özendirerek, onun uyanık kalmasını sağlayabiliriz. Kediler rüya görürler mi? Kesinlikle evet. Bilimsel olarak tam kanıtlanamasa da kedilerin derin uykularında mırıldanmaları, ayaklarını hareket ettirmeleri, kuyruklarını sallamaları, nefes alıp vermelerinin artması, bıyıklarını oynatmaları gibi bir çok davranış biçimi rüya gördüklerinin işaretidir. Bir kedi için güvende olmanın ne kadar önemli olduğunu daha önceki sayılarımızda anlatmıştık. Güven kedilerin hayatlarının yarıdan fazlasını teşkil eden uykunun anahtarıdır.  Kedilerde yeterli uykunun alınmaması birçok sorunlara neden olabilir. Sağlıklı ve mutlu kedi uykusunu almış kedidir. Uyku bozukluğu, kimi kedilerde kronik hale gelip çok büyük sorunlara neden olabilmektedir. Onun için kedimizi uyurken rahatsız etmemeye özen göstermeliyiz. Sessiz, sakin, güneşli, sıcak ve yüksek yerler kedimiz için ideal uyku alanlarıdır.  Çok absürt (yine Tecrübeli Kedicilerin bildiği gibi en olmadık yerlerde uyuma yeteneğine sahiptirler) değilse kedimizin tercih ettiği uyuma mekanını değiştirmeyiniz. Yatak Sizinle yatmasına izin verecekseniz yatak ihtiyacınız pek olmayacaktır. Ama kediniz de zaman zaman sizden sıkılacak ve yalnız olmayı tercih edecektir. Ona ait özel bir yatağın olması her zaman işinize yarar. Bu arada bir konuya da açıklık getirmekte fayda var. Eğer kedinizle aynı yatağı paylaşmayı düşünmüyorsanız kesinlikle Gerçek Kedici olamazsınız.Peki kedimizin en önemli özel eşyası olacak yatağın özellikleri neler olmalıdır. Bir kere yumuşak ve rahat olmalıdır.  Kolay temizlenebilir hatta yıkanabilir olmasında fayda var. Yavru kediciler için bile kedilerin ne kadar temiz olduklarını hatırlatmamıza gerek yok zannedersem. Son olarak etrafı hava akımlarına karşı korunaklı olmalıdır. Bu özelliklerin tamamına sahip, kediler için üretilmiş çok çeşitli ürünleri, pet shoplarda kolaylıkla bulabilirsiniz. Ancak güzel ve doğal görünse de sadece hasır yatakları önermiyorum. Hem kedimizi cereyandan korumaz hem de zamanla eskiyen hasır parçaları kedimize zarar verebilir. Ayrıca kolay temizlenemediği için de mikrop ve parazit yuvasına da dönüşebilir.  Evinizde kendiniz de yastık, battaniye, plastik leğen, karton kutu ve benzeri malzemelerden de oluşan yataklar hazırlayabilirsiniz. Son olarak küçük ama önemli bir ayrıntı var, o da aldığınız veya yaptığınız yatağı kedinizin beğenmesi.  Kedinizin beğenmediği bir yatakta yatmasını beklemek Yavru Kediciler için hayalcilik, Tecrübeli Kediciler içinse saflık olur.  

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-31 15:43:19