404 Page Not Found
Aradığınız sayfa bulunamadı. 



Anasayfaya Dönmek İçin Tıklayınız
Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Genel 

Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar  94

Kediler Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Bir çoğumuz kediler hakkında doğru diye bildiğimiz şeylerin ne kadar yanlış olduğunu öğrenince şaşırıyoruz. Aslında bu kulaktan kucağa duyulan lafların sadece bizi kedilere karşı ön yargılı olmamıza sebep oluyormus. Sizcede kediler 9 canlı hayvanlar mıdır? Peki kediler nankörler ve bizi sevmezler mi? Bir de tabi ki siyah kedilerin uğursuzluk getirildiğine inanılır. Gelin bu zamana kadar doğru bildiğimiz yanlışlara biz göz atalım. Kediler 9 Canlı Hayvanlardır.(Yanlış)Evet her ne kadar böyle söylentiler olsada kediler dayanıklı hayvanlardır ama sadece kedilerin bir yaşamları vardır. Kediler dokuz canlı değillerdir ama bazı insanlar dokuz canlı olduğuna inananmaktadır.  Bunun nedenlerinden birisi kedinin, insanların ya da başka hayvanların yaralanabileceği kazalardan az yaralanarak kurtulmasıdır. Çünkü kediler çok esnek yapıya sahiplerdir. Kediler Nankör Hayvanlardır.(Yanlış)Yapılan araştırmalar sonucunda kedi ve sahibinin arasında farklı bir dil icat ettiklerini göstermektedir. Kediler nankör hayvanlar değillerdir. Kediler keyiflerine düşkün hayvanlardır. Ama bu demek değildir ki sizin gösterdiğiniz ilgiye tamamen umursamaz davransızlar. Kediler sahiplerine karşı olan sevgilerini mırıldanarak, ayaklarına sürtünerek ve kucağına atlayarak karşılık vermektedirler. Tabiki kediler köpekler kadar evcil hayvan değillerdir.Köpekler 13 bin yıldır, kediler ise 3 bin yıldır ev yaşamına ve insan hayatına girdikleri için kedilerin tam evcil olduğu söylenemez. Kediler anlık içgüdüleri ile yaptığı hareketler de, agresif tavır sergilediğinde bazı insanlar tarafından nankörlükle suçlanırlar. Kedi bulduğu besini en kısa süre de tüketir ve köpekler gibi onu saklama güdüsüyle hareket etmezler. Kedinin doğasında olan bazı davranışlar gereği yaptığı tavırlarda nankörlük olarak görülemez. Siyah Kedi Görmek Uğursuzluk Getirir.(Yanlış)Bir efsaneye göre cadılar kendilerini kara kediye dönüştürebiliyorlardı. Bu söylenti yüzünden kara kediler uğursuz sayıldı. Eski Mısır’da kara kediler bugünkü inancın aksine kutsal sayılmaktaydılar. Hatta toplum dişi kara kedilerin tanrıça olduğu kabul ediyordu ve bu kedilerin öldürülmesini engellemek için kanunlar bile çıkarılmıştı.O dönemlerde medeniyetin yayıldığı diğer bölgelerde de durum farklı değildi, hatta bazı yörelerde insanın önünden kara kedi geçmesinin şans getireceğine bile inanılıyordu. Yani siyah bir kedi gördüğünüz de saçını seçmeye veya oradan kaçmaya gerek yoktur. Kedilerin hiçbiri uğursuzluk getirmediği gibi ortamdaki negatif enerjiyi emen canlılardır. Bu tamamen vesvese veya hurafedir. Kediler Mart Ayında Çiftleşirler.(Yanlış)Yaygın kanının aksine, kedilerin kızgınlık dönemi Mart ayıyla sınırlı değildir. Çiftleşme dürtüleri Mart, Nisan, Haziran ve Eylül aylarında artar.Tabi hayvanlar insanlar gibi sadece Mart ayını beklemiyorlar cinsel hayatları için. Hayvanlar da aynı insanlar gibi bir yaşama sahiptir. Mart ayı ise onlar için zirve noktası olarak bilinir. Yani kediler sadece mart ayında çiftleşmezler. Kediler Bıyıkları Kesilirse Yürüyemez.(Yanlış)Kediler bıyıkları kesilince yürüyemez diye en sık dile getirilen ve gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir iddiadır. Çünkü kedilerin bıyıkları denge organı değildir. Kediler etrafı algılamak için bıyıklarından yaralanıyorlar ama bıyıklarının dengeleriyle  ilgisi yoktur. Yani kedilerin bıyıklarını kesersek yürüyemezler iddiası kesinlikle yanlış. Kediler bıyıkları olmadan da normal şekilde yürüyebildiği deneysel olarak gösterilmiştir. Kedilerin dengesi, hemen her memeli gibi iç kulakta bulunan organlarla sağlanmaktadır. Kediler Süt İle Beslenir.(Yanlış)Sokakta bir kedi gördüğümüz de direk ilk akla gelen kediye süt verip karnını doyurmaktır. Kedilerde süte bayılırlar ancak bu süt içmenin kediler için yararlı olduğu anlamına gelmiyor. Aksine kediler sütün içerisinde bulunan laktozu sindirmelerini sağlayacak olan laktoz isimli enzim bulunmaz ve bu nedenle sütü sindiremezler. Özellikle  yavru kedilerin bağırsağında biriken laktoz zamanla enfeksiyona, bakteri oluşumuna hatta ölüme bile yol açabilir. Doğada kediler anne sütünden kesildikten sonra bir daha süt içmiyorlar. Dolayısıyla kedilerin süt içmeye ihtiyaçları yoktur, üstelik inek sütü kedilerin sağlığını bozma riski taşıyor. Kediler Dört Ayak Üzerine Düşerler.(Yanlış) Kedilerin dört ayak üzerine düşer söylentisi aslında sadece kedilerin omur, kuyruk ve patilerinin iş birliği ile mükemmel bir şekilde patilerinin üzerine düşme pozisyonudur. Kediler asla sırt üstü düşmez ama kedilerin dört ayaklarını üzerine düştüklerinde yaralanmaması içinde bir yükseklik birimi de vardır. Sadece bir basamak kullanmadan atlayabildiği yükseklik onun yaralanmayacağı bir yüksekliktir. Kediler yüksek bir yerden düşerken kendilerini kolayca çevirirler. Böylece ayaklarının üzerine düşerler. Böyle bir şekilde yere düştüklerinde zarar görme olasılıkları daha düşüktür. Ancak bu durum, kedilerin yüksek bir yerden düştüklerinde hiç zarar görmeyecekleri anlamına da  gelmemektedir. Kediler kısa mesafelerde ayarlayamadıkları anda yan gelecek şekilde de düşebilirler.  Uzun mesafe de ise dört ayak üstüne düşmeleri ivmenin hızıyla bacaklarını kırabilir. Kedilere Düşünce Bir Şey Olmaz.(Yanlış)Sanılanın aksine kediler her zaman dört ayak üstüne düşmez. Özellikle yüksek yerlerden düşme kedilerde ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi sorunlara neden olabilir. Maalesef hayatta kalmak bu kadar kolay değil. Kimin kaç canlı olduğunu bilmiyor olsakta kedilerin travmalarda daha dayanıklı canlılar olduğunu bilmekteyiz. Yüksekten düşen kediye bir şey olmaz tamamen bir uydurmacadır. Her yıl onlarca kedi yüksekten düşerek ya hayatlarını kaybetmekte ya da kırık ayaklarla acı çekmektedir. Özellikle camdan düşmelerde en sık görülen iç kanamadan kaynaklı ölümlerdir. Kırık yada çıkıklar ameliyatla tedavi edilse de hem masraflı hem de eziyetli işlemlerdir. Bu eziyet ve ölümlerde korunmak için küçük tedbirler alarak korunabilirsiniz.Kediler Karanlıkta İyi Görürler.(Yanlış)Kedilerin sahip olduğu çomak hücresi, insanlara göre %20 daha geniş alansal görebilen kedilerinde net bir şekilde görebilmesi için ışığa ihtiyaçları vardır. Kedilerin gözleri insanlara göre daha fazla açılabildiği için gözleri karanlığa insanlardan daha kolay adapte olur fakat kediler karanlıkta daha iyi göremezler. Kedilerde bulunan ‘Tapetum Licidum’ isimli tabaka  yansıtıcı hücrelere sahiptir ve kedilerin gece zayıf ışık kaynaklarından insanlara göre 6 kat daha fazla yararlanabilmesini sağlamaktadır. Tabi kedilerde herhangi bir ufak ışık kaynağının olmaması durumunda (zifiri karanlıkta) görmeleri mümkün değildir. Kedilerin Hepsi her zaman Tüy Döker.(Yanlış)Her kedi her zaman tüy dökmemektedir. Kediler mevsimsel geçişlerde yoğun bir tüy dökmesi yaşayabilirler.  Fakat kediler normal zamanda aşırı tüy dökme bazı hastalıkların habercisi olabilir. Kediniz B vitamini eksikliği yaşıyor olabilir. Kediniz düzensiz ve dengesiz besleniyor ya da kalitesiz mama yiyorsa ve stresliyse daha çok tüy dökebilir. Her gün kedinizin tüylerini tarayın veya tüylerini biraz kestirirseniz hem kediniz rahatlayacak hemde çok tüyleri dökülmeyecektir. Kediler Yalnızlığı Severler.(Yanlış)Kediler köpekler kadar olmasa da insanlardan ilgi görmeyi beklerler. Kediler  günün bazı zamanları kenara çekilip yalnız kalmak isteyebilir. Kediler keyfine düşkün hayvanlardır.  Bu durum kedilerin her zaman yalnız olmaktan hoşlandığı anlamına gelmez. Kedileri evde kısa süreliğine yalnız bırakabilirsiniz ama uzun süreli kedileri evde yalnız bırakmamız, kedilere terk edilmişlik duygusu yaratabilir.  Kedilerin Diş Sayısı İnsanlarınkinden Çok Daha Azdır.(Yanlış)Kedilerin diş sayıları 30 adettir. Yani kedilerin diş sayısı insanların diş sayısına çok yakındır. Ev kedileri sahipleri ile birlikte gezmeye çıkmak isterler.(Yanlış)Ev kedileri eve ve ev halkına düşkün canlılardır. Evde vakit geçirmek onları daha mutlu eder, dışarı ortamda kediniz  strese girebilirler. Evde doğup büyüyen bir kedi için dış dünya türlü tehlikeler ile doludur. Bir ev kedisini dış dünyada ufakta olsa bir geziye çıkarmak hiç beklediğiniz şekilde olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir durumdur.Dostunuzun dışarı çıkmak için hevesli görünüyor olması onun buna ihtiyaç duyduğu anlamına gelmez. Sadece, kediler meraklı canlılardır ve pencereden izledikleri dünyayı da her şey kadar merak ederler. Bir evcil kedinin bölgesi zaten evidir, daha fazla ya da açık bir alana ihtiyaç duymaz. Kediler dünyayı siyah ve beyaz olarak görürler.(Yanlış)Kedilerin gözleri bizimkiler gibi renkleri ayrıntılı göremese de dünyayı  siyah beyaz görmezler. Onların gözünde de insan gözündeki gibi üç renk (kırmızı, mavi ve yeşil) algılayıcı vardır. Ancak bunların yapısı farklı olduğundan görüşleri renk körü insanlar gibi epey farklıdır. Mavi ve yeşilin tonlarını ayırt ederler ama kırmızıları ve pembeleri karıştırırlar. Bu renkleri daha çok yeşil gibi görürler, moru ise mavimsi.. Kediler Sadece Tüy Yuttuklarında Kusar.(Yanlış)Kediler sanılanın aksine sadece tüy yuttuklarında kusmazlar. Kedilerde kusma bir çok hastalığın belirtisi olabilir. Bu yüzden kusma ciddiye alınması gereken bir belirtidir. Kedilerde kusma problemini birçok sebep tetikliyor olabilir fakat bunların çoğu zararsız sebeplerdir. Bunları kedinizi sık sık gözlemleyerek fark edebilirsiniz. Kedi Tüyü Kist Yapar.(Yanlış)Kedi tüyü asla kist yapmamaktadır. Bu düşünce oldukça yanlıştır. Zaman zaman kedi tüyü yuttuğunuz zamanlar bulunmaktadır fakat yuttuğumuz tüy kist yapmaz. Halk arasında kedi tüyünün çok zararlı olduğu ve bazı hastalıklara yol açtığı belirtilmektedir. Anca bu durum biraz daha kapsamlıdır. Bazı dolaylı yoldan sebepler bulunmaktadır.Kediler tarafından bulaştığı iddia edilen hastalığın adı toksoplazmozis olarak karşımıza çıkabilir. Bu hastalık parazite neden olan bir enfeksiyon olarak karşımıza çıkmaktadır.İlk olarak 1908 yılında görülen toksoplazmozis, tüm dünyada insanların en çok rastladığı enfeksiyonlar arasında bulunmaktadır. Sadece evcil hayvanların dışkısında ve cinsel ilişkileri sırasında meydana gelebilmektedir.Bunun dışında üremesi mümkün değildir. Bu parazitler ise evcil hayvan dışkısı ile dünyaya çıkmaktadır. Bulaşıcı bir hastalıktır. Toksoplazma anne karnında insan ya da hayvan farketmeksizin bebeğe geçebilir.Fakat gebelik döneminde kedinizin anti iç parazit uygulamasını yaptırmadıysanız, kedinizin dışkısına çıplak elle müdehale etmediğiniz ve her tuvalet temizliğinden sonra ellerinizi yıkamanız bu parazitten korunmak için yeterli olacaktır.Düzenli parazit aşıları ve bakımı yapılan evcil hayvanların ne sizde ne de bebeğinizde ya da çocuğunuzda kist yapma olasılığı yok.  Hamileler Kedi Beslememlidirler.(Yanlış)Hamileler için toksoplazmozis adı verilen enfeksiyon karşı riskli oldukları için  gebelik süreci boyunca hayvan dışkısından uzak durmaları gerekmektedir. Kedinizin kendisinden değil. Kediyi sevmeniz de ve ona dokunmanız da bir sakınca yoktur. Anne adayları kedinizin kumunu eşlerine değiştirtmeleri veya kendileri değiştiriyorlarsa eldiven kullanmaları ve sonrasında ellerini iyice dezenfektan sabunla temizlemeleri hamilelik döneminde sorun yaşama olasılıklarını önemli ölçüde azaltır.  Kediler Bebeklere Zarar Verebilir.(Yanlış)Bu kesinlikle en saçma yanılgıdan birisidir. Kedilerin bebeklere olan sevgisi ve koruma içgüdüsü ile bebeklerin yanında uyuma istekleri olacaktır. Bu durumda sadece her ikisini ara ara kontrol etmeniz gerekir. Çünkü kedi bebeğin ağzının, burnunun üstünde uyuyabilir bu da bebeğin solunumu engelleyebilir.Lütfen dikkat. Evcil hayvanlar, çocuk gelişiminin en önemli parçasıdır bunun da altını çizmek isteriz. Aşıları tam, rutin bakımları yapılan kedilerin çocuklara hiçbir zararı yoktur. Tam tersi yararı vardır ki araştırmalara göre evcil hayvanlar, çocukların bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kediler Pis Hayvanlardır.(Yanlış)Kediler gün içerisinde defalarca kendilerini yalayarak temizlerler. gerçek şu ki kedilerimiz bizlerden çok daha temiz hayvanlardır. Kediler Pislendiği Durumlarda Yıkanır.(Yanlış)Kediler temizlik konusunda oldukça hassas hayvanlardır. Kediler günün bir kaç saati kendini yalanmakla geçirir. Kediniz kirlendikten sonra onu bir havluyla silmek yeterli olacaktır. Ev Kedileri Hasta Olmaz:(Yanlış)Kedilerin hiç dışarı çıkmaması ve hep evde  olmaları hasta olmayacağı anlamına gelmemektedir. Aksine ev kedileri sokak kedilerine oranla daha hassas ve çoğu mikropla tanışmamıştır. Ev kedileri daha savunmasız oldukları için sizin dışarıdan getirdiğiniz, ayakkabılarınız, üstünüz ve elleriniz ile taşıdığınız hastalıklara yakalanabilirler. Burada sizin yapacağınız sağlığa uygun kurallara uymaktır. Dışarıdan gelir gelmez kedinize dokunmayın. Önce ellerinizi yıkayıp daha sonra dışarıyla teması olan kıyafetlerinizi değiştirmelisiniz.  Kedinizin veteriner ziyaretini aksatmamalısınız. Kedilerin Kum Kutuları Kokuyor(neden?)Evet yanlış değil kedilerin kum kutuları kötü kokuyor. Tıpkı bizim tuvaletimizin kötü kokması gibi. Bu yüzden sifonu icat ettiler. Bu problemin nedeni kediler değil, kedilere bakanların kum kutularını günlük temizlememesinden kaynaklanıyor. Gerçek şu ki yaşayan bütün canlılar yediklerini bir şekilde çıkarmak zorundadırlar. Hamster veya kuş için de aynısı geçerlidir. Kedinizin kum kutusunu günlük olarak temizlemeye dikkat edersiniz bu kokuyu önleyebilirsiniz. Kediler Tatlı Severler Ve Biraz Yerlerse Sorun Olmaz.(Yanlış)Kedilerin insanlar gibi tat alma duyuları yoktur. Kediler yediği şeyin tatlı olup olmadığını anlayamazlar. Tatlı yemek, kedilerin ileride katarak gibi göz rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olan sebeplerden birisidir. Kediler Eğitilemez.(Yanlış)Kediler eğitime açık canlılardır. Sadece sahinin teknik bilmesi gerekir ve de biraz sabırlı olması gerekmektedir. Kedilerle uğraşırken son derece sevecen, sabırlı ve gerçekçi olmak gerekir. Kediniz sizin beklentilerinizi karşılamıyorsa ona kızarak, istediklerinizi yaptırmaya çalışarak hiç bir şey elde edemezsiniz. Kedinizin size uyum sağlamak için davranışlarını değiştirmesini beklemek hata olur. Kedilere Ceza Verilir.(Yanlış)Ceza vermek tüm canlılar üzerinde ters etki yaptığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu durum kesinlikle en yanlış ve zalim bir yöntemdir. Kediyi asla ceza eğitmez aksine hırçınlaştırır. Kediler Kindardır Ve İnsanlardan Nefret Eder.(Yanlış)Kediler bize kin besleyen hayvanlar değillerdir. Kedilerin idrarları veya dışkıları bize yöneltilen intikam aracı veya silah değildir. Eğer  kediniz evinizde perdeleri yırtıyorsa bu canlarının sıkıldığının bir göstergesidir. Bu kedinize ton balığı vermediğiniz için gerçekleştirdiği bir eylem değildir. Bu yüzden kedinize oyuncaklar veya kedi tırmalama ağaçlarını temin etmeniz gerekir. Sadece Dişi Kediler Sistit Olurlar.(Yanlış)Erkek kedilerin urethraları (sidik kesesi kanalı) dişilerinkinden dört kat daha dar olup dişiler kadar sistit olma ihtimalleri vardır. Kediler Vejetaryen olabilir.(Yanlış)Unutmayın ki kediler insanlar gibi beslenmez, doğalarında et yeme ve avlanma dürtülerini barındıran kedilerin kırmızı ete ihtiyaçları vardır. Sadece kırmızı ette bulunan araşinodik ve torun asitleri elde edebilmesi için tüketmek zorundadırlar.Kedilerin Egzersiz Yapmasına Gerek Yoktur.(Yanlış)Özellikle ev kedileri yer içer oturur ve kilo alırlar. Kedinizle hoş vakit geçirmek aranızdaki bağı güçlendirmek ve onunda hareket etmesini sağlamak sizin elinizdedir. Rutin oyun saatleri ne güzel olabilir. Kedilerin de diğer canlılar gibi egzersiz yapmaya ihtiyaçları vardır. Kedinizle oyun oynarken hem zihinsel hem fiziksel egzersiz yapmalarına olanak sağlamış olursunuz.  Kediler Kolonya, Parfüm Gibi Kokulardan Hoşlanırlar.(Yanlış)Kediler koku konusunda oldukça hassas canlılardır. Kediler, kedi otu ya da Valerian gibi spesifik kokuları severler. Diğer (parfüm, kolonya, oda spreyi vb. ) kokuları özellikle sigara kokusundan hiç hoşlanmazlar. Kedilere Kılçıklı Balık Ve Kemikli Tavuk Verilebilir.(Yanlış)Kedilere çok sık çiğ balık vermek B1 vitamini yıkımına neden olabilir. Bilinenin aksine her kedi kılçıklı balığı kolayca yiyemez. Tavuk kemiklerinin sivri uçları ciddi yaralanmalara neden olabilir ve kedilere kemikleriyle tavuk vermek oldukça sakıncalı bir davranıştır.Kedinize balık veya tavuk vermeden önce mutlaka kılcığını ve kemiğini temizlemeyi ihmal etmeyiniz.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:00:36

Kısırlaştırılmış Kedi Maması

Kedi Mamaları 

Kısırlaştırılmış Kedi Maması  127

Kısırlaştırılmış Kedi Maması

Kısırlaştırılma operasyonun kedilerimizin sağlığı açısından bir çok faydası vardır. Kısırlaştırma operasyonu, kedilerimizin üremesini imkansız hale getiren cerrahi bir işlemdir. Kısırlaştırma, veteriner hekimlerimiz tarafından gerçekleştirilen bu işlem sırasında dişi kedilerin yumurtalıkları ve rahiminin tamamının alınmasıdır. Erkek kedilerde kısırlaştırma işleminde ise kedilerin testisleri alınmaktadır.Kısırlaştırma operasyonun sağlık açısından faydasına gelirsek ,bunların başında dişi kedilerin yumurtalık ve rahim kanseri gibi hastalıklara yakalanma risklerini ortadan kaldırılması yer almaktadır. Kısırlaştırılma operasyonu erkek kediler de ise tesis problemlerine maruz kalma olasılığını azaltmaktadır. Fakat kısırlaştırılmış kedilerimizde bazı hormonal değişiklikler yaşanmaktadır. Buna bağlı olarakta fiziksel aktivitesi azalan kediler kilo almaya yatkın hal gelmektedir. Bu tür olumsuzlukların önüne geçmek için kısırlaştırılmış kedilerimizi kısırlaştırılmış kedi maması ile beslememiz oldukça önemlidir. Kısırlaştırılmış Kedi Mamasının Özellikleri ve Faydaları Nelerdir?Kedilerimizde kısırlaştırma operasyonu sonrası vücutlarında meydana gelen değişimin yarattığı etkilerden biri olan kilo alımının sağlık  sorunlarına yol açmasını ve operasyon sonrasında idrar yollarında görülen taş oluşumu riskini önlemek adına doğru beslenme diyetleri uygulanarak, kedinizin formda kalmasına ve sağlıklı bir hayata sahip olmasına katkı sağlayabiliriz. Kısırlaştırılmış kedi maması tam da bu noktada kedimizin ve bizim işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Tabi ki bu mamaları veteriner hekiminize danışarak tercih etmemiz gerekiyor.Kısırlaştırılmış kedilerimize özel olarak üretilen, düşük kalorili ve taş oluşumunu engelleyecek şekilde geliştirilen mamalar sayesinde, kedimizin yeni hayatında karşılaşabileceği olası tüm durumlar için beslenmesiyle alakalı gerekli önemi alarak, sağlıklı bir yaşam süresine katkı sunmamız mümkün. Protein oranı yüksek, kolayca sindirilen kısırlaştırılmış kedi mamaları düşük karbonhidratlı olduğundan, büyüme yoluyla sağlıklı kilo kontrolüne yardımcı olmuş oluyor. Kısırlaştırılmış kedi mamasının en önemli özelliklerinden birisi; magnezyum, kalsiyum, fosfor gibi minerallerin dengesi dikkatlice belirlenmesidir. Bu sayede söz konusu minerallerin birikmesiyle oluşan idrar yollarını tıkayan taş oluşumunun da önüne geçilmiş oluyor. Ayrıca kaliteli kısırlaştırılmış kedi mamasının içeriğindeki yağ oranının normal mamalara göre ortaya %50 azaltılmış olması kedilerimiz için oldukça avantajlı bir durum.  Farklı Özelliklere Sahip Kısırlaştırılmış Kedi MamalarıBu konuda bazı özel besinler kısırlaştırılmış kedi mamlarının içerisinde bulunmaktadır. Farklı balık çeşitleri, somonlu balık ve hindili, tavuk ya da biftek ile karıştırılmış olarak farklı gıda takviyesi altında bu ürünler tercih edilmelidir. Tabi ki et yoğunluklu olarak mamalar alınırken mutlaka pirinçli be pek çok değişik minare ve vitaminlerin de yer aldığı seçenekler kullanılmaktadır.Yaşlılık dönemlerinde çok fazla hareket etmeyen ve kısırlaştırıldıklarından dolayı bir takım sağlık problemleri yaşamaya başlayan kedilerimiz için, onlara özel olarak hazırlanmış dengeli şekilde beslenmelerine imkan tanıyan bu mama seçenekleri ile bizlere sunulmaktadır. Kediniz için doğru kısırlaştırılmış kedi mamasını tercih etmeye dikkat ediniz. Onun zevkini en iyi siz bilirsiniz.  Kısırlaştırılmış Kedi Maması Nasıl Olmalı?Kedi sahiplerinin kararsız kaldığı konulardan biriside kısırlaştırılmış kedileri için mama seçimidir. Kısırlaştırılmış kedilerimizde hormonal bir takım değişimler yaşanır. Kediler de hormonal aktivite ve hareket oranı azalır. Bu nedenle kısırlaştırılmış kedi daha az enerji harcamaktadır. Enerjiye bağlı olarak hareket azaldığı için kedimiz kilo almaya yatkın bir hale gelmektedir. Dolayısıyla; kedilerin kısırlaştırıldıktan sonra beslenmelerine ayrıca önem göstermeliyiz sevgili kedi sahipleri. Özellikle kısırlık operasyonu sonrasıda kedilerin beslenmesinin nasıl yapılması gerektiğini çoğu kedi sahipleri tarafından bilinmez. Kısırlaştırma ameliyatı sonrası kediler için büyük bir öneme sahiptir ve tabi ki bizler içinde. Çünkü; bu dönem sonrasında kedilerimizin hormonlarında değişimler ile birlikte yaşam tarzlarıda değişir. Elbette, yaşam tarzlarının değişiminde en önemli alanı beslenmeleri oluşturur. Kısırlaştırılmış kedilerimiz özel bir beslenme düzenine sahip olmalıdır.Kısır kedi mamaları, kedilerde beslenme düzeni içinde en önemli faktörlerden birisidir. Kısırlaştırılmış kedi mamaları pek çok markalarda mevcut. Fakat her markanın kısır kedi maması kaliteli olmaya bilir. Kısır kedi maması alırken mamanın içeriğine bakılması gerekmektedir. Farkında olmadan aldığımız kısır kedi mamalarının içeriklerinde olmasından gereken fazla ürün ya da kedi sağlığını olumsuz etkileyecek ürünler olabilmektedir. Lütfen kısırlaştırılmış kedi maması alırken dikkat edelim.  Kısır Kedi Mamasının ÖzellikleriYapay koruyucu içermezler,Kesinlikle gluten içermez,Eklem sağlığını desteklemektedir,Kısırlaştırılmış kedi mamalarında balık yağı bulunur,Kaliteli et ürünlerinin yanı sıra bitkisel besinler de içerirler,Özellikle A, C, E vitamini yüksek ve değerleri iyidirAleovera gibi doğal antioksidanlar içerir,Barındırdığı tahıl oranı alerjik etkiye sahip mamalar değildir.Bu özelliklerin olduğu kısırlaştırılmış kedi mamaları kedi sağlığını desteklemektedir. Alerjiye Neden Olan Kısırlaştırılmış Kedi MamalarıBazı ürünler, kedilerimizde alerjik reaksiyonlara sebep olurlar. Bunlar; mısır, mısır gluteni, buğday, digest, soya, kurulmuş arpa küspesi gibi ürünler sayılabilir. Bu ürünlerin olduğu kısırlaştırılmış kedi mamaları son derece sakıncalıdır. Bu ürünlerin hiç bir kedimizin yemek listesinde yer almamalıdır. Zira bu ürünlerin  kedilerimize hiç bir yararı yoktur. Ucuz ürün oldukları için mama üzerine yapıştırılan içerik bölümünü doldurulmak için kullandıkları ürünlerdir. Bu nedenle de; bu ürünlerin bulunduğu mamalardan uzak durup tercih edilmemelidir. Bazı kedilerimiz alerjiye yatkın olmayabilirler. Fakat; sürekli bu tür kalitesi düşük mamaların tüketilmesi ilerleyen zamanda kedilerimize alerji başlangıcına sebep olabilir.  Kısır Kedi Mamasının Böbrek ve Mesane Taşlarına EtkisiKısırlaştırılmış kedi mamaları, mesane taşlarının oluşumunu engelleyici özelliğe sahiptir.  Genellikle erkek kedilerimizin bünyesi mesana taşları ve böbrek problemlerine yatlıklık göstermektedir. Kısırlaştırılmış kedi mamalarında yağ oranı gibi tahıl oranı da düşüktür. Böylece bu sorunların önüne geçebiliriz. Fakat;  bu nokta da önemle belirtilmesi gerekir ki kedilerimize  proteinin de düzenli ve yeterli seviyede verilmesi gerekir. Fazla protein alımı da elbet kedilerimiz için zararlı olabilir. Kısırlaştırılmış Kedi Maması Nasıl Kullanılmalı?Kısırlaştırılmış kediler normal kedi maması ile de beslenebilirler. Ama bu durumda kedi sahipleri kedilerini çok iyi bir şekilde takip etmeleri gerekmektedir. Aksi taktirde kısırlaştırma sonrasında hormonal değişimler yaşayan kedilerimiz hızla kilo alabilirler.Normal mama kullanımı sırasında mamanın miktarını kedinin kilosuna göre sürekli ayarlayarak denge sağlamak oldukça zor bir durumdur. Bu nedenle de kısırlaştırılmış kedi beslenmesi için en pratik yöntem, kedinin yaşına uygun bir kısır kedi maması kullanmaktır. Ancak mamanın üzerinde yazan kullanım talimatlarına ve beslenme tablosuna mutlaka uymalısınız. Aksi takdirde gereğinden fazla miktarda tüketilen kısır kedi maması kedimizin kilo alımının önüne geçemeyeceği gibi üzerine daha çok kilo almasına neden olabilir. Bu nedenle de mutlaka mama paketi üzerinde yazan kullanım miktarına uymalıyız.Ayrıca kuru mama tüketen kedilerimiz yaş mama tüketen kedilerimize göre daha fazla miktarda su içmeye ihtiyaç duyduklarını unutmamalıyız ve kedilerimizin mama kaplarının yanına mutlaka taze su bulundurmalıyız. Buna rağmen kedimiz su içmeyi reddediyorsa haftada bir kaç kez kedimize kısırlaştırılmış kedi konservesi verebiliriz.Kısırlaştırılmış Kedi Maması Fiyatları Ve Markaları

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-20 23:40:55

Kedilerde Davranış Problemleri

Genel 

Kedilerde Davranış Problemleri  167

Kedilerde Davranış Problemleri

Kedilerde Davranış Problemleri 1. TırmalamaHayatımızı bir kedi ile paylaşıyorsak öncelikle şunu kabul etmemiz gerekiyor; kedilerin tırmalama alışkanlıkları önlenemez, önlenmemeli. Burada sizleri gerçek kedici olarak kabul ediyorum, tırnaklarını söktürmeyi düşünüyorsanız, siz kedi sever değil mobilya seversiniz demektir ve bundan sonrasını okumanıza gerek yok. Size sevgili mobilyalarınız, olmayan vicdanınız ve zavallı kedinizle birlikte mutluluklar dilerim. Tekrar konumuza dönecek olursak tırmalama, onların doğal yaşamlarından günümüze kadar gelen en temel alışkanlıklarından birisidir. Her kedi davranışında olduğu gibi tırmalama eyleminin geçerli nedenleri vardır. Birincisi ancak bu şekilde tırnaklarını törpüleyebilirler. Tırnakların düzenli olarak kesilmesi törpülenme değildir. Özellikle tırnakları kaplayan ve belirli sürelerle yenilenmesi gereken tırnak kılıflarından ancak bu şekilde kurtulabilirler. Bazen bu kılıflar acemi kedicilerce tırnak olarak algılanır ve kedimin tırnağı mı koptu diye yorumlanır. Gerçekte bu oluşum, tırnağı kaplayan bir kılıftır.  İkinci tırmalama nedeni, kedilerin yaşadıkları yerlere görsel işaret bırakma ihtiyaçlarından doğar.Geçmişte doğada, günümüzde evde, bu onlar için çok önemlidir. Bu şekilde dosta düşmana kendi bölgelerine girildiğinin mesajını verirler. Bu davranış, bir nevi imza olarak ta düşünülebilir. Kediler bu eylemi gerginliklerini almak ve esnemek için de yaparlar. Son olarak kedilerin en önemli savunma aracı tırnakların, bileylenmesi ve sivrileştirilmesi için tırmalama gereklidir. Evet, kedimiz neden tırmalıyor artık biliyoruz. Şimdi onu önlemenin, daha doğrusu bizim istediğimiz yerleri tırmalaması için neler yapmalıyız onu anlatalım. İlk yapmamız gereken bir tırmalama ağacı edinmemiz olacaktır. Bunun için herhangi bir kütükte olur veya pet shoplardaki çok çeşitli kedi tırmalama gereçleri de satın alınabilir. Ağacı aldınız, evin bir köşesine koydunuz artık kedim onu tırmalasın diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Önce kedimizin ağaca ilgi duyması gerekiyor. Yer çok önemli. Ağaç, kedimizin en sevdiği ve muhtemelen evin en ortalık yerine konulmalıdır ki bırakılan işaretlerin görünür olduğunu düşünsün. İyi gözlemci kediciler, tanık olmuşlardır.Ne zaman eve yeni misafir gelse, hele bir de onun koltuğuna oturmuşsa, kedimizin tırmalama eyleminde artış olur. Bu davranışın anlamı, yeni gelen yabancıya, burası benim evim demektir. Ağacın hep ortalık yerde kalması gerekmez, zamanla, alıştıktan sonra yavaş yavaş daha makul bir yere çekilebilir. Eğer kediniz kedi nanesinden (catnip) hoşlanıyorsa ağaca ilgisini çeksin diye sürebilirsiniz. Ayrıca onu ağaca yönlendirip, aşırıya kaçmadan seviplokşayarak teşvik edebilirsiniz.  Ama asla kedinizin patilerinden tutup zorla tırmalama hareketi yaptırmaya çalışmayınız. Kediler bir şeyi kendi istedikleri için yaparlar, zorlandıklarını hissederlerse kesinlikle karşı koyarlar ve yapacakları varsa da yapmazlar.Kedimiz doğal olarak sadece bizim özendirdiğimiz yeri değil, kendi daha önceden kullandığı ve sevdiği yerleri de tırmalamaya devam etmek isteyecektir. Şimdi bunu nasıl önleriz onu anlatalım. Sihirli çözümün anahtarı, koli bantlarıdır.  Bunlar katlanarak çift taraflı yapışkan olması sağlanır. Özellikle şeffaf olanlar tercih edilmelidir. Tırmala için kullanılan yerin tam üstüne ve çevresine çift taraflı yapışkan yüzey bozulmadan bantları yapıştırınız. Kediniz vücuduna bir şey yapışmasından nefret eder. Uygulama tabiî ki sabır ister, evin birçok yerini bantlamanız gerekebilir ama en etkili ve zararsız yöntem budur.İkinci yöntem su fışkırtmaktır. Kedimiz istemediğimiz yeri tırmalarken ona su sıkarak bu eylemden vazgeçmesini sağlayabiliriz. Ancak bunu yaparken bizi fark etmemelidir. Bazıları bunu eğlence haline bile getiriyor ama kedinizin size düşman olmasını ve ileride başka davranış sorunları ile karşılaşmak istemiyorsanız bu işlemi gizli yapmalısınız.  Bunun için uzun menzilli su tabancası veya tüfeği edinmeli, gizlenmeli ve sniper gibi tek atışta uyarıyı vermelisiniz. Ayrıca zamanlama da çok önemli. Su fışkırtma işlemi tam tırmalama yaparken yapılmalı ki kedimizde ben burayı tırmaladım, su ile ıslandım düşüncesi oluşsun. Bu olayla sizi kesinlikle ilişkilendirmemelidir. Kedimizi tırmaladığı yerlerden soğutmak için kullanılan bir yöntemde hoşlanmadığı kokular içeren spreylerdir. Bunlar ilk uygulandıklarında işe yarar ancak kısa sürede etkileri geçer.Yine de yukarıdaki yöntemlere yardımcı olarak, inatçı kediler için kullanılabilir. Bir diğer yöntem “soft claws” denilen takma tırnak kılıfkarı kullanmaktır. 1990’lı yıllarda ABD’li meslektaşım tarafından icat edilen bu ürün, kedilerin tırnaklarına yapıştırılan bir tırnak kılıfıdır. Soft claws uygulanan kediler, hiçbir şekilde tırmalama ihtiyaçlarını yerine getiremezler. Ayrıca uygulama sonrası bir çok uyum sorununa ek olarak, tırnakta enfeksiyon (çoğunlukla mantar) oluşma ihtimali de vardır.  Bunu uygulamayı ben hastalarıma önermiyorum. Ancak ABD gibi tırnak sökme operasyonlarının (declaw, onychectomy) yoğun yapıldığı ülkeler için iyi bir alternatif olabilir. Bu iğrenç uygulama, 5199’ nolu hayvanları koruma kanunu ile 2004 yılından beri ülkemizde yasaklanmıştır. Ancak o tarihten günümüze, aralarında resmi kurumlar, üniversite kliniklerinin de dahil olduğu bir çok yerde, bu operasyonun yapılmakta olduğuna üzülerek şahit oldum. Bu uygulama ve zararları hakkında söylenecek çok şey var. Bu konuyu önümüzdeki sayılarda daha geniş ele almak için şimdilik noktalıyorum.2. Süs Bitkilerinin Yenilmesi Saksıların Eşelenmesi Kedilerimiz her ne kadar etobur olsalar da onlarında zaman zaman ot yemeye ihtiyaçları vardır. Bu içgüdüsel davranış, kedilerin bazı vitamin mineral ihtiyaçlarını karşılamak, tüy yumaklarından kurtulmak veya sadece zevk için (kedi nanesinde olduğu gibi) gelişmiştir.  Ancak evdeki bitkilerin hemen hemen tamamı bu ihtiyaçları karşılayacak özellikte olmadığı gibi, çoğu kedilerimiz için zehirleyicidir. Bu alışkanlığı önlemek için ilk yapılması gereken, fiziki önlemleri almadan önce, kedimizin yiyebileceği bitkilerin tohumlarını, evimizde kendimiz çimlendirmeliyiz. Bu tohumlar toprakları ile birlikte her veteriner kliniğinde ve evcil hayvan mağazasında, kedi çimi diye kolaylıkla bulunabilir. Sonraki adımlarımız kedimizi saksılardan uzak tutmak için olacaktır. Yöntemler tırmalamada olduğu gibidir. Burada mobilya yerine saksı ve saksının civarına bant yapılması, su püskürtme, acı sprey uygulanabilir. Farklı olarak saksıların içine eşelemeye engel olmak için büyük çakıl taşları konulabilir. Ayrıca saksının üstüne ve bitkinin yapraklarına acı biber sosları sürülebilir. Son çare saksıları kedimizin ulaşamayacağı yükseklikte (ki çok mümkün değil) tavana asmaktır. 3. Mutfağa Girme ve Hırsızlık Kediler yüksek yerlerde dolaşmaya bayılırlar. Ucunda birde sevdiği yiyecek varsa tüm mutfağınızı altını üstüne getirebilirler. Doğuştan kleptoman olan kedimiz için mutfak tezgahlarında yiyecek aramak kadar doğal bir şey olamaz. Bu tabiî ki kabul edilebilir bir durum değildir. O zaman çare basit mutfağa girmesini yasaklayacaksınız. Her ne kadar kedimiz yasaklardan hoşlanmasa da evin diğer yerleri açık olmak kaydıyla bu durum kabul ettirilebilir. Bu kuralı eve geldiği ilk günden itibaren uygulamaya koyarsanız o kadar başarılı olursunuz. Kapalı mutfak sahipleri için kapının kapatılması kadar basit olan bu uygulama, açık mutfakta biraz emek harcanmasını gerektirecektir. Yine bantlar, su püskürtme, acı spreyler kullanılabilir.  Ancak ortalıkta yiyecek bırakılması tüm eğitim çalışmalarını boşa çıkarır. Siz yemek yerken kesinlikle kedinize aynı yiyecekten vermeyin. Mama kabını mutfak ve yakınına koymayın. Mamasını düzenli aralıklarla az ama sık verin. En önemlisi tüm bu kuralları uygularken kedinize karşı kararlı olun bir kere bile taviz vermeyin. Yoksa çoğu kedicinin bildiği gibi biz onu değil, o bizi kolaylıkla eğitir. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2024-01-19 22:58:56

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Genel 

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı  96

Birman Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Nazik, aktif ve eğlenceli, ancak meşgul olduğunuzu gördüğünde sessiz ve göze batmayan Birman, mükemmel bir arkadaştır. Fiziksel özelliklerBu oldukça ağır hatlar üzerine inşa edilmiş uzun ve sağlam bir kedidir. Çarpıcı, yuvarlak, mavi gözleri nazik bir ifadeye sahip olan Birman, tüm kedi severler tarafından kolayca tanınır. Renkli, tercihen altın dökümlüdür ve patilerine beyaz çorap giyer. (İlginçtir ki, kedi doğumda saf beyazdır, ancak daha sonra renk kazanır.) Ön patideki beyaz kaplama, patinin ikinci ve üçüncü eklemleri arasında sona ererken, arka patilerde tüm ayak parmaklarını kaplar ve yukarı doğru uzanır. Kişilik ve MizaçDoğası gereği nazik ve sevecen olan Birman, sadık ve sadık bir yoldaş olmanın tüm özelliklerine sahiptir. Başa çıkması en kolay kedilerden biridir ve belaya en az neden olur.Akıllı ve meraklı, eğitime son derece duyarlı. Hayranlığın tadını çıkarmayı sever ve çok fazla sevgi ve ilgi bekler. Yabancılarla tanıştırıldığında, Birman çekingen ve korkulu olmaktan çok meraklıdır. Ayrıca evdeki çocuklara ve diğer evcil hayvanlara kolayca uyum sağlar. TarihiBu kutsal Birmanya kedisinin tarihi efsaneye dalmış durumda. Hikaye, saf beyaz kedilerin Burma’da (bugünkü Myanmar) Lord Buddha’ya adanmış tapınaklarda yaşadığına kadar gider. Cennetteki meskenleri için dünyadan ayrılan rahiplerin ruhlarının kutsal taşıyıcıları olarak kabul edildiler. Bu işleme dönüşüm adı verildi.Tanrı Tsun-Kyan-Kse bu sürece başkanlık etti ve parlak safir gözlü altın bir heykelle sembolize edildi. Rahip olarak görev yapan Mun-Ha, bu tanrıçaya LaoTsun tapınağında tapardı. Altın heykelin önünde akşam duaları için saygı duyulan beyaz kedilerden biri olan Sinh’e sık sık eşlik etti. Bir gün, Siam’dan gelen zalimler tapınağı yağmaladı ve Mun-Ha’yı öldürdü.Son nefesini vermek için yatarken, sadık arkadaşı Sinh, pençelerinden birini Mun-Ha’nın kafasına dayadı ve altın heykele baktı. Bir mucize gerçekleşti: Sinh, dünyevi bir renk tonu ve safir mavisi gözleri olan altın renkli bir kediye dönüştü. Ancak pençeleri, saflığın bir sembolü olarak orijinal renklerini korudu. Tapınağa ait tüm kediler de bu sihirli değişime uğradı. Sinh, arkadaşı için yas tutarak ve yemek yemeyi reddederek bir hafta sonra öldü. Efsaneye göre Mun-Ha’nın ruhunu cennete taşıdı.Bununla birlikte, ırkın kökeni hakkında 1919’a kadar izlenebilecek daha bilimsel bir hikaye var. O sıralarda birkaç maceracı Birman kedisi Burma’dan Fransa’ya naklediliyordu. Gelişlerinin arkasındaki hikayenin iki hesabı var.Bir hikayeye göre, Tsun-Kyan-Kse tapınağı tekrar saldırıya uğradı. İki batılı, Binbaşı Russell Gordon ve Auguste Pavie, birkaç rahibin ve kutsal kedilerinin Tibet’e kaçmasına yardım etti. Fransa’ya döndüklerinde, verilen hizmetler için iki Birman kedisi hediye edildi. Daha sıradan bir anlatıma göre, bu kediler bir Bay Vanderbilt tarafından satın alındı, o da onları LaoTsun tapınağına ait memnun olmayan bir hizmetçiden satın aldı. Kedilerden biri olan Madalpour yolculuk sırasında vefat etti, ancak dişi kedi Sita Fransa’ya ulaştı. Yolculuk sırasında hamile kaldıktan sonra, Sita genellikle Avrupa’da Birman ırkının reisi olarak kabul edilir.Cins yayılmaya devam edecekti ve 1925’te Fransa’da resmen tanındı. İkinci Dünya Savaşı, Avrupa’daki Birmanlıların sayısını büyük ölçüde azalttı ve neredeyse yok olmalarına neden oldu. Bununla birlikte, birkaç kurtulan, türün sürekliliğini sağlamıştır. Dikkatli geçişlerle, Birman bir kez daha geri döndü ve 1955’te İngiltere’ye ihraç edildi, ancak 1966’ya kadar resmi olarak tanınmadı. Birmans 1959’da Amerika’ya tanıtıldı ve 1966’da Cat Fanciers Association tarafından resmen tanındı. Cins o zamandan beri insanların kalbinde yer edindi ve en popüler olanlardan biri. Tüm federasyonlarda Şampiyonluk statüsüne sahiptir. 

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:27:29

Japon Bobtail Kedisi

Genel 

Japon Bobtail Kedisi  94

Japon Bobtail Kedisi

İyi şansın bir sembolü olarak kapı girişlerine yerleştirilen geleneksel Japon seramik kedilerinin temeli olarak – pençeleri kalkık, ziyaretçileri çağıranlar – Japon Bobtail iyi bilinir ve çok popülerdir. Fiziksel özelliklerJapon Bobtail Kuyruğu orta büyüklükte ve incedir, ancak iyi kaslıdır. Adından da anlaşılacağı gibi, türün en çarpıcı özelliği, yaklaşık dört inç uzunluğundaki kısa kuyruğudur (yine de tirbuşon şeklinde kıvrılarak daha da kısa görünmesini sağlar). Bu arada, güzel, yumuşak ve ipeksi ceketi çeşitli renk ve desenlerde bulunabilir. Kişilik ve MizaçDoğuştan bir gösteri kedisi olan Japon Kısa Kuyruğu, cesur, meraklı, uyanık ve yabancılara kolayca kapılır. Her zaman dikkatli ve sevgi dolu Bobtail harika bir arkadaştır. Aslında, perişan bir insan görürse, Bobtail rahatlık için bir pençe sunacaktır. Buna ek olarak, Bobtail, özellikle zıplama ve zıplama söz konusu olduğunda, son derece aktif ve eğlencelidir. İnsan arkadaşlığından hoşlanır ve hatta bazı yetiştiriciler tarafından “şarkı söylemek” olarak adlandırılan cıvıl cıvıl seslerde ve çeşitli tonlarda “konuşabilir”. TarihiJapon Bobtail Kedisi‘in kökeni belirsizlikle dolu. Sadece Japonlar olarak düşünülmese de, bu antik ırkın başlangıçta Malezya, Tayland ve Burma da dahil olmak üzere Uzak Doğu’nun diğer bölgelerinde geliştiği görülüyor.Japon folklorunda kısa kuyruklu kedilere, yakındaki bir kalpten gelen bir kıvılcımdan kuyruğu alev alan bir kedinin hikayesi de dahil olmak üzere birçok referans vardır. Gergin kedi oradan oraya koştu ve İmparatorluk kentindeki evleri ateşe verdi. Sabah şehir yerle bir edildi ve İmparator öfkeden köpürerek, başka bir aksiliği önlemek için tüm kedilerin kuyruğunun kısa kesilmesine dair bir kararname çıkardı.Bir de yoldan geçenlerin ilgisini çeken “çağıran kedi” Maneki Neko’nun efsanesi var ; hatta o kadar ki, figürü artık vitrinlerde ve evlerde iyi şansın bir sembolü olarak kabul ediliyor. Tokyo yakınlarındaki Gotokuji Tapınağı’nın cephesi de, bir karşılama işareti olarak bir pençesini kaldıran kedinin bir temsilini tasvir ediyor.Yerli kediler, 6. yüzyılda Çin ve Kore’den Japonya’ya geldi, ancak bu kedilerin Bobtail’in ayırt edici kısa kuyruğuna sahip olup olmadığı bilinmiyor.17. yüzyılda birçok Bobtail, Japonya’nın sokaklarını ve kırsalını dolaştı. Kısa kuyruklu üç renkli kedileri tasvir eden döneme ait tablolar ve tahta baskılar bile var. Genellikle Japonya’da mi-ke olarak anılır , kediler kalın yamalı beyaz veya kırmızı ve siyahtır. Onlara tapınaklarda ve saraylarda lüks ve şımarık yaşamlar sağlayan Japonlar tarafından saygı duyuldu.Ancak, Japon ipek endüstrisi tehdit edildiğinde kedilerin kaderi sonsuza dek değişecekti. Fareler, Japon ipek endüstrisinin beslendiği değerli ipek solucanlarını ve kozalarını yok etmeye başladığında, hükümet tüm kedilerin bu tehdide karşı koymak için serbest bırakıldığını ilan etti. Daha sonra sokakta kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan Bobtail, sıradan bir evcil kediye düşürüldü.Bugün Japonya’da hala iyi şansın bir sembolü olarak görülse de, Bobtail muhtemelen bir zamanlar olduğu gibi statü sembolü ile asla algılanmayacak.İlk Bobtailler 1900’lerin başında Amerika Birleşik Devletleri’ne ithal edildi, ancak Elizabeth Freret’in Japonya’dan üç Bobtails ithal ettiği 1968’e kadar popüler olmayacaklardı. Benzer düşünen diğer yetiştiricilerle birlikte, Freret bir üreme programı başlattı. 1969’da Cat Fanciers’ Association (CFA) kayıt için Japon Bobtaillerini kabul etti. 1971’de Bobs’a geçici statü verildi ve 1976’da CFA’da Şampiyonluk statüsü kazandı.Bugün, tüm büyük kedi dernekleri, Şampiyonluk için Japon Bobtail’i kabul ediyor. Son zamanlarda, türün uzun tüylü bir çeşidi ABD’de boy göstermiş ve kabul görmüştür. Bu uzun tüylü çeşidin, kısa tüylü çeşit kadar eski olduğu artık yaygın olarak kabul edilmektedir.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:49:20

Yavru kedi aşı takvimi

Kedi hastalıkları 

Yavru kedi aşı takvimi  123

Yavru kedi aşı takvimi

Yeni yavru kediniz hayattaki en iyi başlangıcı hak ediyor. Bu, büyümesi ve sağlıklı kalması için ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlamak anlamına gelir. Aşılar, yavru kedinizin sağlık bakım planının önemli bir parçasıdır. Yavru kedinizin hastalanmasını ve hastalığın yayılmasını önlemek için temel aşılar gereklidir. Yavru Kedinizi Neden Aşılamalısınız? Yavru kediler doğduğunda bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmemiştir ve hastalıklarla kendi başlarına savaşamazlar. Neyse ki, annelerinden bir miktar koruma alabiliyorlar. Emziren anneler, kolostrum adı verilen antikor açısından zengin süt sağlar. Bu maternal antikorlar, yavru kedilere hastalığa karşı geçici bağışıklık sağlar. Bu bağışıklığın uzunluğu yavru kediden kediye değişir. Maternal antikorlardan korunma genellikle sekiz ila 18 hafta arasında bir yerde kaybolur. Bir yavru kedinin belirli bir hastalığa karşı savunmasız olduğunu tam olarak bilmenin kolay bir yolu yoktur. Yavru kedileri hastalıklardan stratejik olarak korumak için veteriner hekimler stratejik aralıklarla aşılama yaparlar. Bir aşı , bir bağışıklık tepkisini tetiklemek ve bu hastalıktan gelecekteki enfeksiyonu önlemek için tasarlanmıştır.Tüm yavru kedilerin, en tehlikeli ve yaygın hastalıklara karşı bağışıklık sağlayan belirli temel aşılara ihtiyacı vardır. Çekirdek aşılar, çoğu coğrafi bölgede yavru kediler için gerekli kabul edilir. Bulunduğunuz yere ve yavru kedinizin ortamına bağlı olarak, bazı temel olmayan aşılar da önerilebilir. Yavru kedinizin bu hastalıklara maruz kalma riski hakkında veterinerinizle konuşun. Yavru Kedi Aşıları Nasıl Çalışır?Yavru kediler, 6 ila 8 haftalıkken başlayan 12 ila 16 haftalık bir süre boyunca bir dizi aşı alırlar.  Bazı aşılar, bir kombinasyon aşısı olarak adlandırılan tek bir enjeksiyon birlikte verilebilir. Veteriner bir aşı takvimi yanı sıra bağırsak kurtlarına ve parazit önleme başlayan gibi diğer tedaviler, tartışacağız.Aşı enjeksiyonunun kendisi tipik olarak ağrılı değildir. Yavru kediniz biraz çimdik veya acı hissedebilir, ancak çoğu hiç tepki vermez.İlk aşı ziyaretinde, veterineriniz yavru kedinizi aşılamadan önce bir muayene yapacaktır . Ateşi olan veya hastalığı olan bir yavru kediye aşı etkili olmayacağı için kesinlikle aşı yapılmamalıdır. Hasta bir yavru kediye aşı vermek aslında onu daha da kötü hissettirebilir.  Bir aşı uygulandıktan sonra, bağışıklık hemen oluşmaz. Etkili hale gelmesi yaklaşık beş ila 10 gün sürer. Bununla birlikte, bu hastalığa karşı maternal antikorları kalan yavru kediler aşıdan etkilenmeyecektir. Bir yavru kedinin hala anne antikorlarına sahip olup olmadığından emin olmanın bir yolu yoktur, bu nedenle takviyeler gereklidir. Gerçek bağışıklık, yaklaşık 16 ila 18 haftalık olana kadar veya tüm yavru kedi takviyeleri tamamlanana kadar belirsizdir. Tüm aşıları yapılana kadar yavru kedinizi tanımadığınız hayvanlara maruz bırakmaktan kaçının.  Yavru Kediler İçin Aşı Çeşitleri Kuduz , insanları olduğu kadar kedileri de etkileyebilen ölümcül bir virüstür. 1  Bu genellikle çünkü bu hastalığın ne kadar ciddi olduğunun yasa gereği bir çekirdek aşısıdır. Tüm yavru kediler ve yetişkin kediler kuduza karşı aşılanmalıdır .FVRCP , kedi viral rinotracheitis , calicivirus ve panleukopenia anlamına gelir. Bu, tüm yavru kediler için gerekli olduğu düşünülen temel bir aşıdır. Calicivirus ve rinotracheitis , kedilerde üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinen yaygın kedi virüsleridir . Panleukopeni , yaygın olarak kedi hastalığı olarak adlandırılan, bağırsaklar, kemik iliği ve gelişmekte olan fetüs gibi hızla büyüyen ve bölünen hücrelere saldıran, oldukça bulaşıcı ve sıklıkla ölümcül bir hastalıktır.FeLV  veya kedi lösemi virüsü, kedilerde çekirdek olmayan olarak kabul edilen bir aşıdır. Ancak, tüm yavru kediler için şiddetle tavsiye edilir. Açık havada vakit geçirecek yetişkin kedilere bu aşıyı her yıl tekrarlatmanız gerekir. Kedi lösemisi kedilerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklardan biridir. En yaygın olarak ısırık yaraları veya enfekte kedilerle uzun süreli yakın temas yoluyla yayılır. FeLV, kanser ve bağışıklık sistemi bozuklukları dahil olmak üzere kedilerde çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir.FIV , en yaygın olarak ısırık yaralarıyla yayılan yaygın bir kedi virüsü olan kedi immün yetmezlik virüsü anlamına gelir . Bu aşı temel değildir ve yalnızca FIV’e maruz kalma riski çok yüksek olan kediler için önerilir. Birçok FIV pozitif kedi normal bir hayat yaşayabilse de, olumsuz etkilenenler, bağışıklık sistemi işlev bozukluğu nedeniyle çeşitli hastalıklardan muzdarip olacaktır. Örnek Yavru Kedi Aşı TakvimiYaşÇekirdek AşılarTemel Olmayan AşılarDiğer Olası Prosedürler6-8 haftaFVRCP doktor muayenesiFeLV/FIV testisolucan9-11 haftaFVRCP güçlendirici*FeLV, FIV güçlendiricilerçiğneme, kalp kurdu/pire önlemeye başla12-14 haftaFVRCP güçlendirici*FeLV, FIV güçlendiricilersolucan15-17 haftaFVRCP nihai güçlendirici, KuduzFeLV/FIV testidışkı muayenesi*Temel olmayan aşıların tavsiyesi, coğrafi konumunuza ve yavru kedinizin ortamına bağlıdır. Veterinerinizle yavru kedinizin potansiyel maruziyeti hakkında konuşun.Her veterinerin muayeneler, solucanlardan arındırma ve test etme gibi ek prosedürlerin sırası ve sıklığı konusunda belirli tercihleri ​​vardır. Kediniz için en iyi program hakkında veterinerinizle konuşun Aşılamanın Riskleri Aşılarla ilgili bazı riskler olmasına rağmen, bunlar nispeten nadirdir. Aşı reaksiyonları ve yan etkiler genellikle küçüktür ve genellikle kendi kendine geçer. Bunlar, enjeksiyon bölgesinde ağrı ve şişlik, uyuşukluk veya hafif ateşi içerebilir. 1  şiddetli alerjik reaksiyonlar daha az yaygındır ama tedavi edilmezse ölümcül olabilir. Yavru kedinizde kurdeşen, yüz şişmesi veya nefes almada zorluk ortaya çıkarsa, hemen en yakın veterinere gidin. 1Aşılar bağışıklık sistemini uyardığı için, bir oto-bağışıklık bozukluğu geliştirme riski azdır. Aşılanan tüm evcil hayvanlara karşı etkilenen evcil hayvanların sayısını düşündüğünüzde, bu son derece nadirdir. Bununla birlikte, oto-bağışıklık bozuklukları ciddi ve tedavisi zor olabilir. Oluşabilecek hastalıklar arasında kan bozuklukları, nöromüsküler sorunlar ve hatta cilt problemleri sayılabilir.Çoğu veteriner hekim ve evcil hayvan uzmanı, özellikle genç hayvanlar için aşılar söz konusu olduğunda, faydaların risklerden daha ağır bastığı konusunda hemfikirdir. Yetişkin güçlendiriciler söz konusu olduğunda, birçok veteriner daha az sıklıkta aşılama protokollerini benimsiyor. Yılda bir kez verildiğinde, birçok yetişkin aşısının artık her üç yılda bir tavsiye edilmesi daha olasıdır.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 01:03:36

Kedi Kısırlaştırma

Kedi hastalıkları 

Kedi Kısırlaştırma  871

Kedi Kısırlaştırma

Evin dışında yaşayan ya da evinizin içinde yaşayan bir çok kediniz varsa, kedinizi kısırlaştırmayı ciddi anlamda düşünmeniz gerekmektedir. Dünya da inanılmaz derecede başı boş kedi popülasyonu vardır. Kısırlaştırma ve kastrasyon kedilerin üremesini olanaksız hale getiren cerrahi bir operasyondur. Kastrasyon , erkek kedinin tesislerinin çıkarılması ve kısırlaştırma ise dişi kedilerin yumurtalıkların çıkarılmasıdır. Dünya da bir çok sayıda üreyen kedilerin çoğu barınaklarda ya da sokaklarda kalmaktadır. Sahiplenilmemeleri durumunda, uyutulmakta ya da travma, açlık veya elementlere maruz kalmaları nedeniyle bir çoğu ölmektedir. Çiftleşmeyi planlamadığınız ve tüm yavru kedilere ev bulmak için kendinize güvenmediğiniz taktirde, gerçekleştireceğiniz en sorumlu davranış kedinlerinizi kısırlaştırmaktır. Bir dişi kedi yılda 15-20 yavru dünyaya getirebilmektedir. Erkek Kedilerde Kısırlaştırmanın ÖnemiErkek kedinize kısırlaştırma operasyonu yaptırarak evden kaçmasını önleyebilirsiniz. Çünkü erkek kediler kızgınlık dönemlerinde agresif olabilirler ve çiftleşmek için dışarıya kaçmaya çalışacaklardır. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce kızgınlık dönemin de kum kabının dışında koku bırakma amaçlı olarak etrafa kötü kokulu bir işaretleme gerçekleştirmektedir ve bu kokuyu önlemek için en doğru seçenek erkek kedinizi kısırlaştırmaktır .Erkek kedinizi kısırlaştırdıktan sonra bu kötü kokudan da kurtulmuş olacaksınız. Ayrıca erkek kedinizi kısırlaştırma operasyonun da testisleri alınacağı için tesis kanseri olma ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Çiftleşme yoluyla bulaşan hastalıkların önüne geçmek için erkek kedinizi kısırlaştırabilir ve bu sorunu önleyebilirsiniz. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce çok miyavlarlar ve erkek kedinizi kısırlaştırarak bu haykırışları azaltmış olacağız. Erkek kedi kısırlaştırmanın zararı olarak düşünürsek buna bir cevap veremeyeceğim. Kedi kısırlaştırmanın zarı yoktur. Kısırlaştırılma hayvanların yaşam kalitesinin artması için gereklidir. Erkek Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Erkek kedilerde kısırlaştırılma operasyonu yapıldığında sperm yolları ve kan yolları bağlanarak işlem gerçekleştirir ve böylelikle torbalarından uzaklaştırılmış olurlar. Kedilerin kısırlaştırılma operasyonunu kesinlikle veteriner uzanmaların yapmaları gerekmektedir.  Yanlış bir hareket veya bilinçsiz davranışlar kedinizin ölümüne yol açabilir. Kısırlaştırılma işlemi için öncelikle kedinizin testislerinin anatomik yapısına bakılır ve daha sonra gerekli tetkikler yapıldıktan sonra operasyon başlar. Erkek Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır? Erkek kedilerin kısırlaştırılmaları için belli bir zamanın geçmesi gerekmektedir. Kedinizin belli bir ağırlık ve yaşa gelmiş olması gerekmektedir. Uzman veterinerlerin görüşüne göre erkek kedilerde kısırlaştırılma işlemi gelişmelerinin yüzde 70-80’lik bölümünü tamamladıkları ve ağırlıkları 2,5-3 kg olduklarında yapılmalıdır. Bu dönem 6 ila 8 aylık döneme denk gelen bu ağırlık oranına sahip olduklarında erkek kedilerde kısırlaştırılma yapılabilir. Kediler de kısırlaştırılma zamanının bir diğer önemli detayı ise kedilerin süt dişlerinin düşüp yerine kalıcı dişlerin çıktığı zamandır. Bu erişkinliğe gelmiş erkek kediler kısırlaştırılma operasyonu geçirebilirler. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılmanın Önemi Dişi kedi kısırlaştırılmalarında, kısırlaştırılan dişi kedilerde meydana gelecek yumurtalık kanseri, rahim kanseri ve meme tümörü gibi sağlık problemlerinin oluşmasını engellemektedir. Dişi kedilerde kısırlaştırma operasyonu daha zor ve daha uzun sürer. Çünkü dişi kedilerin rahminin tamamı ve yumurtalıklarını alınması gerekmektedir.Sadece rahmin alınması, kedinin doğum yapmasını engeller fakat kalan yumurtalıklar tekrar kedinizin kızgınlık dönemine girmesine neden olur. Çiftleşmesi istenmeyen kedinin kısırlaştırılması verilecek en doğru kararınız olacaktır. Özellikle kedinizin sağlığı için bu operasyon yapılmalıdır. Operasyon öncesi veterineriniz, kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını inceler.Kızgınlık döneminde olmadığı belirlenen kedinize kedi kısırlaştırma operasyonu için hazırlıklar başlar. Dişi kedilerde kısırlaştırılmak istenildiğinde en ideal dönem, kızgınlık dönemi öncesi ve özellikle doğum yapmadan önceki dönem olarak bilinir. Dişi Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Veteriner hekiminiz öncelikle kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını kontrol edecek ve kediniz kızgınlık döneminde değil ise kedinizi kısırlaştırma operasyonuna alacaktır. Eğer kediniz kızgınlık döneminde ise operasyon ertelenip kızgınlık döneminin geçmesi beklenir. Dişi kedilerde erkek kedilere oranla kısırlaştırılma operasyonu daha zordur ve daha uzun bir operasyon geçirmektedirler.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonunda kedinin yumurtalıkları ve rahimin tamamının alınması dişi kedilerin tekrar kızgınlığa girmemesi için şarttır. Yumurtalıklarla birlikte rahim alınmaz ise dişi kedi tekrar kızgınlık belirtileri gösterecektir fakat yumurtalıkları alındığı için hamile kalamayacaktır. Veteriner hekiminize tam olarak nasıl bir operasyon istediğinizi belirtmeniz bu bağlamda kediniz için doğru bir kısırlaştırma operasyonuna karar verilmesini kolaylaştıracaktır.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonu öncesinde kedinize 12 saat yemek verilmemelidir. Dişi kedi kısırlaştırılma operasyonunda kediler narkoz verilerek uyutulur. Kedilerin karın bölgesinden ortalama üç dikişlik bir operasyon yapılabilir ancak dikişlerin fazlalığı ve yaranın büyüklüğü nedeniyle tedavi süresi uzayacaktır. Diğer bir alternatif ise, kedinizin yan karın bölgesinden tek dikiş ile yapılabilen, yumurtalıkların ve rahimin tamamen alındığı operasyondur. Bu yöntem, kedilerde ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonların en aza indirgenmesini sağladığından veteriner hekimler tarafından da daha çok tercih edilmektedir. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır?Dişi kediler, 5 aylık olana kadar yavru sayılmaktadırlar. Dişi kediler, ergenliğe bu aydan sonra girmeye başlarlar. Dünyanın çoğu ülkesinde kedilerin 5 ila 7 aylık olgunluğa sahip olduklarında kısırlaştırılmaları önerilir. Kedilerde kısırlaştırılma operasyonun da 5-7 aylık olmasını beklemenin amacı operasyon sırasında kedinizin alacağı anestezi işlemindeki sağlık risklerinden arınmak olarak öne çıkmaktadır.Genel anestezi için bu olgunluğa gelmenin kısırlaştırılma operasyonu için daha sağlıklı olacağı kesindir. Yavru kedilerde bulunan karaciğer ve böbrek yetişkin kedilere oranla daha az gelişmiştir ve bu nedenle yavru kedilerde ameliyat sonrası iyileşme süreci daha uzun olacak aynı zamanda karaciğer ve böbrekte kalıcı zarar oluşması gibi yan etkilerle karşılaşma olasılığı artacaktır. Bu yüzden kedinizin 5-7 ay olgunluğuna gelmesini beklemeniz bu risk faktörünü tamamen ortadan kaldıracaktır.  Kedilerin kısırlaştırılması sonrası bakımı Kısırlaştırma operasyonun sonra kedinizi eve götürmek üzere klinikten ayrılırken veterineriniz size gerekli bilgileri, talimatları ve uyarıları yapacaktır. Ne olursa olsun bu talimatlara uymanız çok önemlidir. Pek çok klinik kısırlaştırma sonrası yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında yazılı bir rehber bulunduruyordur, siz de veterinerinizden bu rehberden isteyebilirsiniz.Genellikle ameliyattan yaklaşık 6 ila 8 saat sonra kedinize mama verebilir duruma geleceksiniz, fakat kediniz büyük ihtimal ile mamayı yemek istemeyecek. Bu oldukça normal bir durumdur, ne de olsa kediniz hala anestezinin ve ağrı kesici ilaçların etkisindedir. Kediniz ameliyat sonrası ufak bir iştah kaybı yaşayabilir. Eğer kediniz ameliyattan 24 saat sonra hala mama yemeyi red ediyorsa veterinerinize başvurunuz.Kısırlaştırma sonrası bakım ile ilgili diğer önemli nokta, kediyi ameliyat sonrasında sessiz, sakin ve sıcak bir ortamda tutmanız gerekmektedir. Kediniz bu korunaklı ortamda en az 2 hafta geçirmeli ve hem ruhsal hem fiziksel olarak kendini yenilemelidir. Eğer sizler bir ameliyat geçirmişseniz, ameliyattan sonraki yorgunluğunuzu ve hassasiyetinizi düşünün ve kendinizi kedinizin yerine koyun, kedinizden ameliyattan sonra kendini halsizlik ve yorgunluk yaşıyor olabilir.Bu 2 hafta boyunca çocuklarınızı ve diğer evcil hayvanlarınızı kedinizden uzak tutunuz. Gereksiz heyecan, korku ve stres kedinizin iyileşme sürecine zarar verecektir. Kısırlaştırma sonrası 2 hafta boyunca kedinizi dışarı çıkarmakta pek doğru olmayabilir. Anestezi ve ağrı kesici ilaçlar ile bir miktar zayıflayan bünye, kedinizin dışarıdan alacağı bir virüs ve mikroplara karşı daha açık ve hassas olacağı için kedinizin durduk yere hasta olmasına sebep olabilir.Bunun birlikte dış ortamdaki bitler ve pireler de kedinizin ameliyat yarasına konarak enfeksiyon kapmasına da yol açabilir. Ameliyat sonrası kedinizin ameliyat dikişini düzenli olarak kontrol etmeyi aksatmayın. Eğer kedinizin ameliyat dikişlerinin yanına kızarıklık veya bir şişlik fark ederseniz hemen veterinerinizi arayınız. Dikiş yerinden ilk günler pembemsi bir sıvı akabilir ve bu iyileşmekte olan bir yara için oldukça normaldir. Öte yandan sarımsı, yeşil ya da beyaz bir akıntı ise veteriner alarmını işaret eder. Kediniz iç güdüsel olarak yarasını yalamaya ve çiğnemeye çalışabilir, mümkün oldukça bunu yapmasını engellemelisiniz. Kedinizin dikişleri doktorunuz işlem tercihine bağlı olarak içeride veya dışarıda olabilir. Dışarıda olan dikişlerin dezavantajı, kedinizin dikişlerden rahatsız olup onları çıkarmaya çalışmasıdır. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu konuyu mutlaka veterinerinizle görüşmelisiniz ve dikişlerin nasıl konumlanacağı hakkında bilgi almalısınız. Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Neden Titriyor?Kısırlaştırma ameliyatı sonra kedilerde en sık görülen yan etkilerden birisi titreme oluyor. Bu titremenin bir çok nedeni vardır. Kediniz anestezi sonrası düşen vücut sıcaklığı ile baş ederken üşüyor olabilir. Kısırlaştırma sonrası bakım sırasında en önemli şeylerden birisi kedinizi sıcakta tutmanız ve kediniz her zamanki vücut sıcaklığına geri dönmesini sağlamanızdır. Bununla birlikte ameliyat sonrası ağrı da kedinizin titremesine sebep olabilir. Büyük bir ihtimal ile veteriner hekiminiz ağrılar için bir ağrı kesici ilaç yapmıştır. Bu yüzden de veteriner kontrolü ya da tavsiyesi altında olmadıkça kedinize ağrı kesici vermeniz doğru değildir. Eğer kediniz ameliyat sonrasındaki geceyi atlattıktan sonra hala titriyor ise mutlaka veterineriniz ile iletişime geçmelisiniz.  Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Kilo Alır Mı?Bu soru kedilerini kısırlaştırmayı düşünen insanları bu süreçten soğutan yaygın olarak bilinen bir yanlıştır. Eğer kedinizi kısırlaştırdıktan sonra, kısırlaştırılmadan önceki gibi aynı miktar ve oranda beslerseniz kesinlikle kediniz kilo alacaktır. Bunun nedeni; kısırlaştırılan bir kedinin metabolizmasının ameliyat sonrası daha yavaş çalışmaya başlamasıdır. Bu yüzden de steril bir kedinin ameliyat sonrası daha az kalori tüketmesi gerekmektedir. Eğer kısırlaştırma ameliyatından sonra kedinizin kilo aldığını fark ederseniz ya verdiğiniz mama miktarını azaltın ya da kısırlaştırılmış kedi mamasına geçiniz. Bununla birlikte kedinizin hayatına bir kaç egzersiz ve hareket eklemekte faydalı olacaktır. Kısırlaştırma Ameliyatı Kedimin Kişiliğini Değiştirir Mi?Genellikle kedisini kısırlaştırmak isteyenlerin kafasını karıştıran bir soru daha. Bu sorunuzun cevabı teoride hayır, ancak bazı durumlar kısırlaştırma sonrası kedilerde beklenenin dışında davranışlar, hal ve hareketler oluşabiliyor. Muayyen dönemindeki dişi kediler genellikte bu dönemde daha saplantılı düzeyde şefkatli oluyorlar ve sürekli ilgi istiyorlar. Bu dönemler kısırlaştırılma sonrası ortadan kalktığı için ister istemez bu aşırı şefkat ve ilgi durumu da gerçekleşmiyor. Bununla birlikte kısırlaştırma kedinizin standart şefkat ve ilgi beklentisini hiç bir düzeyde etkilemez.Bazı kedi sahipleri doğum yapmadan kısırlaştırılan kedilerin normalden daha agresif ve saldırgan bir hal aldıklarını gözlemleyebiliyorlar. Belirtmek gerekir ki her kedi birbirinden farklı ve eşsizdir, bu da kısırlaştırma sonrası her birinin farklı tepki ve davranışlar sergileyebileceği anlamına gelmektedir. Genel olarak baktığınızda ise kısırlaştırmanın kedinizin davranışları ve size karşı tutumu üzerinden olumsuz bir etkisi yoktur.  Kısırlaştırılma Ameliyatı Sonrası Kedimiz Ne Zaman Eve Gidebilir?Eğer her şey yolunda ise kedilerde kısırlaştırılma ameliyatı sonrasında herhangi bir sorun çıkması çok düşük bir ihtimaldir. Bazı veteriner kliniklerinde kedileri kısırlaştırma ameliyatı sonrası bir gece kontrol altında tutma gibi bir politika olabiliyor. Genellikle bazı veteriner kliniklerinde ise ameliyatın olduğu aynı gün sizinle birlikte kediniz evinize dönebiliyor. Bunu ameliyattan önce veterinerinizle konuşarak netleştirmekte fayda var.  Kedilerde Kısırlaştırılma Öncesi Ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Kısırlaştırmayı yapacak veterineri iyi seçmelisiniz,Ameliyat öncesi veterinerinizin, kedinizin kilosunu ölçüp ölçmediğinden edin olmalısınız,Ameliyat öncesi kedinize yemek ve su vermeyin,Kızgınlık dönemindeyken kedinize ameliyat yaptırmayın,Operasyon hakkında veterinerinizde bilgi alınız,Anestezinin etkisi geçmeden huni/koruyucu yakalığı takınız,Ameliyat sonrası kedinizin hareketlerin bir süre kısıtlayınız,Ameliyat sonrası kedinizin kontrolünü düzenli yaptırınız,Ameliyat sonrası kedinizin antibiyotik uygulamalarını aksatmayınız,Ameliyat sonrası kedinizin mamasını kısırlaştırılmış kedi maması ile değiştiriniz,Ameliyat sonrası kedinize kilo kontolu yapınız,Ameliyat sonrası kedinize vitamin takviyesi yapılabilir,Kedinize ameliyat sonrası güvenli bir alan oluşturunuz,Evinizde başka kedi varsa iletişlerine dikkat ediniz,Veterineriz tarafından aksi söylenmedikçe kedinizin ameliyat yerine, dikiş bölgesine dokunmayınız,Mama, su ve kumlarını kedininizin yakınına koyunuz ve kum kabını sürekli temiz tutunuz,Kedinizin dikişlerini gözlem altında tutunuz,Gerekli olmadıkça kedinizi kaldırmaktan kaçının,Kedinizi ameliyat sonrası yıkamayınız,Kedinizin genel durumunu kontrol ediniz. Acil durumlar için hazır olun. Kedinizi ameliyat sonrası uyanana kadar “soğuk oda”da bekletirler. Bu anestezi sonrası insanların ameliyatlarından sonra da yapılan uygulamalardandır. Kediniz uyanmadan onu eve götürmeyiniz. Kedi Kısırlaştırmak Günah mı?Bir çok kedisini kısırlaştırmak isteyen kedi sahiplerinin aklına takılan soru budur sanırım. Diyanet İşleri Başkanlığı ‘’Meşru bir sebep olmadıkça hayvanları kısırlaştırmak caiz değildir’’ açıklamasını yapmıştır. Ancak kurul gerekli ve meşru sebeplerle; ‘’Toplum menfaati gereği evde beslenen hayvanların gebe kalmalarını engelleyici ilaç ve benzeri şeylerin kullanılmasında ve ekolojik dengeyi bozmamak şartıyla kedi, köpek gibi başıboş hayvanların kısırlaştırılarak çoğalmalarının kontrol altına alınmasında dinen bir sakınca olmadığını da’’ belirtti. ‘SAHİPSİZ HAYVANLAR İÇİN DOĞRU’‘’Anadolu Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Cihad Mutlu: Gönül isterdi ki tüm hayvanlar, doğal yaşam alanlarında özgürce üreye bilip, mutlu yaşasalardı, ancak barınakların yetersizliği ve sokak hayvanlarının gördüğü kötü muameleler gibi negatif etmenler göz önüne alındığında, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmasını doğru buluyoruz. Nihayetinde onların da can taşıdığını biliyoruz.’’ Açıklamasını yaptı.  ‘ÇOĞALDIKÇA ZARAR GÖRÜYORLAR’‘’Patika Doğa ve Yaşama Saygı Derneği üyesi Semra Tecimer: Hayvanların zaten yaşam alanları kalmadı. Çoğaldıkça daha çok zarar görüyorlar. Bizim işimiz bu, kısırlaştırıp daha sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sağlamak. Evde yedi kedi var, çok kötü şartlarda geldi. Yedi tane hayvanı kısırlaştırmazsa, ev yaşanmaz hale gelir.’’ Açıklamasını yaptı. ‘YAŞATMAK İNSANLIK GÖREVİDİR’‘’Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği’nden Fatma Gülşen Balkanlı: Sokaklarda yaşayan hayvanların durumları gerçekten iç acısı… Biz o kadar onların hayatlarından çaldık ki. Çoğalıp sokağa atılıyorlar. Diyanet İşleri, Türkiye’de hayvan sevgisi ve merhametle ilgili çalışmalar yapmalı. Hayvanlar bize Allah’ın lütfudur. Bu sevgiyi yaymalı ve hayvanları yaşatmalıyız. Hayvanları koruyup yaşatmak bir insanlık görevidir.’’ Açıklamasını yaptı. Kedi Kısırlaştırma Fiyatları (2024)

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-20 23:43:56

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri

Kedi hastalıkları 

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri  88

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri

Kedi Kaşıntılarının Sebepleri Kediniz kaşınıyor ise bunun birçok sebebi vardır. Yani bir kaşıntıyı direk bu yüzden oluyor diyemez. Kedinizin bakımına beslenmesine çok dikkat etmelisiniz. Özellikle de yavru kediler yeni doğdukları için mikrop enfeksiyon kapma riski daha büyük. Bu gibi nedenlerden dolayı da kediniz kaşınabilir. Kaşınmanın birçok nedeni vardır. Ve bu kaşıntılar yüzünden kedinizin vücudun da yaralar oluşabilir. En mantıklı çözüm hemen veterinerinize danışmanız çünkü kaşıntının asıl sebebini bulmak için çeşitli testlere ihtiyaç duyulmaktadır. Kedilerin kaşınmasını tehdit eden şeylerin başında pire, kene, bit, ve uyuz gibi parazitler gelmektedir. Pireler çok küçük olmasına rağmen gözle görülebilen varlıklardır. Daha çok ormanlık alanlarda otların çalılıkların içinde görülür kedilerde buralarda oynamayı dolaşmayı severler. Bu yüzden pire kedinizin tüyleri arasına girer önce kan emebileceği bir yer seçer ve pirenin tükürükleri kedilerde kaşınmaya alerjiye sebep olur. Bazı durumlarda sadece pire ısırığıyla deri problemi yaşayan kedilerde var. Kedinizin bağışıklık sistemi zayıf ise bu gibi mikropları, enfeksiyonları daha çabuk kapar. Ve bu yüzden kaşıntıya neden olur. Kan emici pireler ve  keneler kedinize zarar verdiğinde birçok hastalığa ya da deri hastalıklarına kaşıntılara sebep olur. Bazen lokal bölgelerde kulak, baş, göz çevresi bazen de tüm vücutta özellikle sırt bölgesi çok kaşınır ve kediniz kaşıdıkça deri ve tüylerine daha çok zarar verir deri kızarır tüyler dökülmeye başlar. Bu gibi hastalıkları önlemek amacıyla özellikle de kaşıntıları önlemek için birçok sprey damla türünde ilaçlar vardır. Yalnız dikkat etmemiz gereken bu ilaçlar genellikle kedinin kilosu ve yaşı göz önüne alınarak doze verilir. Kedinizin kaşıntısını gidermek için birçok kaşıntı giderici sprey ilaç bulunmaktadır.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-31 15:32:10

Kedi kumu

Genel 

Kedi kumu  130

Kedi kumu

Kedi Kumlarının Özellikleri Nelerdir? Kedi kumu olarak sıklıkla kullanılan madenler diatomit, bentonit ve sepiolit’tir.Farklı kimyasal bileşimde ve farklı yapıda olan bu madenler çeşitli işlemler uygulanarak kedi kumu olarak kullanılabilir hale gelmektedir. Diatomit kumlar daha ince yapıda emiş gücü yüksek, beyaz renkli kumlardır. Bentonit ve sepiolite oranla doğada daha kolay bulunan bir maden olan diatomit kumların dezavantajı fazla tozlu yapıda olmasıdır. Doğal diatomit kumlarda karbon katkısı ve ısı işlemi uygulanarak yapısındaki porların artışı sağlanılır. Böylece emiş gücü artırılan diatomit kumlar daha fazla sıvı emme kabileyeti kazanır. Diatomit kumların kullanımı sırasında yaşanılabilecek diğer bir problem ise filtrasyon yeteneğine sahip olmasından kaynaklanabilir. İdrarın kum kabında uzun süre beklemesi söz konusu olduğunda emilen idrarın süzülerek alta geçmesi ve burada birikerek kokuya neden olması mümkündür. Bu nedenle kullanımın sırasında sık sık kum değişimi yapılarak veya ıslanmış bölgeleri temizleyerek koku oluşumuna engel olmak gerekebilir. Bentonit doğada daha sınırlı olarak bulunduğundan daha pahalı olan bir kil çeşididir. Sodyum bentonit ve kalsiyum bentonit olarak iki farklı kimyada olabilen bu kil, kullanılacağı sahaya göre uygulanan kimyasal işlemler ve mineral katkıları ile değişik nitelikler kazandırıldıktan sonra kullanılmaktadır. Kedi kumu amaçlı, saf bentonit olarak kullanılan ve sıvıyı absorbe etme gücü yüksek olan bu kumun en belirgin özelliği topaklanma ve taşlaşmadır. Hızlı bir şekilde emilen idrar kısa sürede topaklanır ve sonrasında da sert bir kitle halini alır. Oluşan bu topakların alınması ile kumun uzun süre temiz kalması mümkün olabilir.Sepiolit özellikle Eskişehir yöresinde üretimi yapılan ve lületaşı olarak bilinen madendir. Beyaz renkte olan sepiolit özellikle toksin tutucu ve topaklanma özelliği yanında temizliği kolay olduğundan tercih edilebilir. Son dönemlerde petshop raflarında değişik markalı ve farklı şekillerde sıkça rastlanılan ve oldukça rağbet gören bir diğer kum çeşidi de slika kumlardır. Bu kumlar kristal kedi kumu olarak da biliniyor. Kullanılması ve temizliği oldukça kolay olan bu kumların en büyük özelliği çok yüksek oranda su emebilmeleridir. Ayrıca çok yüksek oranda kokuyu hapsetmeleri de tercih edilmelerinde en büyük faktör.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-24 22:12:46