404 Page Not Found
Aradığınız sayfa bulunamadı. 



Anasayfaya Dönmek İçin Tıklayınız
Havana brown kedisi

Genel 

Havana brown kedisi  116

Havana brown kedisi

Havana Brown, sıcak, çikolata renginde bir kürkü ve kendine özgü bir kafa şekli olan güzel bir kedidir. Adına rağmen, cins 1950’lerde İngiltere’de geliştirildi. Aynı zamanda kürk rengini tanımlayan bir isim taşıyan ilk kedi cinsiydi. Fiziksel özelliklerHavana Brown, oval şekilli yeşil gözleri, büyük kulakları ve belirgin bir namlusu olan orta boy bir kedidir. En yaygın olarak pürüzsüz ve ışıltılı zengin kahverengi kürküyle tanınan Havana Brown, aynı zamanda güçlü kaslara sahiptir. Kişilik ve MizaçHavana, yalnızca renginden dolayı değil, aynı zamanda sevimli kişiliğinden dolayı da sürekli olarak popülerlik kazanmıştır. Akıllı ve disiplinli, insan etkileşimini arzular. Aslında, kişinin yaptığı her şeye katılmaya çalışarak yanında kalacak ve reddedilirse, yalnız ve suratsız hale gelecektir.Havana, patileriyle dokunmayı ve dürtmeyi sever; hatta getirme oynamayı sever. Aynı zamanda son derece uyarlanabilir, nadiren sinir krizi geçirir. TarihiHavana purolarının renginden geldiği teorisi de dahil olmak üzere, bu cinsin adını nasıl aldığına dair birçok teori var. Kesin olan bir şey var, ancak bu tamamen kahverengi kedi Küba’dan gelmedi. Bunun yerine, 1952’de kendi kendine kahverengi bir kedi olan Elmtower Bronze Idol’ün doğumuyla kuruldu. Genellikle modern ırkın atası olarak kabul edilen Elmtower, Siyam , yerli stenografi ve Rus Blues’u geçen bir üreme programının sonucuydu . 1958’de Havana Brown, Cat Fancy Yönetim Kurulu tarafından yürütülen bir Şampiyona yarışmasına kabul edildiğinde daha fazla beğeni topladı. Havana Brown’a 1964’te Cat Fanciers’ Association tarafından tam Şampiyonluk statüsü verildi ve şu anda tüm büyük kedi derneklerinde Şampiyonluk statüsüne sahip, ancak Uluslararası Kedi Derneği ve Kedi Meraklıları Federasyonu’nda sadece “Havana” olarak adlandırılıyor.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:47:18

American shorthair kedisi

Genel 

American shorthair kedisi  107

American shorthair kedisi

Fiziksel özelliklerAmerican Shorthair, tatlı bir mizaca sahip kaslı bir kedidir. Ortadan büyüğe, hem denge hem de dayanıklılık sergileyen, her bakımdan çalışan bir kedidir. American Shorthair’in paltosu için en çarpıcı renk, siyah işaretli som gümüş paltodur. Bu en popüler renklerden biridir, ancak Shorthair için 60’tan fazla renk mevcuttur. Kişilik ve MizaçBu cins, sessiz sesi ve ayarlanabilir doğası ile adından söz ettirmiştir. Birçok kedinin aksine, dikkat çekmek için ağlamaz ve ne çok gösterişçi ne de çok çekingendir. American Shorthair kedisi, bir kedinin kucağında sakince oturmasını ve evin içinde çok fazla zıplamamasını veya sıçramamasını isteyen bir kişi için idealdir. Ayrıca kolayca eğitilir, aileye adanmıştır ve evdeki çocuklarla, köpeklerle ve diğer evcil hayvanlarla anlaşabilir. BakımAmerican Shorthair (Amerikan Kedisi) çok kapsamlı bakım gerektirmez. Dengeli bir diyet, aşılar ve yıllık kontrollerden biraz daha fazlasına ihtiyaç duyan en sağlıklı kedilerden biridir. Ara sıra tımar etmek bir seçenektir, ancak bir gereklilik değildir. Ve çok enerjik olmasına rağmen, Shorthair aceleyle kaçmak yerine kasıtlı hareketi tercih eder, sadece hafif oyun şeklinde egzersize ihtiyaç duyar. SağlıkShorthair’in çiftlikte çalışan kedilerden türediğini ve buna özenli yetiştiriciler tarafından gen havuzunun güçlendirilmesine gösterilen özeni de eklediğinizde, neden en sağlıklı kedi ırklarından biri olarak kabul edildiğini anlamak kolaydır. Bir American Shorthair’in ortalama ömrü 15 ila 20 yıldır. TarihiKısa tüylü Amerikan’ın tarihi, Britanya’dan Atlantik Okyanusu’nu geçerek Amerika Birleşik Devletleri’ne dönüşmesine kadar 300 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. American Shorthair, gerçek kanlı, sağlam ayaklı bir kedidir ve çalışkanlığıyla ün kazanmıştır.Shorthair’in kökleri İngiltere’de başladı. Britanya’da yaygın bir ev kedisi olan Shorthair, iş becerileri, özellikle konut kemirgen kontrolü için iyi kabul edildi. Bu nedenle, Shorthair genellikle deniz gezilerinde getirilirdi. Ve böylece, 1621’den 1639’a kadar, muhalifler Britanya’dan tehlikeli yolculuklarına hazırlanırken, hem yiyecek depolarını kemirgenlerden korumak hem de hastalık taşıyan fareleri ortadan kaldırmak için sadık kedi arkadaşlarını dahil ettiler.1620’lere gelindiğinde, İngiltere de dahil olmak üzere Avrupa halkının sık sık Kara Veba salgınlarına alıştığını hatırlamak önemlidir. İlk Mayflower 1621’de yeni dünyaya geçtiğinde, salgının 18.000 Londra sakinini öldürmesinin üzerinden sadece 18 yıl geçmişti. Veba’nın ilk on yıllarında, hastalığın yayılması için kediler sıklıkla suçlandı ve bu süreçte yok edildi. Kediler olmadan, sıçan popülasyonu patladı ve Veba’nın artan bulaşmasına yol açtı. Ancak 1600’lerde insanlar Veba ile hastalığın olası bir taşıyıcısı olan kemirgenler arasında uygun bir bağlantı kurmuştu. Britanya ile ilgili stenografi, saygın konumunu yeniden kazandı ve bugün İngiliz evinin ortak bir demirbaşlarından biri olmaya devam ediyor.Onların soyundan gelenler – daha sonra Amerikan Shorthairs olacaklar – yeni dünyanın koşullarına uyum sağlamak için evrimleştiler, güvenilir ve verimli çiftlik işçileri olarak statülerini sürdürdüler. American Shorthair’in biçimini ve kişiliğini bir dizi faktör şekillendirdi, en önemlileri hem doğal olarak hem de insan tasarımı yoluyla çevresel unsurlar ve geçişler. Çevreye uyum, hayatta kalmak için gerekliydi ve doğa, sert kışlardan ve kavurucu yazlardan kurtulabilecek, çiftlikte uzun saatler boyunca rahatsız edilmeden çalışabilecek ve günün sonunda evin bir üyesi olarak huzur içinde yerleşebilecek olanları seçti. Shorthair, bugün bulduğumuz güçlü, sağlam, uyumlu kediler olmak için olgunlaştı ve gelişti. 1906’da Cat Fanciers Association (CFA), American Shorthair’i diğer beş kedi arasında ilk kayıtlarına dahil etti. Yetiştiriciler, özenle yetiştirilmiş Amerikan Shorthair köpekleri ile ortalama sokak kedisi arasındaki farkı korumaya özen gösterirler, çünkü dış görünüşteki benzerlikler bir ilişki olduğunu düşündürür.1965 yılında, American Shorthair, üyelerinden biri olan Shawnee Trademark adlı gümüş kaplı bir erkek tekir, CFA tarafından Yılın En İyi Kedisi (COTY) ilan edildiğinde en yüksek övgüyü aldı. O zamandan beri, diğer iki Shorthair’e COTY verildi: 1984’te Hedgewood’un En Büyük Amerikan Kahramanı (Bay H., arkadaşlarına) ve 1996’da Sol-Mer Sharif. American Shorthair, mütevazi başlangıcından kedi topluluklarının üst kademesine kadar uzun bir yol kat etti. Bu sevimli ve sadık kedi için her şey hak edildi.American Shorthair Kedi Fiyatları

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 00:43:16

Kedi kumu

Genel 

Kedi kumu  130

Kedi kumu

Kedi Kumlarının Özellikleri Nelerdir? Kedi kumu olarak sıklıkla kullanılan madenler diatomit, bentonit ve sepiolit’tir.Farklı kimyasal bileşimde ve farklı yapıda olan bu madenler çeşitli işlemler uygulanarak kedi kumu olarak kullanılabilir hale gelmektedir. Diatomit kumlar daha ince yapıda emiş gücü yüksek, beyaz renkli kumlardır. Bentonit ve sepiolite oranla doğada daha kolay bulunan bir maden olan diatomit kumların dezavantajı fazla tozlu yapıda olmasıdır. Doğal diatomit kumlarda karbon katkısı ve ısı işlemi uygulanarak yapısındaki porların artışı sağlanılır. Böylece emiş gücü artırılan diatomit kumlar daha fazla sıvı emme kabileyeti kazanır. Diatomit kumların kullanımı sırasında yaşanılabilecek diğer bir problem ise filtrasyon yeteneğine sahip olmasından kaynaklanabilir. İdrarın kum kabında uzun süre beklemesi söz konusu olduğunda emilen idrarın süzülerek alta geçmesi ve burada birikerek kokuya neden olması mümkündür. Bu nedenle kullanımın sırasında sık sık kum değişimi yapılarak veya ıslanmış bölgeleri temizleyerek koku oluşumuna engel olmak gerekebilir. Bentonit doğada daha sınırlı olarak bulunduğundan daha pahalı olan bir kil çeşididir. Sodyum bentonit ve kalsiyum bentonit olarak iki farklı kimyada olabilen bu kil, kullanılacağı sahaya göre uygulanan kimyasal işlemler ve mineral katkıları ile değişik nitelikler kazandırıldıktan sonra kullanılmaktadır. Kedi kumu amaçlı, saf bentonit olarak kullanılan ve sıvıyı absorbe etme gücü yüksek olan bu kumun en belirgin özelliği topaklanma ve taşlaşmadır. Hızlı bir şekilde emilen idrar kısa sürede topaklanır ve sonrasında da sert bir kitle halini alır. Oluşan bu topakların alınması ile kumun uzun süre temiz kalması mümkün olabilir.Sepiolit özellikle Eskişehir yöresinde üretimi yapılan ve lületaşı olarak bilinen madendir. Beyaz renkte olan sepiolit özellikle toksin tutucu ve topaklanma özelliği yanında temizliği kolay olduğundan tercih edilebilir. Son dönemlerde petshop raflarında değişik markalı ve farklı şekillerde sıkça rastlanılan ve oldukça rağbet gören bir diğer kum çeşidi de slika kumlardır. Bu kumlar kristal kedi kumu olarak da biliniyor. Kullanılması ve temizliği oldukça kolay olan bu kumların en büyük özelliği çok yüksek oranda su emebilmeleridir. Ayrıca çok yüksek oranda kokuyu hapsetmeleri de tercih edilmelerinde en büyük faktör.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-24 22:12:46

Kedilerde pire alerjisi

Kedi hastalıkları 

Kedilerde pire alerjisi  116

Kedilerde pire alerjisi

Kedilerde Pire Alerjisi Pireler hala kedilerde kaşıntının en önemli nedenlerinden birisi olmaya devam ediyor. Dünya çapında kedileri en çok enfeste eden pire türünün Ctenocephalides felis (kedi piresi) olduğu biliniyor ve etken, sadece kedileri değil, köpekleri ve diğer memelileri de enfeste ediyor. Kedilerde pire alerjisi, miliyer dermatitisden eozinofilik granüloma kompleksine kadar, farklı yüzlerle karakterize, sık karşılaşılan bir problem haline geliyor.Yaz döneminin yaklaştığı ve sıcakların yavaş yavaş artmaya başladığı bu zamanlarda pire alerjisi gibi dermatit problemleri evcil dostlarımız için sorun olmaya başlar. Pire alerjisi ile başa çıkabilmek için de pirelerin yaşam döngüleri ve bulaşma yolları ile ilgili bilgi sahibi olmak gerekir. Pire ısırığı mekanik irritasyon ve kaşıntılı pire alerjisi dermatitisinin yanı sıra şiddetli enfestasyonlarda anemiye neden olur ve Dipylidium caninum, Bartonella henselae, Rickettsiafelis ve Haemoplasma türleri ile feline leukaemia virusun bulaşmasına aracılık eder. Pirelerin biyolojileri Pirelerde, yumurtadan erişkine geçiş süreci ortalama 21 gündür. Erişkin pireler konakçı üzerinde yumurtalarını bırakır, çevreye düşen yumurtalardan çıkan larva, dışkı artıkları ile beslenerek larva pupa ve erişkin safhasına geçer. Pupa formu ortam koşullarının uygun olmaması halinde, uygun koşullar sağlanıncaya kadar, 1 yıl boyunca kozada bekleyebilir, ki bu durum pire sorununun çözümlenmesi konusunda önemli bir engeldir. Yumurtadan larva ve pupaya geçiş juvenil hormon tarafından kontrol edilir. Pireler kan emebilecekleri uygun bir konakçı buluncaya kadar, yaklaşık 2 hafta yaşamlarını sürdürebilirler. Konakçıda 100 gün yaşayabilen pireler, konakçıyı terk ettikten sonra ancak 2-4 gün yaşayabilirler. Alerji nasıl oluşur? Pire alerjik dermatiti bir hipersensitivite durumudur ve pirenin salyasında bulunan, konakçıyı ısırdığı sırada konakçının vücuduna verdiği antijenler tarafından tetiklenir. Pire salyasında bulunan antijenler polipeptiddirler. Köpek ve kediler bu antijenlere bireysel olarak farklı yanıt verirler. Klinik tablo Kaşıntı durumu, klinik tabloya öncelikli olarak hakim olan bulgudur. Bunun yanısıra;Milier dermatit; Tüm vücuda yayılabilen, 2-3 mm çapında kabuklu lezyonlarla karakterizedir, deri ve kıl örtüsü yağlı ve kepekli olabilir. Simetrik alopesi; Pire alerjilerinde gözlenen bir diğer semptom olabilmektedir. Eozinofilik granüloma kompleksi; Eozinofilik ülser, plak veya granulomdakine benzer kutanöz reaksiyonlar şeklinde olabilir. Eozinofilik ülser daha çok dudakları etkilerken, diğer formlar tüm vücutta şekillenebilir.  Kutanöz lezyonlar genellikle abdomendedir, mukokutanöz bölge de etkilenebilir. Lezyonlar yuvarlak, eritematöz, sızıntılı ve ülseratiftir. Ayırıcı tanıKedilerde kaşıntıya neden olan ve pireden kaynaklanmayan diğer nedenler ;– Gıda alerjisi– Atopi ( ev tozu/akarları, polen )– Sinek ısırıkları– Kulak parazitler– Bakteriyel/ektoparaziter enfeksiyonlardır Kesin tanı için pire olasılığının elimine edilmesi gerekir Pireye karşı hipersensitivite göstermeyen hayvanlar aşırı yalanmadıkları için üzerlerinde her zaman pire görülebilir buna karşın alerjik hayvanla sürekli ve obsesif biçimde yalanarak üzerlerindeki pireleri çevreye yaydıkları için pireler oldukça az görülebilir veya hiç görülemeyebilir. Deri testi; Alerjiyi ortaya koymak için ticari olarak satılan pire antijeni ile intradermal deri testi ya da pire salyası antijeni ile in vitro testler uygulanabilir. Tedavi ve kontrol Farklı etken maddeleri içeren pek çok ilaç olmasına rağmen kedilerde pire kontrolü zorluğunu korumaya devam etmektedir. Kedi sahipleri genellikle pire tedavisini takiben kedilerinin aşırı yalanmaya devam ettiklerini belirterek şikayetçi olmaya devam ederler. Ancak pire kedinin vücudunda sadece 5 dakika boyunca kan emer ve uygulanan ilacı ancak bu sırada alması mümkündür, tok bir pireye ilacın verilmesi olası değildir ve bunun bir yolu da yoktur. Ayrıca kedi ilaç uygulanmadan önce ısırılarak antijeni aldığı için bir süre daha kaşınmaya devam edecektir. Hipersensitif hastalarda kaşıntının sürekliliği için minimal düzeyde maruz kalma yeterli olabilir ancak hayvanın üzerinde çok fazla pire bulunması daha sık ısırılmaya ve daha fazla antijene maruz kalması anlamını taşımakta olup, reaksiyonun şideti ve sürekliliğini güçlendirir.  Bu nedenle en kısa zamanda hayvanın vücudunda ve çevresinde bulunan pire sayısının azaltılması amaçlanır. Kombine bir tedavi programı oluşturulmalı ve bu programa hastanın alerjik olduğu da dikkate alınarak, alerjiyi tedavi edecek uygulamalar da dahil edilmelidir. Çevreye yayılmış olan pirelere karşı elektrikli süpürge kullanımı etkili olabilir ancak uygulanan vakum bir yandan mevcut pire, yumurta, pupaları ortamdan uzaklaştırırken diğer yandan pupa formunda olanların aktif hale gelmesine neden olarak popülasyona yeni erişkin pirelerin katılmasına neden olur. Kedilerde uygulanan tedavi prtokolü genellikle aşağıdaki gibidir;– 8 haftalıktan küçük kedi yavrularında; piretrin içeren şampuanlar,– 8 haftalıktan büyük kedi yavrularında; fipronil damlalar,– Erişkin kedilerde; imidakloprid veya fipronil damlalar kullanılabilir. Bazı durumlarda bunlar lufenuron ile kombine edilmelidir. Eozinofilik granüloma kompleksi şekillenmesi durumunda;İmmunosupresif tedavi genellikle çok etkilidir ve glukokortikoidler uygulanır. – Prednizolon 2 – 4 mg/kg/gün, 2 hafta boyunca verilir.– Metilprednizolon, 1 mg/kg, oral, günde bir kez, iki hafta boyunca uygulanır ya da 20 mg/ kedi dozunda, SC yolla, haftada bir kez lezyonlar çözülünceye kadar 2-3 hafta uygulanmaya devam edilir.– Siklosporin; 5-10 mg/kg, günde bir kez, 8 hafta uygulanır ve dozu azaltılarak kesilir, uygulama sürecinde hastanın takibi gereklidir,– Interferon alpha-2a. 30-60 unite/kedi/gün, 30 gün uygulanır, interferon alfanın insanlarda eozinofillerden protein granüllerinin salınımını inhibe ettiği bilinmektedir..– Omega-3/omega-6 yağ asitleri tedaviyi desteklerken kortikosteroidlere olan gereksinimi azaltır– Bazı lezyonlar antibiyotiklere pozitif yanıt verirler. Klavamoks, sefaleksin, sefadroksil, klindamycin, 4-6 hafta kullanılmaları gerekir.– Lizin, antihistaminikler ve esansiyel yağ asitleri kombinasyonları ile yapılan tedavi çalışmalarının bir kısmında umut verici sonuçlar alınsa da özellikle glukokortikoidlere dirençli olgularda olumlu sonuç alınamadığı bilinmektedir.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-31 15:46:22

Adım adım kedi bakımı

Genel 

Adım adım kedi bakımı  136

Adım adım kedi bakımı

Kediler doğası gereği kusursuz temizdir. Her saçın yerinde olduğundan emin olmak için kendilerini titizlikle tımarlar ve çoğunlukla kendilerini kusursuz tutmak için insan arkadaşlarından çok az yardıma ihtiyaç duyarlar veya hiç yardıma ihtiyaç duymazlar.Yine de, kedinizin biraz yardıma ihtiyaç duyabileceği bazı zamanlar vardır. Paslanmaya meyilli uzun tüyleri olsun, yaşlı olsun ya da her noktaya ulaşamayacak durumda olsunlar ya da sadece yapışkan bir pisliğin içine düşmüş olsunlar – endişelenmeyin.Kedi tımarının her yönüyle keçeleşmiş kürkle uğraşmaktan korkunç (ama bazen gerekli) banyoya kadar size adım adım yol göstereceğiz.Kedinizin sadece tırnaklarının kesilmesine veya tam bir spa çalışmasına ihtiyacı olsun, vücut dillerine çok dikkat edin.Tüm kediler farklıdır ve bazıları insan tımar müdahalesini diğerlerinden daha iyi tolere eder. Kediniz saldırgan veya yıkıcı olursa, hem güvenliğiniz için onların bakımını deneyimli bir bakıcıya emanet etmeyi düşünün.Öte yandan, kediniz mırıldanıyor ve fırçaya sürtünüyorsa, onları asılı bırakmak istemeyeceksiniz. Kedilerde Tırnak KesmeKedinizin pençelerini bir tırmalama direğine, hatta bir mobilya parçasına kazdığını görmüş olabilirsiniz. Bu, kedinizin tırnaklarını kısa, keskin ve sağlıklı tutmak için koruma yöntemidir.Kedinizin bu konuda biraz yardıma ihtiyacı varsa veya pençelerini zevkinize göre biraz keskin tutuyorsa, onları kendiniz düzeltebilirsiniz. Sadece sabır ve detaylara dikkat gerektirir.Ancak, siz tırnakları kesmeye başlamadan önce kedinizin tırnak makaslarına alışmasını ve ayaklarına dokunulmasını önerir.Kedinizi patilerinin ellemeye nasıl alıştırırsınızTırnaklarını kesmeden önce bir veya iki hafta kucağınızda tutmak için zaman ayırın. Onları evcilleştirin ve rahat ve uykulu olmalarına izin verin.Rahatladıktan sonra, elinizi her bacağın üzerinde hafifçe gezdirin ve bir seferde üç saniyeye kadar patilerine hafifçe masaj yapın.Kediniz buna alıştığında, pençelerini uzatmak için hafifçe bastırın, ardından kedinizi bir ödülle ödüllendirin. Bu, pençelerini (ve pençelerini) stresli bir deneyimden ziyade olumlu bir deneyim haline getirmeye yardımcı olur. Kedinizi tırnak makasına nasıl alıştırırsınızKedinizi ikramlar ve elinizde bir parça pişmemiş spagetti ile kucağınıza oturtmanızı öneririz. Kedinizin makası koklamasına izin verin ve varsa ona bir ödül verin.Daha önce olduğu gibi kedinizin patilerine dokunun ve nazikçe masaj yapın ve bu sefer kesilmemiş tırnakların sesini taklit etmek için aynı anda makasla pişmemiş spagetti parçasını klipsleyin.Kedinize bunun olumlu bir deneyim olabileceğini göstermek için her seferinden sonra kedinize bir ödül verin.Kedinizi tırnak makasının sesine ve kokusuna alıştırmak için bunu birkaç kez tekrarlayın.Tamam, kedini rahat ettirdin mi? İşte kedinizin tırnaklarını etkili bir şekilde nasıl kırpacağınız. 1. Biraz idrar söktürücü toz almayı düşününTırnağın içinde görünen pembe damarı kazara keserseniz kanamayı durdurmak için styptik toz kullanılmasını gerek. Kedinizin tırnaklarını keserken hızlı hareket etmekten kaçınmaya çalışmalısınız, ancak güvende olmak için elinizin altında bir miktar idrar söktürücü toz almak kötü bir fikir değildir. 2. Sessiz bir yer seçinKediniz patilerinin ellenmesine ve tırnak makasına alıştıktan sonra, gerçek anlaşmanın zamanı gelmiştir. Kediniz kucağınızdayken pencerelerden veya diğer dikkat dağıtıcı şeylerden uzakta sessiz bir yere oturun ve kedinizin rahat etmesine izin verin. 3. Pençelerini dışarı çıkarınRahatladıktan sonra, süreci kolaylaştırmak için bacaklarını ve ayaklarını okşayın, ardından bir patisini nazikçe elinize alın. Pençeleri uzatmak için pede ve ayağın üst kısmına hafif baskı uygulayın. 4. Tırnağın yerinin doğru olduğundan emin olunKesmeye başlamadan önce, tırnağın pembe bölgesini arayın – tırnağın içinden geçen ve hızlı denilen bir damar. Bu pembe alanda kesim yapmaktan kaçının.Kıvrılmaya başlamadan hemen önce her bir tırnağın yalnızca beyaz ucunu dikkatlice kesin. Tırnağın pembe ucunu kesmemeye dikkat edin. Bunu her tırnak için tekrarlayın.Pembeyi yanlışlıkla hızlı bir şekilde keserseniz, kanayabilir. Bu olursa, kanamayı durdurmak için styptik toz uygulanmasını önerir. 5. Hepsini aynı anda yapmayınOturup aynı anda tırnakları kestiğinizde, kedinizin tırnaklarını kesmek çok daha streslidir. Bunun yerine, oturumlar arasında boşluk bırakmayı deneyin. Otur ve bir pençe yap. Biraz sonra, tırnakları başka bir pençe üzerinde kesin. 6. Kedinizi ÖdüllendirinBu belki de sürecin en önemli adımlarından biridir. Bir tırnak kesme seansından sonra kedinizi bir tedavi , bolca övgü ve (eğer isterse) dikkatle ödüllendirdiğinizden emin olun . Bu onlar için özellikle ilk seferde korkutucu bir deneyim olabilir, bu nedenle kedinize her şeyin yolunda olduğunu ve harika bir iş çıkardığını göstermeniz çok önemlidir. Önemli: Kedinizi çiğnemeyin!Kedinizin ayak parmaklarının ucunu kaldıran bir amputasyon ameliyatı olduğundan, kedilerin pençelerini kesmesini şiddetle tavsiye eder. Kedinizin tırnaklarını kesmekte zorlanıyorsanız, onları deneyimli bir kuaföre götürmeyi düşünün.Kedinizin tırnaklarını kesmede ustalaştıktan sonra, kediler için diğer bazı bakım tekniklerini öğrenmeyi kolay bulacaksınız. Kedinizi FırçalamaFırçalama, kedinizin harika görünmesini ve hissetmesini sağlamanın en iyi yollarından biridir. Kürkteki kiri ve parçacıkları temizler, doğal yağları kürke yayar ve dolaşmaları veya paslanmaları önlemeye yardımcı olur.Uzun tüylü ve kısa tüylü kedilerin her ikisi de düzenli fırçalamadan yarar sağlar ancak farklı ihtiyaçları olabilir. Uzun tüylü kedilerin birkaç günde bir, kısa tüylü kedilerin ise haftada bir taranmasını önerir. Kedinizi fırçalamak için birkaç ipucu:1. Kediniz için en iyi fırçayı seçinMetal bir fırça, kısa tüylü ve uzun tüylü kediler için iyi çalışır ve döküntüleri ve dolaşık tüyleri çıkarmada en iyisidir. Öte yandan, lastik fırçalar kısa tüylü kedilerde ölü tüyleri çıkarmak için mükemmel seçeneklerdir.Tırnak düzelticilerde olduğu gibi, kedinizin daha başlamadan önce fırçayı koklamasına ve incelemesine izin verin. Onları bir muamele ve övgü ile ödüllendirin. 2. Kedinizin tüyleri yönünde fırçalayınFırçalamaya başlama zamanı! Kedinizin kürkünün her alanda hangi yöne doğru büyüdüğüne çok dikkat edin ve fırçayı nazikçe tüylerinin arasından geçirin.Her seferinde bir bölgeye konsantre olarak tüm vücutlarını fırçalayın ve göğüs ve karın bölgesini unutmayın. Boyun kürkünü çeneye doğru yukarı doğru tarayın ve uzun tüylü kediler için kuyruğu iki tarafa doğru fırçalamak için ayırın.Düğümün üzerine pudra serpmenizi ve düğümü parmaklarınızla hafifçe gevşetmeyi önerir. Bu hala düğümü çözmezse, yerinde bir mat ayırıcı denemeyi düşünün. 3. Kedinizin cildini ve vücudunu kontrol edinHaftada bir kez, fırçalamanın tamamı bittiğinde, gizli düğümleri, yaraları, çarpmaları ve sıra dışı herhangi bir şeyi kontrol etmek için biraz zaman ayırmanızı önerir.Kene ve pire kiri olup olmadığını kontrol edin (pirelerin geride bıraktığı siyah kuru kan lekeleri).Kedinizin kuyruğunun altını da kontrol edin. Tüylerin içine sıkışmış ve makasla kesilmesi gereken dışkı veya solucan belirtisi olabilecek kedinizin arka tarafında bronz-pirinç şeklindeki nesnelere dikkat edin.Kedinizi düzenli olarak fırçalamak, ağrılı düğümleri önlemeye yardımcı olur ve kediniz için daha az tüy yumağı anlamına gelir. Tabii ki, diğer durumlar tüy yumağına neden olabilir – bu nedenle kediniz düzenli fırçalamaya rağmen tüy yumağı çekmeye devam ederse, veterinerinizle konuşma zamanı gelmiştir.Fırçalama ilk başta korkutucu gelse de, birçok kedi ilgiyi sever! Bunu olumlu bir deneyim olarak düşünmelerine yardımcı olmak için, kedinizi fırçaladıktan sonra düzenli olarak ödüllendirin.Birkaç düzenli fırçalama seansından sonra, fırçalanmayı dört gözle beklediklerini görebilirsiniz! Yaşlı Bir Kediyi FırçalamaKediler yaşlandıkça, kendilerini tımar etmeleri ve kürklerini ve derilerini en iyi durumda tutmaları zorlaşır. Hareket kabiliyetinin azalması ve deriden matlaşmaya neden olan artan yağ üretimi nedeniyle olabilir .Bu nedenle, bu yaşlı kedilerin insan arkadaşlarından biraz daha fazla yardıma ihtiyacı var.Tüm kediler için düzenli fırçalama önemlidir, ancak özellikle yaşlı kediler için önemlidir.Kedinizi fırçalarken okşayarak, bol bol övgü sunarak ve seans boyunca ona ikramlar vererek bunu olumlu bir deneyim haline getirmeye çalışın. Fırçalarken nazik, yavaş hareketler kullanmaya özen gösterin ve hassas eklemler ve cilt için tel kıl yerine yumuşak kıllı bir fırça kullanmayı düşünün.Pudra kullanımına ilişkin yukarıdaki tavsiyeler işe yaramazsa, tüylerin kesilmesi gerekir. Yaşlı kedilerin derisi kağıt kadar ince olduğundan, güvenlikleri için yaşlı kedinizi bu tüylerini çıkarması için deneyimli bir bakıcıya götürmenizi önerir.Kediler yaşlandıkça pençeleri kalınlaşır ve tırnağın dış tabakası daha az dökülür. Bu nedenle, batık veya ağrılı tırnaklara eğilimli olabilirler.  Yaşlı kedinizin tırnaklarını ayda bir kez kırpmanızı önerir. Kedilerde YıkanmaKediniz kendini temiz tutmak için çok çalışıyor ama bazen hayat oluyor. Kediniz yapışkan, kokulu veya kirli bir duruma girerse, korkunç banyo zamanı gelmiş olabilir. Bazı kediler suyun tadını çıkarsa da, çoğu sevmez. Bu adımlar, bu sürecin sizin ve kediniz için olabildiğince kolay ve acısız olmasına yardımcı olacaktır.Mümkünse banyodan önce biraz fırçalama yapın. Güvenliğiniz için kedinizin pençelerini önceden kesmek iyi bir fikir olabilir. Ve mümkünse, ölü tüyleri veya paspasları çıkarmak için bir dakikanızı ayırın. Kedinizin sakin olduğu zaman için banyo zamanını planlayın. Banyodan önce kedinizin en sevdiği oyuncağıyla onları yormak için güçlü bir oyun seansı önerir. Oyundan sonra dinlenmeleri ve sakinleşmeleri için onlara birkaç dakika verin ve ardından banyoyu hazırlayın. Suyu başlatın ve lavaboda veya küvette kauçuk bir paspas kullanın. Bu, kedinizin kaymasını önlemeye ve stresini minimumda tutmaya yardımcı olacaktır. Ardından, lavaboyu veya küveti üç veya dört inç ılık suyla doldurun. Banyolu sıcak veya soğuk sudan kaçının ve bunun yerine oda sıcaklığına yakın bir şey tercih edin. Pamuğu dikkatlice kedinizin kulaklarına yerleştirin. Bu, banyo yaparken suyu kulaklarından uzak tutmaya yardımcı olacaktır. Kedinizi ıslatmak için bir sprey aparatı veya bardak kullanın. Kedinizi nazikçe lavaboya veya küvete yerleştirin ve kedinizin kürkünü ıslatmak için bir püskürtme başlığı veya bir bardak kullanın. Doğrudan gözlere, kulaklara ve buruna su sıçratmaktan kaçının. Kedi şampuanını seyreltin ve doğrudan kürkün içine masaj yapın.  İnsan şampuanının kedi derisini kurutabileceğini belirtir ve bunun yerine bir parça kedi şampuanının beş parça su ile seyreltilmesini ve kedinizin kürküne masaj yapılmasını önerir. Baştan başlayın ve kürk yönünde masaj yaparak kuyruğa doğru çalışın. Yüze veya kulaklara şampuan bulaşmaktan kaçının.Durulayın! Seyreltilmiş şampuan karışımını kedinizin tüm vücuduna uyguladıktan sonra, sprey hortumu veya kabı ile durulayın. Suyun banyo gibi ılık olduğundan emin olun ve kedinizin cildindeki tahriş edici şampuan kalıntılarını gidermek için iyice durulayın. Yüzü nazikçe yıkayın. Sade su ve bir bez genellikle kedinizin yüzünü nazikçe silmek için yeterlidir. Fazla kirliyse, daha da seyreltilmiş bir şampuan çözeltisi kullanabilirsiniz; kulakları ve gözleri temizlememeye dikkat edin ve ardından kalıntıları silmek için sade suyla ıslatılmış taze, temiz bir bezle silin.Kurutun ve çözün. Artık banyo bittiğine göre, kedinizi kurutmanın ve sevdikleri şeye geri döndürmenin zamanı geldi. Bunları sıcak bir yerde büyük bir havluya sarın ve – fön makinesinden gelen sese aldırmıyorlarsa – en düşük ısı ayarını kullanarak kurutun. Gürültü onları rahatsız ediyorsa, havluyla nazikçe masaj yaparak kurulayın. Herhangi bir karışıklığı gidermek için geniş dişli bir tarak almanızı ve kürkün içinden geçirmenizi önerir. Kedinizi ödüllendirin! Banyo yapmak kediler için stresli bir deneyim olabilir, bu nedenle sonrasında bol bol övgü ve favori bir muamele yapmak önemlidir.Kedinizin sadece tırnaklarının kesilmesine veya tüm spa çalışmasına ihtiyacı olsun, bu kılavuzun size kedinizi düzenli olarak tımar etme ve hissettikleri kadar iyi görünmelerine yardımcı olma konusunda bilgi ve güven vermesini umuyoruz.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-21 01:09:22

Kedi Kısırlaştırma

Kedi hastalıkları 

Kedi Kısırlaştırma  871

Kedi Kısırlaştırma

Evin dışında yaşayan ya da evinizin içinde yaşayan bir çok kediniz varsa, kedinizi kısırlaştırmayı ciddi anlamda düşünmeniz gerekmektedir. Dünya da inanılmaz derecede başı boş kedi popülasyonu vardır. Kısırlaştırma ve kastrasyon kedilerin üremesini olanaksız hale getiren cerrahi bir operasyondur. Kastrasyon , erkek kedinin tesislerinin çıkarılması ve kısırlaştırma ise dişi kedilerin yumurtalıkların çıkarılmasıdır. Dünya da bir çok sayıda üreyen kedilerin çoğu barınaklarda ya da sokaklarda kalmaktadır. Sahiplenilmemeleri durumunda, uyutulmakta ya da travma, açlık veya elementlere maruz kalmaları nedeniyle bir çoğu ölmektedir. Çiftleşmeyi planlamadığınız ve tüm yavru kedilere ev bulmak için kendinize güvenmediğiniz taktirde, gerçekleştireceğiniz en sorumlu davranış kedinlerinizi kısırlaştırmaktır. Bir dişi kedi yılda 15-20 yavru dünyaya getirebilmektedir. Erkek Kedilerde Kısırlaştırmanın ÖnemiErkek kedinize kısırlaştırma operasyonu yaptırarak evden kaçmasını önleyebilirsiniz. Çünkü erkek kediler kızgınlık dönemlerinde agresif olabilirler ve çiftleşmek için dışarıya kaçmaya çalışacaklardır. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce kızgınlık dönemin de kum kabının dışında koku bırakma amaçlı olarak etrafa kötü kokulu bir işaretleme gerçekleştirmektedir ve bu kokuyu önlemek için en doğru seçenek erkek kedinizi kısırlaştırmaktır .Erkek kedinizi kısırlaştırdıktan sonra bu kötü kokudan da kurtulmuş olacaksınız. Ayrıca erkek kedinizi kısırlaştırma operasyonun da testisleri alınacağı için tesis kanseri olma ihtimalide ortadan kalkmış olacaktır. Çiftleşme yoluyla bulaşan hastalıkların önüne geçmek için erkek kedinizi kısırlaştırabilir ve bu sorunu önleyebilirsiniz. Erkek kediler kısırlaştırılmadan önce çok miyavlarlar ve erkek kedinizi kısırlaştırarak bu haykırışları azaltmış olacağız. Erkek kedi kısırlaştırmanın zararı olarak düşünürsek buna bir cevap veremeyeceğim. Kedi kısırlaştırmanın zarı yoktur. Kısırlaştırılma hayvanların yaşam kalitesinin artması için gereklidir. Erkek Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Erkek kedilerde kısırlaştırılma operasyonu yapıldığında sperm yolları ve kan yolları bağlanarak işlem gerçekleştirir ve böylelikle torbalarından uzaklaştırılmış olurlar. Kedilerin kısırlaştırılma operasyonunu kesinlikle veteriner uzanmaların yapmaları gerekmektedir.  Yanlış bir hareket veya bilinçsiz davranışlar kedinizin ölümüne yol açabilir. Kısırlaştırılma işlemi için öncelikle kedinizin testislerinin anatomik yapısına bakılır ve daha sonra gerekli tetkikler yapıldıktan sonra operasyon başlar. Erkek Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır? Erkek kedilerin kısırlaştırılmaları için belli bir zamanın geçmesi gerekmektedir. Kedinizin belli bir ağırlık ve yaşa gelmiş olması gerekmektedir. Uzman veterinerlerin görüşüne göre erkek kedilerde kısırlaştırılma işlemi gelişmelerinin yüzde 70-80’lik bölümünü tamamladıkları ve ağırlıkları 2,5-3 kg olduklarında yapılmalıdır. Bu dönem 6 ila 8 aylık döneme denk gelen bu ağırlık oranına sahip olduklarında erkek kedilerde kısırlaştırılma yapılabilir. Kediler de kısırlaştırılma zamanının bir diğer önemli detayı ise kedilerin süt dişlerinin düşüp yerine kalıcı dişlerin çıktığı zamandır. Bu erişkinliğe gelmiş erkek kediler kısırlaştırılma operasyonu geçirebilirler. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılmanın Önemi Dişi kedi kısırlaştırılmalarında, kısırlaştırılan dişi kedilerde meydana gelecek yumurtalık kanseri, rahim kanseri ve meme tümörü gibi sağlık problemlerinin oluşmasını engellemektedir. Dişi kedilerde kısırlaştırma operasyonu daha zor ve daha uzun sürer. Çünkü dişi kedilerin rahminin tamamı ve yumurtalıklarını alınması gerekmektedir.Sadece rahmin alınması, kedinin doğum yapmasını engeller fakat kalan yumurtalıklar tekrar kedinizin kızgınlık dönemine girmesine neden olur. Çiftleşmesi istenmeyen kedinin kısırlaştırılması verilecek en doğru kararınız olacaktır. Özellikle kedinizin sağlığı için bu operasyon yapılmalıdır. Operasyon öncesi veterineriniz, kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını inceler.Kızgınlık döneminde olmadığı belirlenen kedinize kedi kısırlaştırma operasyonu için hazırlıklar başlar. Dişi kedilerde kısırlaştırılmak istenildiğinde en ideal dönem, kızgınlık dönemi öncesi ve özellikle doğum yapmadan önceki dönem olarak bilinir. Dişi Kediler Nasıl Kısırlaştırılır?Veteriner hekiminiz öncelikle kedinizin kızgınlık döneminde olup olmadığını kontrol edecek ve kediniz kızgınlık döneminde değil ise kedinizi kısırlaştırma operasyonuna alacaktır. Eğer kediniz kızgınlık döneminde ise operasyon ertelenip kızgınlık döneminin geçmesi beklenir. Dişi kedilerde erkek kedilere oranla kısırlaştırılma operasyonu daha zordur ve daha uzun bir operasyon geçirmektedirler.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonunda kedinin yumurtalıkları ve rahimin tamamının alınması dişi kedilerin tekrar kızgınlığa girmemesi için şarttır. Yumurtalıklarla birlikte rahim alınmaz ise dişi kedi tekrar kızgınlık belirtileri gösterecektir fakat yumurtalıkları alındığı için hamile kalamayacaktır. Veteriner hekiminize tam olarak nasıl bir operasyon istediğinizi belirtmeniz bu bağlamda kediniz için doğru bir kısırlaştırma operasyonuna karar verilmesini kolaylaştıracaktır.Dişi kedi kısırlaştırma operasyonu öncesinde kedinize 12 saat yemek verilmemelidir. Dişi kedi kısırlaştırılma operasyonunda kediler narkoz verilerek uyutulur. Kedilerin karın bölgesinden ortalama üç dikişlik bir operasyon yapılabilir ancak dikişlerin fazlalığı ve yaranın büyüklüğü nedeniyle tedavi süresi uzayacaktır. Diğer bir alternatif ise, kedinizin yan karın bölgesinden tek dikiş ile yapılabilen, yumurtalıkların ve rahimin tamamen alındığı operasyondur. Bu yöntem, kedilerde ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonların en aza indirgenmesini sağladığından veteriner hekimler tarafından da daha çok tercih edilmektedir. Dişi Kedilerde Kısırlaştırılma Ne Zaman Yapılmalıdır?Dişi kediler, 5 aylık olana kadar yavru sayılmaktadırlar. Dişi kediler, ergenliğe bu aydan sonra girmeye başlarlar. Dünyanın çoğu ülkesinde kedilerin 5 ila 7 aylık olgunluğa sahip olduklarında kısırlaştırılmaları önerilir. Kedilerde kısırlaştırılma operasyonun da 5-7 aylık olmasını beklemenin amacı operasyon sırasında kedinizin alacağı anestezi işlemindeki sağlık risklerinden arınmak olarak öne çıkmaktadır.Genel anestezi için bu olgunluğa gelmenin kısırlaştırılma operasyonu için daha sağlıklı olacağı kesindir. Yavru kedilerde bulunan karaciğer ve böbrek yetişkin kedilere oranla daha az gelişmiştir ve bu nedenle yavru kedilerde ameliyat sonrası iyileşme süreci daha uzun olacak aynı zamanda karaciğer ve böbrekte kalıcı zarar oluşması gibi yan etkilerle karşılaşma olasılığı artacaktır. Bu yüzden kedinizin 5-7 ay olgunluğuna gelmesini beklemeniz bu risk faktörünü tamamen ortadan kaldıracaktır.  Kedilerin kısırlaştırılması sonrası bakımı Kısırlaştırma operasyonun sonra kedinizi eve götürmek üzere klinikten ayrılırken veterineriniz size gerekli bilgileri, talimatları ve uyarıları yapacaktır. Ne olursa olsun bu talimatlara uymanız çok önemlidir. Pek çok klinik kısırlaştırma sonrası yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında yazılı bir rehber bulunduruyordur, siz de veterinerinizden bu rehberden isteyebilirsiniz.Genellikle ameliyattan yaklaşık 6 ila 8 saat sonra kedinize mama verebilir duruma geleceksiniz, fakat kediniz büyük ihtimal ile mamayı yemek istemeyecek. Bu oldukça normal bir durumdur, ne de olsa kediniz hala anestezinin ve ağrı kesici ilaçların etkisindedir. Kediniz ameliyat sonrası ufak bir iştah kaybı yaşayabilir. Eğer kediniz ameliyattan 24 saat sonra hala mama yemeyi red ediyorsa veterinerinize başvurunuz.Kısırlaştırma sonrası bakım ile ilgili diğer önemli nokta, kediyi ameliyat sonrasında sessiz, sakin ve sıcak bir ortamda tutmanız gerekmektedir. Kediniz bu korunaklı ortamda en az 2 hafta geçirmeli ve hem ruhsal hem fiziksel olarak kendini yenilemelidir. Eğer sizler bir ameliyat geçirmişseniz, ameliyattan sonraki yorgunluğunuzu ve hassasiyetinizi düşünün ve kendinizi kedinizin yerine koyun, kedinizden ameliyattan sonra kendini halsizlik ve yorgunluk yaşıyor olabilir.Bu 2 hafta boyunca çocuklarınızı ve diğer evcil hayvanlarınızı kedinizden uzak tutunuz. Gereksiz heyecan, korku ve stres kedinizin iyileşme sürecine zarar verecektir. Kısırlaştırma sonrası 2 hafta boyunca kedinizi dışarı çıkarmakta pek doğru olmayabilir. Anestezi ve ağrı kesici ilaçlar ile bir miktar zayıflayan bünye, kedinizin dışarıdan alacağı bir virüs ve mikroplara karşı daha açık ve hassas olacağı için kedinizin durduk yere hasta olmasına sebep olabilir.Bunun birlikte dış ortamdaki bitler ve pireler de kedinizin ameliyat yarasına konarak enfeksiyon kapmasına da yol açabilir. Ameliyat sonrası kedinizin ameliyat dikişini düzenli olarak kontrol etmeyi aksatmayın. Eğer kedinizin ameliyat dikişlerinin yanına kızarıklık veya bir şişlik fark ederseniz hemen veterinerinizi arayınız. Dikiş yerinden ilk günler pembemsi bir sıvı akabilir ve bu iyileşmekte olan bir yara için oldukça normaldir. Öte yandan sarımsı, yeşil ya da beyaz bir akıntı ise veteriner alarmını işaret eder. Kediniz iç güdüsel olarak yarasını yalamaya ve çiğnemeye çalışabilir, mümkün oldukça bunu yapmasını engellemelisiniz. Kedinizin dikişleri doktorunuz işlem tercihine bağlı olarak içeride veya dışarıda olabilir. Dışarıda olan dikişlerin dezavantajı, kedinizin dikişlerden rahatsız olup onları çıkarmaya çalışmasıdır. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu konuyu mutlaka veterinerinizle görüşmelisiniz ve dikişlerin nasıl konumlanacağı hakkında bilgi almalısınız. Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Neden Titriyor?Kısırlaştırma ameliyatı sonra kedilerde en sık görülen yan etkilerden birisi titreme oluyor. Bu titremenin bir çok nedeni vardır. Kediniz anestezi sonrası düşen vücut sıcaklığı ile baş ederken üşüyor olabilir. Kısırlaştırma sonrası bakım sırasında en önemli şeylerden birisi kedinizi sıcakta tutmanız ve kediniz her zamanki vücut sıcaklığına geri dönmesini sağlamanızdır. Bununla birlikte ameliyat sonrası ağrı da kedinizin titremesine sebep olabilir. Büyük bir ihtimal ile veteriner hekiminiz ağrılar için bir ağrı kesici ilaç yapmıştır. Bu yüzden de veteriner kontrolü ya da tavsiyesi altında olmadıkça kedinize ağrı kesici vermeniz doğru değildir. Eğer kediniz ameliyat sonrasındaki geceyi atlattıktan sonra hala titriyor ise mutlaka veterineriniz ile iletişime geçmelisiniz.  Kedim Kısırlaştırma Ameliyatı Sonrası Kilo Alır Mı?Bu soru kedilerini kısırlaştırmayı düşünen insanları bu süreçten soğutan yaygın olarak bilinen bir yanlıştır. Eğer kedinizi kısırlaştırdıktan sonra, kısırlaştırılmadan önceki gibi aynı miktar ve oranda beslerseniz kesinlikle kediniz kilo alacaktır. Bunun nedeni; kısırlaştırılan bir kedinin metabolizmasının ameliyat sonrası daha yavaş çalışmaya başlamasıdır. Bu yüzden de steril bir kedinin ameliyat sonrası daha az kalori tüketmesi gerekmektedir. Eğer kısırlaştırma ameliyatından sonra kedinizin kilo aldığını fark ederseniz ya verdiğiniz mama miktarını azaltın ya da kısırlaştırılmış kedi mamasına geçiniz. Bununla birlikte kedinizin hayatına bir kaç egzersiz ve hareket eklemekte faydalı olacaktır. Kısırlaştırma Ameliyatı Kedimin Kişiliğini Değiştirir Mi?Genellikle kedisini kısırlaştırmak isteyenlerin kafasını karıştıran bir soru daha. Bu sorunuzun cevabı teoride hayır, ancak bazı durumlar kısırlaştırma sonrası kedilerde beklenenin dışında davranışlar, hal ve hareketler oluşabiliyor. Muayyen dönemindeki dişi kediler genellikte bu dönemde daha saplantılı düzeyde şefkatli oluyorlar ve sürekli ilgi istiyorlar. Bu dönemler kısırlaştırılma sonrası ortadan kalktığı için ister istemez bu aşırı şefkat ve ilgi durumu da gerçekleşmiyor. Bununla birlikte kısırlaştırma kedinizin standart şefkat ve ilgi beklentisini hiç bir düzeyde etkilemez.Bazı kedi sahipleri doğum yapmadan kısırlaştırılan kedilerin normalden daha agresif ve saldırgan bir hal aldıklarını gözlemleyebiliyorlar. Belirtmek gerekir ki her kedi birbirinden farklı ve eşsizdir, bu da kısırlaştırma sonrası her birinin farklı tepki ve davranışlar sergileyebileceği anlamına gelmektedir. Genel olarak baktığınızda ise kısırlaştırmanın kedinizin davranışları ve size karşı tutumu üzerinden olumsuz bir etkisi yoktur.  Kısırlaştırılma Ameliyatı Sonrası Kedimiz Ne Zaman Eve Gidebilir?Eğer her şey yolunda ise kedilerde kısırlaştırılma ameliyatı sonrasında herhangi bir sorun çıkması çok düşük bir ihtimaldir. Bazı veteriner kliniklerinde kedileri kısırlaştırma ameliyatı sonrası bir gece kontrol altında tutma gibi bir politika olabiliyor. Genellikle bazı veteriner kliniklerinde ise ameliyatın olduğu aynı gün sizinle birlikte kediniz evinize dönebiliyor. Bunu ameliyattan önce veterinerinizle konuşarak netleştirmekte fayda var.  Kedilerde Kısırlaştırılma Öncesi Ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Kısırlaştırmayı yapacak veterineri iyi seçmelisiniz,Ameliyat öncesi veterinerinizin, kedinizin kilosunu ölçüp ölçmediğinden edin olmalısınız,Ameliyat öncesi kedinize yemek ve su vermeyin,Kızgınlık dönemindeyken kedinize ameliyat yaptırmayın,Operasyon hakkında veterinerinizde bilgi alınız,Anestezinin etkisi geçmeden huni/koruyucu yakalığı takınız,Ameliyat sonrası kedinizin hareketlerin bir süre kısıtlayınız,Ameliyat sonrası kedinizin kontrolünü düzenli yaptırınız,Ameliyat sonrası kedinizin antibiyotik uygulamalarını aksatmayınız,Ameliyat sonrası kedinizin mamasını kısırlaştırılmış kedi maması ile değiştiriniz,Ameliyat sonrası kedinize kilo kontolu yapınız,Ameliyat sonrası kedinize vitamin takviyesi yapılabilir,Kedinize ameliyat sonrası güvenli bir alan oluşturunuz,Evinizde başka kedi varsa iletişlerine dikkat ediniz,Veterineriz tarafından aksi söylenmedikçe kedinizin ameliyat yerine, dikiş bölgesine dokunmayınız,Mama, su ve kumlarını kedininizin yakınına koyunuz ve kum kabını sürekli temiz tutunuz,Kedinizin dikişlerini gözlem altında tutunuz,Gerekli olmadıkça kedinizi kaldırmaktan kaçının,Kedinizi ameliyat sonrası yıkamayınız,Kedinizin genel durumunu kontrol ediniz. Acil durumlar için hazır olun. Kedinizi ameliyat sonrası uyanana kadar “soğuk oda”da bekletirler. Bu anestezi sonrası insanların ameliyatlarından sonra da yapılan uygulamalardandır. Kediniz uyanmadan onu eve götürmeyiniz. Kedi Kısırlaştırmak Günah mı?Bir çok kedisini kısırlaştırmak isteyen kedi sahiplerinin aklına takılan soru budur sanırım. Diyanet İşleri Başkanlığı ‘’Meşru bir sebep olmadıkça hayvanları kısırlaştırmak caiz değildir’’ açıklamasını yapmıştır. Ancak kurul gerekli ve meşru sebeplerle; ‘’Toplum menfaati gereği evde beslenen hayvanların gebe kalmalarını engelleyici ilaç ve benzeri şeylerin kullanılmasında ve ekolojik dengeyi bozmamak şartıyla kedi, köpek gibi başıboş hayvanların kısırlaştırılarak çoğalmalarının kontrol altına alınmasında dinen bir sakınca olmadığını da’’ belirtti. ‘SAHİPSİZ HAYVANLAR İÇİN DOĞRU’‘’Anadolu Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Cihad Mutlu: Gönül isterdi ki tüm hayvanlar, doğal yaşam alanlarında özgürce üreye bilip, mutlu yaşasalardı, ancak barınakların yetersizliği ve sokak hayvanlarının gördüğü kötü muameleler gibi negatif etmenler göz önüne alındığında, sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmasını doğru buluyoruz. Nihayetinde onların da can taşıdığını biliyoruz.’’ Açıklamasını yaptı.  ‘ÇOĞALDIKÇA ZARAR GÖRÜYORLAR’‘’Patika Doğa ve Yaşama Saygı Derneği üyesi Semra Tecimer: Hayvanların zaten yaşam alanları kalmadı. Çoğaldıkça daha çok zarar görüyorlar. Bizim işimiz bu, kısırlaştırıp daha sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sağlamak. Evde yedi kedi var, çok kötü şartlarda geldi. Yedi tane hayvanı kısırlaştırmazsa, ev yaşanmaz hale gelir.’’ Açıklamasını yaptı. ‘YAŞATMAK İNSANLIK GÖREVİDİR’‘’Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği’nden Fatma Gülşen Balkanlı: Sokaklarda yaşayan hayvanların durumları gerçekten iç acısı… Biz o kadar onların hayatlarından çaldık ki. Çoğalıp sokağa atılıyorlar. Diyanet İşleri, Türkiye’de hayvan sevgisi ve merhametle ilgili çalışmalar yapmalı. Hayvanlar bize Allah’ın lütfudur. Bu sevgiyi yaymalı ve hayvanları yaşatmalıyız. Hayvanları koruyup yaşatmak bir insanlık görevidir.’’ Açıklamasını yaptı. Kedi Kısırlaştırma Fiyatları (2024)

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-20 23:43:56

Kedi Nasıl Yıkanır ?

Genel 

Kedi Nasıl Yıkanır ?  137

Kedi Nasıl Yıkanır ?

Kedi Nasıl Yıkanır ? Kediler bakım alışkanlıkları ile bilinir. Dilleri, dişleri ve pençeleri ile genellikle herhangi bir dış müdahale olmaksızın kendilerini taze ve temiz tutabilirler. Ancak bazen kedinizin temiz kalması için yardıma ihtiyacı olabilir. Kedi arkadaşınız tehlikeli, kokulu veya yapışkan bir şeyle kaplıysa veya bazı parazitler kaptıysa , banyo yaptırmak iyi bir fikir olabilir. İkiniz için de minimum stresle bir kediyi nasıl yıkayacağınız aşağıda açıklanmıştır.  1. Ayak Tırnaklarını Kesin: Kedinizin pençeleri, ana savunma biçimlerinden biridir. Üzgün ​​bir kedi, banyo sırasında siz de dahil olmak üzere yakındaki herkesi pençeleyebilir. Kedi çizikleri kolayca enfekte olabilir , bu nedenle banyo yapmadan önce kedinizin tırnaklarını kesmeniz sizin yararınızadır.  2. Önce Fırçalayın: Kediler tüm yıl boyunca sık sık tüy döker. Bu ekstra kürk tesisatınız için iyi olmayacak ve kedinizi gerçekten temizlemenizi zorlaştıracaktır. Mümkünse, banyo işlemine başlamadan önce kedinizi iyice fırçalayarak gevşek kürk ve paspasları çıkarın. Suyu dışarıda tutmak için pamuk toplarını nazikçe kulaklarına da koyabilirsiniz. 3. Doğru Zaman: Kediler genellikle suda olmayı sevmezler. Enerji dolu bir kedi banyoya daha güçlü bir şekilde itiraz edecektir. Banyoyu, kedi dansçısı veya kedi nanesi ile uzun bir oyun seansından sonra olduğu gibi, kedinizin yorgun ve uysal olduğu bir zamana ayarlayın. Kedinizin banyosunu, başka birinin size yardım etmesi için planlayabilirseniz, daha da iyi olur.  4. Güvenlik : Kediniz, çekişi duşta yaptığınız kadar takdir eder. Kedinize küvetin dibine katlanmış bir havlu veya üzerinde durması için kauçuk bir banyo paspası verin, böylece kolayca ayakta duramayacakları zaman panik yapmazlar. Paspas küvete girdikten sonra, küvete üç ila dört inç konforlu ılık su ekleyin, ardından yardımcınızın kediyi küvete koymasını sağlayın. Çizilmeleri önlemek için tüm banyo boyunca kediyi tutmak için yardımcınıza ihtiyacınız olabilir. Kedilerin Gerçekten Yıkanması Gerekir mi ? İyi haber şu ki, çoğu dökme ırk düzenli banyo gerektirmez. Bir kedinin kaba dili, tükürüğü kürkü boyunca aktaran papilla adı verilen küçük kavisli dikenlerle kaplıdır . Bu, mini bir kaplıca tedavisi gibidir, çünkü her tur, ceketine ve cildine sağlıklı doğal yağlar yayar. Bu küçük dikenler de doğal dolaşıklık açıcı görevi görür, bu yüzden kedinizin her şeyi düzeltene kadar kürk kümelerini yaladığını ve ısırdığını sık sık görürsünüz.   Her ne kadar bir kedi zamanının yaklaşık yüzde 30’unu günlük kişisel bakımı için harcasa da – tabii ki şekerlemeler arasında! , düzenli fırçalama ve tarama sağlık sorunlarının daha çabuk ortaya çıkmasına yardımcı olduğundan, kedinizi banyo yapmaktan endişe etmekten daha bakımlı tutmanın daha önemli olduğunu söylüyor. “Çoğu zaman cilt koşulları , altta yatan metabolik veya gastrointestinal hastalığın belirtileridir, bu nedenle kedinizin tüyü değiştiyse veterinerinizle konuşun” diyor. Kedinizle rutin salon zamanı, saç dökülmesini azaltmaya ve tüy yumaklarını önlemeye yardımcı olur . Özellikle karnının altındaki ve bacaklarındaki keçeleşmiş bölgeleri nazikçe gevşetmek için metal bir tarak kullanılmasını önerir. Vücudunun her yerindeki kiri ve gevşek tüyleri temizlemek için kauçuk veya kıllı bir fırça ile takip edin. Kısa tüylü kedileri yaklaşık haftada bir, uzun tüylü güzellikleri ise her gün tımar edin . Peki Bir Kediyi Ne Sıklıkta Yıkanmalısınız ? Bazı durumlar bir kediye veya yavru kediye banyo yaptırmanızı gerektirir. Anthony, motor yağı, antifriz , benzin veya boya gibi yutmaması gereken bir şeye bulaşırsa, kediyi banyo yapmasını önerir . Temel olarak, kürküne bulaşan ve zararlı olabilecek her şeyin derhal yıkanması gerekir. Ayrıca bazı kedigillerin, pul pul, kırmızı ve kaşıntılı cilde neden olan bir bozukluk olan sebore gibi banyo ile yatıştırılan cilt rahatsızlıkları geliştirdiğini de not eder. Veteriner hekiminiz ayrıca şiddetli pire alerjileri veya saçkıran gibi diğer sağlık durumlarını tedavi etmek için ilaçlı banyolar önerebilir .Artritli veya obez olan daha yaşlı kediler, her zaman iyi bakım yapamayacaklarından ve genellikle belirli noktalara ulaşmakta ve kokuları önlemekte zorlandıklarından, onları daha sık yıkamanız gerekebilir. Kediler sudan ne kadar nefret etseler de dağınık olmaktan daha çok hoşlanmazlar. Maine rakunları, Persler ve Himalayalar gibi birçok uzun tüylü ırk, kürk keçeleşmesini en aza indirmek için birkaç ayda bir banyodan yararlanır. Yoğun tüyleri olan bazı kısa tüylü kedilerin de ara sıra banyoya ihtiyacı olabilir. Sphynx gibi tüysüz ırklar , özellikle kirli olduklarında kumaşlara bulaşan yağlı bir kalıntıya sahip olduklarından, muhtemelen tüylü kedigillerden daha sık banyoya ihtiyaç duyarlar. Tüysüz kedinizi haftalık olarak yıkamak istemiyorsanız,En iyi rutini oluşturmak için evcil hayvanınızın özel ihtiyaçları hakkında veterinerinize danışın. Sudan Nefret Eden Bir Kedi Nasıl Yıkanır ? Jaguarlar, leoparlar, aslanlar ve kaplanlar gibi birçok vahşi hayvan oldukça iyi yüzer ve serinlemek için nehirlerde tembellik ederken, az sayıda evcil kedi suda olmaktan keyif alır. Musluktan su içmek veya sıcacık bir uyku için kuru bir lavaboda kıvrılmak onun tercihleri. Banyolar değildir. Anthony, çoğu kedinin suyu neden sevmediğine dair birçok teori olduğunu söylüyor. “Birincisi, kürklerinin ağırlığını sevmiyorlar – ıslak bir battaniye giydiğini hayal edin. Bir diğeri ise suyun doğal kokusunu değiştirmesidir” diyor. “Ya da belki de durumu kontrol edemedikleri içindir. Kediler, kürk mantolar giyen küçük kontrol manyaklarıdır.” Bu yüzden banyo kaçınılmaz olduğunda, sakin kalmak ikinize de yardımcı olacaktır. İlk olarak, şunlara hazırlanın: Daha yumuşak olacağı için yemek yedikten veya oynadıktan sonra bir zaman seçin.Mümkünse, banyodan önce tırnaklarını kesin, uçlarını matlaştırmak için kırptıktan sonra da törpüleyin.Daha sonra onu ödüllendirecek ikramlar da dahil olmak üzere tüm banyo malzemelerinizi kolayca erişebileceğiniz bir yere koyun. Hatta bazı kedi severler, kurutma makinesinde bir havluyu ısıtır ve aromaterapiyi kullanarak deneyimin daha rahatlatıcı olmasını sağlar. Kediler için özel olarak formüle edilmiş şampuan ve krem ​​durulama kullandığınızdan emin olun.Kürkünü daha kolay tutmak için kısa bir tımar seansı planlayın.İşte bir kediyi kaşımadan ve daha da önemlisi evcil hayvanınızı çok fazla strese sokmadan nasıl yıkayacağınıza dair ek öneriler.  Yardım etmesi için anlayışlı bir arkadaş bulun. Biriniz kediyi tutarken diğeri onu yıkıyor.Akan suyu en aza indirin. Gerçek ses, birçok kedinin paniğe kapılmasına neden olur ve istediğiniz son şey kaygan, keskin bir kediyi kapmaktır. Nazik bir püskürtücünüz yoksa, durulama için kırılmaz bir kap kullanın.Bir lavaboyu birkaç santim ılık suyla doldurun. Kedinin kirli kısımlarını ıslatın ve ardından şampuanla köpürtün. Yalnızca ihtiyacınız olan kısımları yıkayın, ardından iyice durulayın. Yüz ve kulak çevresinde bir bez kullanın.Krem durulama ile şampuanı takip edin. Bu önemlidir çünkü doğal yağlarını alıp cildini kurutmak istemezsiniz. Beş dakika kadar oturmasına izin verin ve ardından iyice durulayın.Havlu mümkün olduğunca kurulayın. Ardından, gevşek saçları ince dişli bir tarakla alın. Kediniz banyodan sonra uzun bir süre tımar edecektir, bu nedenle fazla kürkten kurtulmak tüy yumaklarını en aza indirmeye yardımcı olur.Kedinizin hiçbir koşulda suya tolerans göstermemesi durumunda, bir veteriner tarafından önerilen kuru kedi şampuanlarını veya profesyonel bakım ürünlerini denemek isteyebilirsiniz.

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-23 01:13:10

Kedilerde uyku

Genel 

Kedilerde uyku  84

Kedilerde uyku

Kedilerde Uyku Uyku tüm kedilerin en doğal dinlenme biçimidir. Kediler günlük işlevlerini gerçekleştirebilmek için uzunca bir süre uykuya ihtiyaç duyarlar. Kedilerin gün içinde uykuya ayırdıkları zaman, yaş ve aktiviteye bağlı olarak 14 ile 18 saat arasında değişmektedir. İnsanlarla karşılaştırıldığında kediler yaklaşık 2 kat daha fazla uyurlar. Kedilerin bu uzun uykuları bizimki gibi kesintisiz değil, kısa aralıklarla tekrarlanan hafif uykular şeklindedir. Toplam uykularının ancak üçte birinde derin uykuya girerler. Kalan uyku diliminde ise dış uyarılara açık, yarı uyanıktırlar. Yeri gelmişken olası kazaları önlemek için bir hatırlatma yapmakta fayda var.  Özellikle kışın kediler soğuktan korunmak için arabaların motorlarında veya lastik üstlerinde uykuya dalabiliyorlar. Sabahları arabamızı çalıştırmadan önce lastiklerine bakıp arabanın kaput kısmına gürültü yapacak şekilde vurursak derin uykudaki bir kediye istemeden zarar verme ihtimalimizi ortadan kaldırabiliriz. Kedilerin neden bu kadar uykuya ihtiyaçları olduğu tam olarak anlaşılamasa da, zaman zaman sergiledikleri olağan üstü çevik ve inanılmaz hareketleri yapabilmesi için gerekli enerjiyi, bu süreçte depoladıklarını düşünebiliriz. Özellikle genç, yaramaz kedilerin evde yoğun azma aktivitelerinden sonra ölü gibi yattıkları tüm Kedicilerce bilinir. Enerjilerini son noktaya kadar tüketen, hiperaktif yavru kedilerin uykuya dalmaları da çok ani olur. Bu anda yavru kedi yer mekan ayrımı yapmadan birkaç saniye içinde uykuya dalar ve yarı koma halinde uzunca bir süre uyur. Onu bu şekilde görmek ayrıca çok eğlencelidir ve birçok kedi videosuna malzeme olmuştur.  İşte 18 saat gibi nerdeyse bir günün tamamına yakın süresini uyuyarak geçiren bu tür kediler bir sonraki azma periyoduna kadar ancak böyle enerji toplarlar. Çoğu Yavru Kedici bu yarı koma uyku halini bir problem zanneder ve endişelenir. Oysaki bu yavru kedilerin bedensel ve ruhsal gelişimleri için gereklidir. Ancak kedilerin uyku saatleri ile insanların ki arasında derin fark vardır. Kediler doğaları gereği gündüzleri uyurken, geceleri uyanık ve aktif olma eğilimindedirler.  Güneşin battığı ve doğduğu saatler kedilerin doğada avlanma için en aktif oldukları zaman dilimleridir. Yavru kedi sahipleri için uykusuz geceler anlamına gelen bu nahoş durumu önlemek için, aşırıya kaçmadan gündüz saatlerinde kedimizi oyuna özendirerek, onun uyanık kalmasını sağlayabiliriz. Kediler rüya görürler mi? Kesinlikle evet. Bilimsel olarak tam kanıtlanamasa da kedilerin derin uykularında mırıldanmaları, ayaklarını hareket ettirmeleri, kuyruklarını sallamaları, nefes alıp vermelerinin artması, bıyıklarını oynatmaları gibi bir çok davranış biçimi rüya gördüklerinin işaretidir. Bir kedi için güvende olmanın ne kadar önemli olduğunu daha önceki sayılarımızda anlatmıştık. Güven kedilerin hayatlarının yarıdan fazlasını teşkil eden uykunun anahtarıdır.  Kedilerde yeterli uykunun alınmaması birçok sorunlara neden olabilir. Sağlıklı ve mutlu kedi uykusunu almış kedidir. Uyku bozukluğu, kimi kedilerde kronik hale gelip çok büyük sorunlara neden olabilmektedir. Onun için kedimizi uyurken rahatsız etmemeye özen göstermeliyiz. Sessiz, sakin, güneşli, sıcak ve yüksek yerler kedimiz için ideal uyku alanlarıdır.  Çok absürt (yine Tecrübeli Kedicilerin bildiği gibi en olmadık yerlerde uyuma yeteneğine sahiptirler) değilse kedimizin tercih ettiği uyuma mekanını değiştirmeyiniz. Yatak Sizinle yatmasına izin verecekseniz yatak ihtiyacınız pek olmayacaktır. Ama kediniz de zaman zaman sizden sıkılacak ve yalnız olmayı tercih edecektir. Ona ait özel bir yatağın olması her zaman işinize yarar. Bu arada bir konuya da açıklık getirmekte fayda var. Eğer kedinizle aynı yatağı paylaşmayı düşünmüyorsanız kesinlikle Gerçek Kedici olamazsınız.Peki kedimizin en önemli özel eşyası olacak yatağın özellikleri neler olmalıdır. Bir kere yumuşak ve rahat olmalıdır.  Kolay temizlenebilir hatta yıkanabilir olmasında fayda var. Yavru kediciler için bile kedilerin ne kadar temiz olduklarını hatırlatmamıza gerek yok zannedersem. Son olarak etrafı hava akımlarına karşı korunaklı olmalıdır. Bu özelliklerin tamamına sahip, kediler için üretilmiş çok çeşitli ürünleri, pet shoplarda kolaylıkla bulabilirsiniz. Ancak güzel ve doğal görünse de sadece hasır yatakları önermiyorum. Hem kedimizi cereyandan korumaz hem de zamanla eskiyen hasır parçaları kedimize zarar verebilir. Ayrıca kolay temizlenemediği için de mikrop ve parazit yuvasına da dönüşebilir.  Evinizde kendiniz de yastık, battaniye, plastik leğen, karton kutu ve benzeri malzemelerden de oluşan yataklar hazırlayabilirsiniz. Son olarak küçük ama önemli bir ayrıntı var, o da aldığınız veya yaptığınız yatağı kedinizin beğenmesi.  Kedinizin beğenmediği bir yatakta yatmasını beklemek Yavru Kediciler için hayalcilik, Tecrübeli Kediciler içinse saflık olur.  

Silah doktoru

Kedi mamasi

2023-12-31 15:43:19